Orta Amerika yerlileri olan Mayalar, Amerika kıtasının ilk ve en uzun ömürlü uygarlığını kuran topluluktur. Maya Uygarlığının matematik, mimari, astronomi, şehircilik ve benzeri bilimlerde en ileri seviyelere gelmesi, günümüzde hala gizemini koruyan bir konu olmuştur.
Özellikle beyaz kireç taşından yapılmış muhteşem piramit, saray ve tapınaklar, araştırmacıları hayrete düşürmeye devam etmektedir.
Mayalara ait ilk bulgular M.Ö. 2600 yıllarına uzanıyor. M.S. 1200 yıllarına kadar hüküm sürmüşler, krallar ve rahipler tarafından yönetilmişler. En erken kurulan uygarlık olmasına rağmen gelişimi kendisinden yaklaşık 1200 yıl sonra kurulan genç Olmek kültüründen aldığı bilgiler sayesinde hız kazanmış ve en görkemli şehirlerini M.S. 250 ile 900 arasında inşa etmişlerdir. Diğer uygarlıklar gibi tamamen ortadan kalkmamış tarih sahnesinden zamanla silinmişlerdir.
Maya uygarlığı günümüz Meksika bölgesinde varlık göstermiştir. Mayalar bir Orta Amerika halkıdır. Tarih öncesi çağların yerli uygarlıkları arasında en yüksek seviyeye erişmiş olan bir kavimdi.
Mayalar, astronomi, matematik, mimari, heykeltraşlık, duvar ressamlığı, seramikle uğraşmışlardır. Ayrıca büyük gözlemevleri ve tapınaklara da sahiptiler.
Mayaların ilk büyük imparatorluğu MS 400 yıllarına rastlar. 16. yüzyıldan sonra ise gittikçe gerilemeye başladılar ve yavaş yavaş ortadan kalktılar.
Günümüzde Mayalar: Orta Amerika yerlilerinin kökenini meydana getiren Maya halkı bugün şu üç ana gruba ayrılmış olarak yaşamaktadırlar: Guatemala’da Namlar, Kişe’ler, Pokoman’lar; Yukatan yarımadasında Çontal’lar, Çendal’lar, Maya’lar ve Tamaulipas’da Aztek’ler.
Maya Dili: Maya dili Orta Amerika yerlileri arasında bugün bile konuşulur. hiyeroglifi andıran Maya yazısı ise ancak son yıllarda çözülebilmiştir. ancak yine de tam olarak anlaşılmış değildir.
Maya Takvimi: Maya’lar yaşadıkları çağa göre oldukça iyi bir takvim meydana getirmişlerdir. 1 yılı 18 aya, her ay 20 gündü. 360 günlük yılı 365’e tamamlamak için de 5 “uğursuz gün” eklemişlerdi. ayların isimleri tarımcılıkla ilgili terimlerden alınmıştı.
Maya takvimine göre 21 Aralık 2012 tarihinde kıyamet kopacağı söylense de bu yanlış bir algıdır. zira maya takvimine göre 21 Aralık 2012 tarihinde kıyamet kopmamıştır.
Antropolojistler, kana susamış Aztek uygarlığı ile farklılığını ortaya koymak için Mayaları “barışçıl” olarak nitelendirmişlerdir. İnsan kurban edilmesi Mayalarda da Aztekler kadar önemli olsa da kan kurbanı daha önemli bir rol oynamaktadır. Bireyler, tanrılarına canları yerine kanlarını kesici aletler ve hayvan kemikleri gibi acı verici yöntemler ile akıtarak ibadet etmişlerdir. Kral kanının kurban edilmesi bu tür ritüellerin en değerlilerindendir ve sık kullanılmıştır.
Mayalar da savaşçı bir uygarlık olup komşularının topraklarına akınlar düzenleyip bu bölgeleri ve yaşayanları ele geçirmişlerdir. Bazı tutsaklar, kalpleri güneş için çıkarılıp kafaları da dünya için kesilerek kurban edilmişlerdir. Mayalar en parlak dönemlerinde Guatemala’nın Peten Bölgesine Tikal şehrini kurmuşlardır.
Bu bölge yiyecek ve inşa malzemeleri bakımından zengin olmakla birlikte güvenilir su kaynaklarına sahip olmadığı, çeşitli araçlar üretmelerine imkan verecek metaller bulunmadığı ve tarım için ormanın temizlenmesinin mümkün olmaması sebebiyle ani ve gizemli bir çöküş yaşamıştır.
Buna ek olarak M.S. 700 ile 900 arasında Orta Amerika’da bulunan tüm kalabalık şehirler (Teotihuacan, Monte Alban, v.b.) terk edilmiştir. Genel kanı; bu alanların büyük nüfusları artık barındıramayacak noktaya geldiği yönünde olmasına rağmen, sebebin göçebe kabilelerin akınları veya işçi isyanları olduğuna dair savlar da bulunmaktadır.
Yucatan yarımadasında M.S. 900 yılında Chichen Itza şehri insan kurbanı konusunda takıntılı olan Toltekler tarafından ele geçirilmiş ve kendi stilleri ile şehre eklemeler yapmışlardır. M.S. 1200 yıllarında Mayalar kontrolü tekrar ele geçirmişler fakat kısa süre sonra Chichen Itza’yı terk edip Mayapan şehrini başkent yapmışlardır. Maya İmparatorluğu 1441 yılında çöküşe geçmiştir.Mayalar, rahiplerinin tamamı öldürüldüğü, yazılı ve sözlü kaynakları yok edildiğinden (Yucatan bölgesine atanan ikinci Hristiyan rahip Fray Diego de Landa tüm yazılı kaynakları yaktırdığı için günümüze sadece 3 adet yazılı kaynak ulaşmıştır) gizemli uygarlıklar listesinde üst sıralara yerleşmiştir. Olmekler ile ilişkilerinin ne olduğu da hala gizemini korumaktadır.