İçindekiler
Roma İmparatorluğu dünya tarihinde en uzun süre varlığını devam ettiren bir imparatorluk. Nüfus bakımından Avrupa Birliği sınırları içerisindeki 4. en kalabalık kent konumundaki Roma, efsanelere göre kardeşi Remus ile birlikte bir dişi kurt tarafından yetiştirilen Romulus tarafından M.Ö. 753yılında kurulmuş.
YouTube Kanalımıza Abone OlunAntik Roma, MÖ 9. yüzyılda İtalya Yarımadası’nda kurulan Roma şehir devletinden doğarak tüm Akdeniz’i çevreleyen muazzam bir imparatorluk haline gelmiş. Yaklaşık 1200 yıl boyunca varlığını sürdürmüş Roma İmparatorluğu , hatta Doğu Roma ile birlikte düşünüldüğünde 2000 yılı aşkın bir süre dünya üzerinde hakimiyet sürdüren bir imparatorluk.
Etrüskler dönemi
Birkaç köyden oluşan eski Roma, Etrüskler tarafından yönetilmiş. M.Ö. VII. yüzyıla kadar şefler tarafından yönetilen, kabile topluluğu şeklindeki Romalılar, Etrüsk emperyalizmi içerisine girdikten sonra bu yapıdan sıyrılmaya başlamış. Zenginlik, güç ve kültür açısından Latinlerden oldukça ileri olan Etrüskler birçok şehir kurmuşlar.
Beşinci Roma Kralı Tarquinius Priscus, Roma’yı biçimsel anlamda kuran ve Roma’yı şehre, köylüleri yurttaşlara ve kabile şefliğini monarşik bir şehir devletine dönüştürme sürecini başlatan kişiymiş.
Etrüksler, üzerinde egemenlik kurdukları Latin köylerini birleştirip Roma kentini kurarken, yerli halkı kentin kurulmasında zorla çalıştırmışlar. Latin halk zamanla güçlenmiş bir buçuk yüzyıl sonra ayaklanarak M.Ö. 509’da Etrüks kralını kovmuşlar. Yönetimi el geçiren, kendilerine Patrici (babalar) denen Latin aristokratları, Etrükslere duydukları düşmanlıktan dolayı, krallığı yıkıp cumhuriyeti kurmuşlar.
Batı dillerinde Cumhuriyet anlamına gelen Republic, Latince’de halk için anlamına gelir. O dönemde Roma’daki cumhuriyet tabi ki bugünkü cumhuriyet değilmiş. Yurttaşlar arasında hukuk eşitliği yokmuş sadece aristokratlar hükümete katılmaktaymış.
İmparatorluğun önemli dönemleri
- Krallık Öncesi Dönem (MÖ. 753 öncesi)
- Krallık Dönemi (MÖ. 753 – 509 arası) Bu dönemde krallar ihtiyar meclisi (senatus, senato) tarafından teklif edilip halk meclisi (kuria) tarafından seçilirmiş. Halk meclisi kanunların hazırlandığı devlet işlerinin görüşüldüğü bir meclismiş. Kral ihtiyarlar meclisine karşı sorumluymuş.
- Cumhuriyet Dönemi (MÖ. 509 – 27 arası) MÖ 510 yılında krallık yönetimine son verilerek, yönetim yetkileri konsül adı verilen iki yüksek memura devredilmiş. Bir yıllık süre için seçilen konsüller, birbirlerine ve senatoya karşı sorumluymuşlar.
- İmparatorluk dönemi (MÖ. 27 – MS. 476 arası) MÖ 44 yılında Jül Sezar’ın öldürülmesi ile cumhuriyet dönemi sona ermiş. MÖ 27 yılında Oktavyanus’un yönetimi ele geçirmesiyle imparatorluk dönemi başlamış. İmparatorluk döneminde halkın refah seviyesi yükseltilmeye çalışılmış. Ancak savaşların uzun sürmesi, merkezi otoritenin zayıflaması ve kavimler göçünün yaşanması sonucu Roma İmparatorluğu ikiye ayrılmış.
Sınırlarının genişlemesi, yeni toprakların alınması sonucu artık cumhuriyet yönetimi yetersiz kalmış. Orta sınıf halk olan Plebler, ülkeye gelen ucuz tarım ürünleri nedeniyle topraklarından, kölelik nedeniyle işlerinden olmuşlar.
Sezar dönemi
İmparatorluk rejiminin hazırlayıcısı olarak kabul edilen Julius Sezar, yönetim şeklinin artık işlevsizleştiğini fark ederek sancılı bir reform hareketine girişir. Pompeius taraftarlarına karşı kazandığı zafer sonrasında, Caesar’a Senatus tarafından önceden verilmiş olan 10 yıllık diktatörlük hakkı ölümüne kadar olarak değiştirilir. 14 Mart M.Ö. 44’te Sezar, Senatus toplantısına katılmak üzere iken, Brutus’un ve Cassius’unda dahil olduğu bir muhalif grup tarafından öldürülür.
Julius Caesar’ın ölümünden sonra yerine varisi olarak tayin ettiği yeğeni, Caius Iulius Caesar(Sezar) Octavianus gelir. Octavianus, Antonius ve Kleopatra’ya karşı kazandığı zafer sonrasında Roma’nın ve Akdenizin tartışmasız lideri olur. Augustus, 40 yıl süren imparatorluğu döneminde, idari ve mali teşkilatı düzene koymuş ve merkezi yönetimi olabildiğine güçlendirmiş.
Dağılma dönemi
Roma İmparatorluğu, özellikle 3. yüzyılda Kuzey Afrika’dan Mezopotamya’ya, Batı Avrupa’dan Basra Körfezi’ne ulaşan sınırları sebebiyle çeşitli idari sorunlar ve karışıklıklarla karşılaşır. Büyük Konstantin, imparatorluğun geniş topraklarını kontrol altına almak için başkenti, Roma’dan daha doğuya, iki kıtanın birbirine en yakın olduğu noktadaki eski bir Yunan şehir devletinin yer aldığı Byzantium’a 11 Mayıs 330 tarihinde taşıyarak, bu yeni başkente kendi adından hareketle Konstantinopolis ismini verir.
Kavimler Göçü’nün yol açtığı karışıklıklar nedeniyle, İmparator I.Theodosius 395 yılında Roma İmparatorluğu’nu Doğu ve Batı olmak üzere iki bölüme ayırarak Bizans imparatorluğunun temellerini atar. Batı Roma İmparatorluğu MS 476’da Germen istilaları nedeniyle yıkılırken, Doğu Roma İmparatorluğu ise 1453’deki Fatih Sultan Mehmet’in fethine kadar yaklaşık 1100 yıl boyunca devam eder. 19. yüzyıl tarihçilerinin Bizans olarak adlandırdığı bu devlet aslında Doğu Roma İmparatorluğudur.
İlkçağın en önemli köleci devleti de Roma dır. İstila edilen yerlerin insanları hemen köleleştirilmiştir.
Roma’da Halk Sınıfları
1) Patriciler : Roma vatandaşı olan soylular
2) Plepler : Tarım,ticaret ve sanatla uğraşanlar
3) Yanaşmalar : Vatandaşlık hakkı olmayan özgür insanlar
4) Köleler : Savaşta tutsak düşenler ile köle ana babadan doğanlar
Patriciler ve Plepler arasındaki mücadeleler sonucunda modern hukukun temeli olan on iki levha kanunları ortaya çıkmıştır. Miras, aile, borç vb. konuları kapsayan bu kanunlarla plebler (asker ve memur olabilme vb.) bazı haklar kazanmışlardır.
Din
Önceleri çok tanrılı bir inanışa sahip olan Roma ülkesinde, 312 Milano Fermanıyla Hıristiyanlık serbest bırakılmış, 381 yılında da resmi din olmuştur.
Orduda Lejyon adı verilen paralı askerler kullanmışlar fakat düzenli kara ve deniz orduları sayesinde dünyanın en önemli sömürgeci gücü olmuşlardır.
Deniz ticaretinde etkili olan Romalılar koloniler kurmuşlardır. Fenikelilerle Kartaca (Tunus) bölgesi için Pön Savaşı’nı yapmış ve sonuçta Kartaca’yı ele geçirmişlerdir.
Mısırdan aldıkları güneş yılı esaslı takvimi geliştirerek Jülyen takvimini oluşturmuşlardır. Bu takvim günümüzde kullandığımız Miladi takvimin kaynağıdır. Yine Latin Alfabesine son şeklini vermişlerdir.
Not: Bugün kullandığımız takvim ve alfabeye farklı uygarlıkların katkıları olmuştur.
Mimari’de gelişen Romalılar eserlerinde kemer ve kubbeyi başarılı bir şekilde kullanmışlardır. Anadolu’daki en önemli eserleri arasında Bozdoğan Kemeri (İstanbul), Çemberlitaş (İstanbul), Ogust Mabedi ve Roma Hamamı (Ankara), Aspendos tiyatrosu (Antalya) sayılabilir.
Roma Uygarlığı Özelliklerinden en önemlisi hakimiyeti altındaki bölgelere kütüphaneler, tiyatro, agoro ve hamamlar yaptırmışlar.