İçindekiler
Atina’da nereler gezilmeli, Atina’nın neyi meşhur diyorsanız buyurun Atina gezi rehberine. Atina, 3400 yıldan fazla bir süredir varolan, dünyanın en eski ve kadim şehirlerinden biri. Komşunun, Yunanistan’ın başkenti. Binlerce yıllık zengin geçmişiyle, antik dünyanın izlerini modern yaşamın canlılığıyla harmanlayan bir şehir. Parthenon’un heybetli görüntüsünden, Plaka’nın dar ve şirin sokaklarına kadar Atina, her köşesinde keşfedilecek bir hikaye barındırıyor.
Sirtaki yaparken tarihin derinliklerine mi dalmak istiyorsunuz? Yoksa mitolojik tanrılarla dolu bir maceraya atılmak mı? Bu yazıda, hem tarihin derinliklerine inecek hem de modern Atina’nın sunduğu cazibeleri keşfedeceksiniz. Hazırsanız, bu muhteşem şehri adım adım birlikte gezelim!
Öncelikle, Yunanistan’ın 2019 nüfus sayımına göre toplam nüfusu 10,72 milyon. Yani tüm ülkenin nüfusu, tek başına İstanbul’dan bile az. 131.957 km² yüzölçüme sahip bu güzel ülkenin 2.929 km²’sini ise Atina oluşturuyor. Yunanistan’a seyahat etmeyi planlıyorsanız ya da sadece Atina’yı görüp birkaç günlük bir kaçamak yapmak istiyorsanız, bu büyüleyici şehirde 3 gece geçirmeniz yeterli olacaktır. Hazırsanız, tanrıların ve mitolojinin kalbinde unutulmaz bir yolculuğa çıkalım!
Atina’da Mutlaka Yapılması Gereken Aktiviteler
- Tarihin kalbine yolculuk yapmak için Akropolis’i ziyaret ederek Parthenon’un heybetini yakından görün.
- Şirin ve dar sokakları, renkli dükkanları ve nefis tavernaları keşfetmek için Plaka’da gezintiye çıkın.
- Antik eserlerin sergilendiği Akropolis Müzesi’ni ziyaret ederek Yunan tarihini daha yakından tanıyın.
- Hediyelik eşyalar ve antikalar için Monastiraki Çarşısı’nda alışveriş yapın.
- Syntagma Meydanı’nda Efsun Askerlerinin nöbet değişimini izleyerek tarihi bir anı yakalayın.
- Dünyanın en önemli arkeolojik eserlerine ev sahipliği yapan Ulusal Arkeoloji Müzesi’ni ziyaret edin.
- Lykabettus Tepesi’ne çıkarak Atina’nın nefes kesen manzarasını izleyin.
- Modern Atina’nın canlı gece hayatını deneyimlemek için Gazi Bölgesi’nde eğlenin.
- Şehrin ortasında huzur dolu anlar yaşamak için Zappeion Bahçeleri’nde dinlenin.
- Eski Yunan demokrasisinin doğduğu yer olan Atina Agorası’nı ziyaret ederek antik kalıntılar arasında gezinin.
- Yunan şaraplarını deneyin, Akropolis manzaralı barlarda veya Plaka’nın dar sokaklarında geleneksel ouzo (yunan rakısı) keyfi yapın.
- Geleneksel mezelere (tapas benzeri küçük lezzetler) ve taze deniz ürünlerine yönelin, özellikle Plaka ve Psiri semtlerindeki tavernalarda tadabilirsiniz.
Atina Gezilecek Yerler
Son Yılların Popüler Bölgesi Psyri
Atina’nın Sıra Dışı Semti Psyri
Atina’nın kalbinde bulunan ve son yıllarda hızla popülerlik kazanan Psyri, eski ve yeniyi mükemmel bir şekilde harmanlayan bir semt. Dar sokakları ve renkli duvarlarıyla ünlü olan Psyri, sanat ve kültür meraklılarının vazgeçilmez duraklarından biri haline gelmiş. Burada yürürken karşınıza çıkan sokak sanatı ve grafitiler, semtin modern ve sanatsal ruhunu yansıtıyor. Ayrıca, geleneksel Yunan tavernaları ve kafeleriyle de meşhur olan Psyri, yerel lezzetlerin tadına varabileceğiniz ideal mekanlara ev sahipliği yapıyor. Aynı zamanda, el işi ürünler ve sanat galerileriyle dolu butik mağazalarıyla alışveriş yapabileceğiniz bir bölge. Psyri aynı zamanda kültürel etkinlikler için de bir merkez; yıl boyunca düzenlenen konserler, sergiler ve sokak gösterileri ile ziyaretçilerine dinamik bir kültürel deneyim sunuyor. Akşam saatlerinde ise semtin barları ve gece kulüpleri canlanır, modern ve geleneksel müzikler eşliğinde eğlenceli bir gece geçirebilirsiniz. Kısacası, Psyri, Atina’da keşfetmeye değer bir yerdir; burada şehrin enerjisini ve yerel yaşamın zengin dokusunu keşfedebilirsiniz.
Demekrosinin Doğduğu Yer Akropolis
Atina’ya gelip de Akropolis’e uğramazsanız eğer, Atina’ya gelmiş ve gezmiş sayılmazsınız. O yüzden Akropolis’i Atina’da gezilecek yerler listenize mutlaka eklemelisiniz. Akropolis ‘yukarıda bulunan şehir’ manasına geliyor. Üstelik bu tapınak varlığını, MÖ. 5. YY’dan günümüze kadar korumayı başarmış. Hal böyle olunca da, mutlaka gidilip görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor.
Akropolis Eski Yunan şehirlerinin en yüksek noktasında yer alan, idari, askeri ve dini yapıların bulunduğu merkezi kısım.Yunanca, Akros, yüksek; polis, şehir demek. Akropolislerin en meşhuru MÖ 5. yüzyılın ikinci yarısında inşa edilen Atina Akropolisi. Sarp ve surla çevrili bir tepenin üzerinde bulunan akropolis, şehrin koruyucu tanrıçası olarak kabul edilen Athena’nın evi olarak yapılmış.Attike Ovası’nda deniz yüzeyinden 152 metre yükseliğinde.
Atina şehrinin geleceği hakkında alınacak kararları, tüm halk bir araya gelerek Akropolis’de oylarmış. Böylece Akropolis için demokrasinin doğduğu tapınak demek çok da yanlış olmaz. Eğer Atina geziniz turistik bir geziyse ve ilk kez bu geziyi yapıyorsanız, Akropolis’ten başlayabilirsiniz.
Akropolis’in En Büyük Tapınağı Parthenon
Parthenon aynı zamanda dünyanın en ünlü arkeolojik kalıntılarından biri. Tanrıça Athena’ya ithafen inşa edilen Parthenon, “Bakirenin Tapınağı” anlamına geliyor. MÖ. 5. yüzyılda tamamen beyaz Pentelik mermerinden yapılan tapınak, ruhani özelliğinin yanında kentin hazinesini de barındırıyormuş.
Dış cephesinde kullanılan heykeltıraşlığın Yunan sanatının en yüksek noktası olduğu düşünülüyor.
Atina şehrine tepeden bakan bir yerde Parthenon. 5 yy şehirde yaklaşık 400.000 kişinin yaşadığı tahmin ediliyor. Bunlardan yalnız 50.000 vatandaş kabul edilirmiş .Kadın ve köleler nüfustan sayılmazmış.
Tapınağın yapına muhtemelen MÖ 488 yılında başlanmış; ancak söz konusu tapınak, Pers işgali nedeniyle tamamlanamamış. Yeniden inşa edilen tapınak ise; eski tapınağın temelleri üzerine yerleştirilmiş. Atina’lıların lideri Perikles şehri yeniden canlandırmak için Parthenon’u yeniden inşa etmiş. Hatta bir dönem şehrin paralarınn saklandığı yer olmuş. Yapıldığı dönem itibari ile görkemli sütunlarının içinde Athena’nın altından yapılı dev bir heykeli varmış. (12 Metre)
Zaman içinde çok zarar görmüş heykel. Efsaneye göre Fidyas, altından ve fildişinde yapılan Athena heykelinin para gerektiği durumda kullanabileceğini söylemiş. 12 metrelik Atina heykeli bugün yerinde olmadığına göre paraya dönüştürülmüş demek ki 🙂
Parthenon’un başına daha neler gelmiş. 6 yüzyılda, Bizanslılar tarafından kilise, 15. yüzyılda da Osmanlılar tarafından cami olarak kullanılmış. Yine Osmanlı döneminde bir kısmı barut deposu olarak kullanılmış ve 1687’deki Venedik kuşatmasında bombardımana maruz kalmış. Cephaneliğe Venedik topunun isabet etmesi sonucu meydana gelen büyük bir patlamada tapınağın merkezi, pek çok sütunu ve frizi yok olmuş. Parthenon’un içindeki küçük cami, 1844’de Yunanlılar tarafından yıkılmış.
Efsaneye göre, 2 tanrı bu şehrin koruyucusu olmak için kavga etmiş. Athena bilgelik, zeka tanrıcası zeytin ağacı hediye ederek yarışı kazanmış. Zeytin ağacı barışın ve refahın sembolüymüş. Atina’lılar Athena’nın hediyesini seçmiş. Bugun varolan zeytin ağacının o zamandan kaldığı düşünülüyor.
Athena ve Posedion’un Tartıştıkları Erekhtheion Tapınağı
Mitolojiye göre Atina’yı elde etmek için Poseidon ile Athena’nın tartıştıkları yer. Tapınağın güney kapısında, Karyatides adı verilen kadınlı sütunlar duruyor. Hikayeyi anlatmıştım kim şehre güzel hediye verirse o tanrı seçilecekmiş. Athena o meşhur zeytin ağacını buraya dikmiş efsaneye göre.
Dorik ve İyonik tarzda yapılmış tapınak. Geçmişde heykellerle kaplıymış. Binanın dört çephesi boyunca devam eden frizler varmış.
Yunanistan Osmanlı egemenliği altındayken ve İngiliz Elgin, İskoçya’daki evini süslemek bahanesiyle Osmanlı hükümetinden aldığı özel bir kararname ile eserleri ülkesine götürmüş sonra koleksiyonu 1816’da İngiliz hükümetine satmış. O zamandan beri British Museum’da sergileniyor bu muhteşem esereler. Tabi Akropolis müzesinde kalan eserlerden bolca parçalar görebilirsiniz. 4-5 sene önce gittiğimde Yunan rehber Osmanlı döneminde götürüldükleri kibar bir şekilde anlatıyordu.
Akropolis’de ki Dionysos Tiyatrosu, Athena Nike Tapınağı, Roma ve Augustus Altarı, Cimon Duvarı diğer ünlü yapılar.
Akropolis Müzesi
Bu müze Akropolis tapınağında bulunan bazı heykellerin orjinallerinin bir bölümünü görebileceğiniz müthiş bir yer. Ayrıca Akropolis’e ve Atina’ya ait çeşitli arkeolojik kalıntıları da görebilirsiniz. Müzenin en önemli eserleri arasında ‘Athena Nike Kabartması’ yer alıyor.
Ayrıca Karyatides heykelleri yakından inceleyerek nasıl harika olduklarını yakından görebilirsiniz. Saçları ile boyuna nasıl estetik destek olmuşlar. Birer taşıyıcı sütun olan bu heykellerin boyun kısmı saçlarla kalınlaştırılmışlar daha fazla ağırlık taşıyabilsinler diye. Müthişler.
Bence müzenin en önemli özelliği birçok mermer eserinin orjinal görüntüsünü yapmış olmaları. İlk defa bir müzede bu şekilde bir canladırma gördüm. Mermer heykelerin aslında ilk yapıldıklarında renkli olduğunu görüyorsunuz. Bir arkadaşımla gitmiştim arkadaşım inanamamıştı. Birçok kişi mermer eserlerin hep beyaz olduğunu düşünüyor. Aslında onlar yapıldıkları dönemde renkli eserlermiş.
Müzenin ilk katında MÖ 650-480 yılları arasına ait olduğu bilinen eserler sergilenirken ikinci katında Akropolis’in muhteşem manzarasını izleyebileceğiniz bir restoran bulunuyor. Bu manzaranın seyrine doymak için müze geziniz sonrasında bir kahve keyfi yapabilirsiniz.
Şehrin Göbeğindeki Parlemento Binası
Yunan parlemento binası şehrin tam göbeğinde. Bu bina Otto’nun yani Yunanistan’ın ilk kralının isteği üzerine inşa edilmiş. Bu nedenle uzunca bir süre Kraliyet Binası olarak da anılmış. Parlemento binasının çevrelediği meydanın adı da Kraliyet Meydanı’ymış ancak bir halk ayaklanması sonrasında bu durum değişmiş. Kral Otto bu halk ayaklanması sonrasında yeni bir anayasa çıkarmak zorunda kalmış ve Kraliyet Meydanı’nın adı Syntagma yani Anayasa Meydanı olarak değiştirilmiş. Bina 1843 yılında tamamlanmış. 1909 yılında çıkan bir yangında bina oldukça hasar görmüş ve bu yüzden kral ve ailesi başka bir binaya taşınmak zorunda kalmış. Bina onarıldıktan sonra 1935 yılına kadar bir çok farklı amaç için kullanılmış ve sonunda, 1935’te parlemento binasına dönüştürülmüş. Parlemento binasına gittiğinizde en çok dikkatinizi çeken şeylerden biri de kuşkusuz binanın önündeki anıt olacak; Meçhul Askerin Mezarı. Bu anıt 24 saat boyunca askerler tarafından korunuyor. Bir anlamda bir nöbet değişimi ritüeli uygulanıyor da diyebiliriz.
Milli Park (National Garden)
Ülkemizde de çeşitli parklar ve hayvanat bahçeleri var evet ama şehrin göbeğinde böyle bir yerin olması oldukça şaşırtıcı. Parlemento binasının hemen arkasında yer alan milli parkı da rotanıza eklemeyi unutmayın.Üstelik burası 19 yüzyıldan bu yana, romantizmin merkezi olarak da kabul ediliyor. Ulusal parka giriş ücretsiz, zaman zaman düzenlenen bazı özel etkinlikler için ücret ödemeniz gerekiyor ancak bu elbette tercihinize bağlı. Unutmadan; burayı gün içerisinde ziyaret etmelisiniz çünkü güneş battıktan sonra ziyaretçi kabul edilmiyor.
Bembeyaz, Tek Katlı Evleri ile Anafiotika
Atina’nın Gizemli Köşesi Anafiotika
Anafiotika, Atina’nın Akropolis’in eteklerinde, Plaka semtinin hemen yukarısında yer alan gizemli ve tarihi bir mahalle. Bu bölge, adını Yunanistan’ın Anafi adasından alıyor ve adanın mimarisini yansıtan beyaz badanalı evleri ve dar taş sokaklarıyla ünlü. Anafiotika’nın sokaklarında dolaşırken, eski Yunan evlerinin çiçeklerle süslenmiş avluları ve dar merdivenleri arasında kaybolabilirsiniz. Burası sessizliği ve sakinliğiyle öne çıkıyor; tarih kokan atmosferiyle ziyaretçilerini adeta geçmişe götürüyor. Ayrıca, bölgenin tepesine çıktığınızda Akropolis’in muhteşem manzarasını görebilir ve şehrin nefes kesen panoramasını seyredebilirsiniz. Anafiotika, Atina’nın modern yaşamının karmaşasından uzaklaşmak ve antik zamanlara yolculuk yapmak isteyenler için ideal bir kaçış noktası.
Popüler mahelle Plaka
Plaka Atina’da son zamanlarda oldukça popüler olan bir mahalle. Anafiotika’nın hemen aşağısında yer alıyor, dolayısıyla rotanıza Anafiotika’dan sonra mutlaka eklemeniz gereken noktalardan biri. Plaka Atina’nın en turistik bölgelerinden biri. Bununla beraber yerel halkın da sık sık ziyaret ettiği ve vakit geçirdiği bir yer. Uzun, ince bir sokak üzerinde sıra sıra dizilmiş tavernalar ve kafeler ile Patika hem yemek yemek hem de eğlenmek için ideal bölgelerden.
Atina Bit Pazarı ( Flea Market)
Komşuya kadar gitmişken bit pazarını görmemek olmaz değil mi? Eğer antika merakınız varsa, burayı mutlaka görmelisiniz. Ayrıca bu bölgede bulunan oldukça salaş kafe ve büfelerde ayak üstü lezzetler atıştırabilirsiniz.
Atina’nın İstiklal Caddesi Ermou Caddesi
Buraya ilk gittiğinizde muhtemelen İstiklal Caddesi’ne benzeteceksiniz. Syntagma meydanının üst kısmında yer alıyor Ermou Caddesi. Burası hem Atina’nın gece hayatının başlangıç noktası hem de ana alışveriş bölgesi. Çeşitli dükkanlar, mağazalar ve çeşmelere ev sahipliği yapıyor. Yerel ve butik mağazaların yanı sıra dünyaca ünlü zincir mağazalar da yer alıyor. Alışveriş yapmak gibi bir niyetiniz olmasa da, mutlaka gezip görmeniz gereken yerlerden biri. Ermou Caddesi üzerinde bulunan kafelerden birinde, leziz kahvelerinin tadına da bakmalısınız. Deniz ürünleri sevenlerdenseniz eğer, bu caddede nefis bir midye ziyafeti de çekebilirsiniz.
Nişantaşı Sevenlerin Çok Seveceği Kolonaki
Nişantaşı sevenlerin çok seveceği bir bölge Kolonaki. Pahalı kafeleri, pahalı mağazaları ile Atina’nın Nişantaşı bölgesi diyebiliriz burası için. Genellikle politikacıların, iş insanlarının, gazetecilerin vakit geçirdiği bir bölge olarak da biliniyor. İstisnasız şehrin en sofistike ve en şık bölgesi burası. Çok özel tasarım mücevherlerin satıldığı dükkanlar da göz dolduruyor.
Sultanahmet Meydanı Yok Mu Derseniz Buyurun Monastiraki Meydanı
Atina’nın İstiklal Caddesi’ni, Nişantaşı’sını gördük. O zaman sıra Sultanahmet meydanında. Monastiraki için buranın Sultanahmet’i diyebiliriz. Burası gezi rotalarında ilk sıralarda yer alan meydanlardan biri. Üstelik bu civarda çok keyifli tavernalar da yer alıyor. Parlemento binasına yürüme mesafesinde olan Monastiraki meydanı hediyelik eşyalar alabileceğiniz, bir tavernada yemek yerken uzonuzu yudumlayabileceğiniz bir yer. Üstelik, Akropolis manzaralı kafe ve tavernaları da bulunuyor. Bu meydanda 18 yy’da Osmanlı döneminde yapılan Tsisdarakis (Çisdarakis) camisi de bulunuyor. Cami, günümüzde müzeye olarak ziyaret edilebiliyor. Minaresi 1821 yılında Yunan bağımsız savaşı esnasında zarar gördüğü için yıkılmış.
Unutmadan; Atina’ya gitmek için kış dışında bir mevsimi seçmenizde yarar var. Eğer Yunan adalarını gezmeyecekseniz, ilkbahar sonbahar mevsimleri ideal ancak Yunan adalarında denizin tadına varacağınız bir planı da ekliyorsanız, yaz mevsimi en uygunu olacaktır.
Atina’da Ne Yemeli?
Yunanistan’a özel lezzetlerden bahsetmemek olmaz. Oralara kadar gitmişken Souvlaki Kalamaki yemeden olmaz. Bu yemek Yunanistan’ın en bilinen fast food türlerinden biri. Bizim çöpşiş mantığında hazırlanıyor, sadece daha büyük et parçaları içeriyor ve üzerine limon sıkarak yeniyor. Yanında da lavaşa benzer ancak daha kalın bir ekmek ve patates kızartması servis ediliyor.
Eğer anne yemeğine daha yakın bir tat arıyorsanız Soutzoukakia tercih edebilirsiniz. Soutzoukakia bizim yaptığımız salçalı köfteye çok benziyor. Sadece bol miktarda baharat içeriyor. Sosunda da kırmızı şarap kullanılıyor.
İsmi sizi yanıltacak bir yemek; Moussaka. Musakka ama bizim bildiğimiz musakka değil. Bu patlıcan, kıyma, patates ve beşamel sosla yapılan bir yemek. Görüntü olarak da aynı lazanyaya benziyor. Sipariş verirken dikkatli olun çünkü servis ettikleri dilimler oldukça büyüktür.
Peynirle aşk yaşayanlardansanız eğer, Feta Me Meli tam size göre bir lezzet. Kızarmış feta peyniri, bal ile servis ediliyor ve muhteşem bir lezzeti var.
Biraz daha tanıdık tatlar isterseniz, tıpkı ülkemizde olduğu gibi döner ve kebap çeşitlerine rastlamak da mümkün.
Restoran Önerileri
- Onassis Kültür Merkezi’nin altıncı katında yer alan Hitra Michelin yıldızlı restorant. Yunan mutfağının en özgün tatlarını deneyebilirsiniz. Ayrıca manzarada müthiş. Bu linkten reservasyon yapabilirsiniz.
- Atina’nın en muhteşem manzaralı restorantı Orizonlar.
- Balthazar, güzel bahçeleri olan, şahane bir malikane ve bahçede yemek yiyebileceğiniz bir mekan. Yaz akşamları özellikle harika.
- Daha salaş olsun, canlı müzik olsun diyorsanız Klimatira.
- Sanat dolu Exarchia semtinde yer alan restoran, eski bir okulda yer alan, yüksek tonozlu ninada otantik bir yemek isterseniz Ama Lechie
- Muhteşem Monastiraki bit pazarının bitişiğinde Akropolis manzaralı son derece salaş akordeon çalan güzel bir mola yeri Kafe Avissinia
- Kolonaki’deki bir çok kafe ve restorantı da ayrıca beğendiğim belirtmeliyim 🙂
Atina Tarihi
Atina şehri de ismini tanrıça Athena’dan almış. Üstelik, bu olay denizlerin tanrısı Poseidon ile girdiği bir yarışı kazanması sonucunda meydana gelmiş. Evet, efsaneye göre Atina şehrinin kurulması aşamasında şehrin tanrısının kim olacağı problem haline gelmiş? Bu sorunun en doğru cevabını bulmak için tüm Olimpos tanrıları bir araya gelmiş. Çeşitli yarışmalar düzenlenmiş ve elemeler sonucunda sona sadece iki tanrı kalmış. Poseidon ve Athena.
Bu ikili arasında karar vermek için, onların şehre bir hediye sunması istenmiş jüri tarafından ve en güzel hediyeyi sunacak tanrıya da şehir vadedilmiş. Hediye sunma sırası önce denizler tanrısı Poseidon’a verilmiş. Poseidon tüm heybetiyle ortaya çıkmış ve meşhur üç uçlu mızrağını toprağa vurmuş. Jürinin karşısında bir anda, güzeller güzeli bir at belirmiş. E tabi, tüm tanrılar bu atın güzelliği karşısında büyülenmiş.
Ama merak etmeyin, fazla uzun sürmemiş çünkü sıra Athena’ya gelmiş. Athena bir anda elinde bir zeytin dalı ile ortaya çıkmış. Tüm tanrılar ve jüri şaşkınlık içinde kalmış. Bir de küçümsemişler, o heybetli, güzel beyaz ata karşılık bir zeytin dalı ile jürinin karşısına çıkan Athena’yı.
Athena zeytin dalının, zeytin meyvesinin, zeytin yaprağının insanlar için nelere yarayacağını anlattığında ise işler değişmiş. Bir zeytin dalının tüm insanlık için barışın simgesi olacağı anlaşıldığında ise, küçümseyici bakışların yerini hayranlık dolu gözler almış. İşte böylece, Atina kentinin isim annesi ve koruyucusu Athena olmuş.
Yunan Medeniyeti nin MÖ. 1200 yıllarında Dorlar tarafından temelleri atılmış ise de asıl Yunan tarihi MÖ.800 yüzyılda başladı diyebiliriz.
Akalar’a son veren Dorlar tarafından kurulan bir medeniyet Yunan Medeniyeti, kendinden sonraki Hellen ve Roma Medeniyetleri üzerinde de etkili olmuşlar. Polis adı verilen şehir devletleri kurmuşlar. Önemli şehir devletleri Atina, Sparta ve Korint’dir. Yunan medeniyeti şehir devletleri halinde bir yönetim oluşturmuşlar. Bu şehir devletlerine Polis adı verilmiş. Ve bu polisleri yöneten kişiye de Tiran adı verilmiş.
Yunan şehir devletleri, güç olarak birbirlerine denk olduklarından, birbirlerine karşı üstünlük sağlayamamışlar. Bu nedenle Yunanistan’da İlkçağ’da milli bütünlük sağlanamamış. Sadece ülkelerini ele geçirmeye çalışan Persler’e karşı birlik sağlamışlar ve Peleponnes Savaşlarında Persler’i yenilgiye uğratmışlar.
Yunanistan şehir devletlerine demokrasinin doğduğu hatta demokrasinin beşiği denmekte. Bu şehir devletlerinin en önemlileri Atina ve Sparta. Atina birçok bilim adamı yetiştirmiş. Aristofanes, Sofokles, Aristo, Eflatun, Sokrat gibi büyük filozoflar, Homeros gibi edebiyatçı.
Yunan Medeniyetinin en önemli zamanları Büyük İskender’in yunan medeniyetini fethiyle başlayan dönemi olmuş. Yunan medeniyeti Mısır ülkesine kadar birçok yerde etkisini göstermiş fakat Büyük İskender’in ölümünden sonra ve Roma İmparatorluğunun güçlenmesi ile Yunan medeniyeti de son bulmaya başlamış.
Maraton Savaşı Pers ‘lerin son kalan Yunan topraklarını fethedip batı sınırlarını güvene almak için yaptığı ilk büyük savaşmış. Yunanistan`ın Maraton platosunda olmuş savaş. Diğer Yunan şehir devletlerine savaşı haber vermek için Maraton`dan yola çıkan bir ulağın, yaklaşık 40 kilometrelik mesafeyi hiç durmadan koşmuş. Ve bugünkü maraton koşusunun temelleri atılmış.
Bu eski medeniyet dünyaya önemli katkılarda bulunmuş. Önemli katkılarından birisi tüm dünyada spor organizasyonlarının en büyüğü olan Olimpiyatlar bu ülkede doğmuş.İyonlardan Fenike alfabesini almışlar. Roma İmparatorluğu da Yunanlılardan alarak Latin alfabesini oluşturmuş.
Yunanlılar; çok tanrılı bir inanırlarmış. En önemli tanrıları da Zeus’muş.Tanrıları onuruna Olimpus dağında Olimpiyat oyunları düzenlemişler. İlk olimpiyatlar sadece koşu alanında düzenlenmiş. Kazanan sporculara zeytin dalı verilir ve heykelleri dikilirmiş.
Oyunlar Tanrıların bulunduğu yer olduğuna inanılan Olimpiya dağında oynanırmış. Olimpiyat ismi de bu kökten meydana gelmekte. MS sonra 393 yılında ise Hıristiyan Roma İmparatoru Theodosius oyunların putperestlikten kalma bir adet olduğu gerekçesiyle yasaklamış. Daha sonra 19. yy Fransız Pierre de Coubertin’in çabalarıyla oyunlar yeniden canlanmış ve uluslararası bir hal almış.
Olimpiyat oyunları Yunan toplumları arasında bir birlik oluşturmasını sağlamış. Yunanlıların dünya uygarlığına sundukları diğer önemli hizmet demokrasidir.
Atina’ya Nasıl Gidilir?
Atina’ya Türkiye’den gitmek için genellikle havayolu tercih ediliyor. Türkiye’den İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirlerden Atina’ya direkt uçuşlar bulunmakta. Türkiye’den Eleftherios Venizelos Uluslararası Havalimanı’na (ATH) yapılan uçuşlarla Atina’ya hızlı ve kolay bir şekilde ulaşabilirsiniz.
Atina’da Nerede Kalınmalı?
Atina’da konaklama için birçok seçenek bulunmakta, şehrin farklı bölgeleri ve her bütçeye uygun otel, hostel veya kiralık daire seçenekleri mevcut. İhtiyacınıza göre Atina’da konaklama yapabileceğiniz bölgeler, Bütçenize göre booking yada Airbnb’den bakabilirsiniz.
- Atina’nın tarihi merkezi olan Plaka semti, Akropolis’e çok yakın konumda olup geleneksel Yunan atmosferi sunuyor. Burada butik oteller, pansiyonlar ve konuk evleri bulabilirsiniz.
- Monastiraki: Plaka’nın yanı başında bulunan Monastiraki semti, alışveriş olanakları ve restoranlarla dolu. Ayrıca, Ermou Caddesi üzerinde birçok otel ve konaklama seçeneği bulunmakta.
- Syntagma: Şehrin merkezi konumundaki Syntagma Meydanı, iş seyahati yapanlar için uygun bir bölge. Burada lüks otellerden daha ekonomik seçeneklere kadar çeşitli konaklama imkanları mevcut.
- Kolonaki: Atina’nın moda ve alışveriş merkezi olan Kolonaki semti, lüks oteller ve butik konaklama seçenekleri sunuyor. Ayrıca, semtin teraslarından muhteşem şehir manzaralarını da görebilirsiniz.
- Exarchia: Alternatif kültür ve sanatın merkezi olan Exarchia, genellikle öğrenciler ve sanatseverler için tercih edilen bir bölge.Daha ekonomik oteller ve hosteller bulabilirsiniz.
- Gazi: Gece hayatının canlı olduğu Gazi semti, barlar ve gece kulüpleriyle ünlü.Eğlenceye yakın olmak isteyenler için ideal bir seçenek.