Roma’da ki yeni durağımız Venedik meydanı. İtalya topraklarında, yüzyıllarca Venedik Cumhuriyeti hüküm sürmüş. Piazza Venezia olarak bilinen meydandaki bina 1455’te Venedikli bir kardinal olan Pietro Barbo tarafından yaptırılmış. Kardinal daha sonra papa olunca, bina yaklaşık 100 yıl papaların ikamet ettiği konak olmuş. Venediklileri bu binayı sonradan elçilik olarak kullanılmış. Sonradan ise, buradaki elçilik binasından etkilenerek “Venedik Meydanı” denmiş.
YouTube Kanalımıza Abone OlunAnıta yüzünüzü döndüğünüzde: sol tarafta bulunan kahverengi binadır elçilik binası. Günümüzde sanat galerisi olarak kullanılmaktadır. Bu elçilik binasında “Mussolini” ülkeyi yönetmiş ve balkonundan halka hitap etmiştir.
1870 yılında, İtalya Krallığı kurulduğunda meydana bir saray yaptırılmış ve sarayın önüne ise yüzyıllar boyunca bölünmüş durumda olan ülkeyi birleştirmeyi 1902 yılında başaran İtalya kralı II. Emanuel’e ait 12 metre yüksekliğindeki atlı heykeli yapılmış.
O dönemde başkent Floransa, Çünkü Roma Fransız korumasında. 1870 yılında, İtalyan komutan Garibaldi Roma şehrini de ele geçirir başkent olarak Roma’yı seçer. Ancak İtalya’da krallık rejimi fazla sürmez, yalnızca 2 kralın ardından, Musolini diktatör olarak iktidarı ele geçirir, 1946 yılında asılmasının ardından ise, ülke Cumhuriyet ile yönetilmeye başlanır.
Bembeyaz mermerden yapılmış olması ve arkada ki Roma tarihini kapattığı için Romalılar “Düğün Pastası,takma diş, daktilo” gibi isim takmışlar. Geçmişte etrafındaki mimari yapılarla uyumsuzluğu nedeniyle çok eleştirilmiş olsa da, günümüzde turistlerin gözdesi.
Meydanda bulunan 2 çeşme, Adriyatik kıyısındaki San Marco Aslanını ve Tiren Denizi kıyılarını temsil ediyor. Anıt binanın, Bergama’dan Berlin’e götürülen Zeus Altarı’ndan esinlenerek yapıldığı söyleniyor.
Bu meydan aynı zamanda anıt binadır ve İtalyan askerlerinin savaşlarda kazandıkları başarıları anlatılmaktadır. Anıtın önünde hiç sönmeyen bir ateş yanar ve bunun başında askerler nöbet tutarlar. I.Dünya Savaşında ölen askerlerin anısına yapılmış.
Kabartmalarda savaşlar anlatılıyor. “Mahşerin 4 atlısı” denilen heykeller binanın iki tarafında üst bölümlerde yer alıyor.
Meydanın çevresi
Venedik Meydanını, Popola meydanına bağlayan ana cadde Via del Corso için Roma’nın İstiklal Caddesi diyebiliriz.
Aziz Maria Maggiore Kilisesi yine bu meydandadır. Pagan inancından Hristiyan inancına geçişini ve ardından Katolik oluşumunu anlatan bir tarihi yansıtıyor kilise.
Efsaneye göre bir gece Bakire Meryem papanın rüyasına girer ve ona yeni bir kilise inşa etmesini, yeni kilisenin inşa edileceği yeri ise yarın karla işaretleyeceğini söyler. Gerçekten de yaz günü olmasına karşın Esquiline Tepesi’ne kar yağar ve bunun üzerine papa da bu bölgeye kiliseyi yaptırır.
Meydanın sol tarafı Popola meydanında; İstanbul, Çemberlitaş’dakine benzer bir sütün yer alır. İmparator Traian’ın, Datça’da (Romanya) kazandığı zaferin anısına buraya dikilmiş.
Bunun hemen arkasında ise, MS.3. yüzyılda yapılan; Roma döneminin en büyük alışveriş merkezi yer alıyor.