Çin, MÖ 1500’lerdeShang Hanedanı döneminden başlamaktadır. Çin binlerce yıllık tarihi ile dünyanın en eski medeniyetlerinden biri ve uygarlığın beşiği olarak kabul edilmektedir. Uzun tarihi boyunca değişimli olarak birleşik bir devlet olarak veya birçok devlet halinde parçalanmış olarak varlığını sürdürmüştür.
Çin tarihi geniş anlamda antik (MÖ 2100-221), imparatorluk (MÖ 221-1912) ve modern tarih (1912-günümüze) olmak üzere üçe ayrılır. Çin tarihi genel olarak hanedanlıklara ayrılır.
Çin uygarlığı, Çin’in yerli halkı ile Orta Asya ve Hindistan’dan göç edenler tarafından oluşturulmuştur. Çin’de kurulan devletlerin tarihleri M. Ö. 2400 yıllarına kadar uzanmakla beraber, ilk yazılı belgeler M. Ö. 1500’lü yıllara aittir.
-İlk çağlarda pusula, barut, matbaa, ipekten kağıt yapımı gibi birçok önemli buluş ilk kez Çin’de ortaya çıkmıştır. Bu durum Çinlilerin bilim ve teknik alanında ne kadar ilerlediklerini göstermektedir.
-Çinliler M. Ö. 1500’lü yıllarda kendilerine özgü yazıyı kullanmaya başlamışlardır. Doğu dünyasının en eski yazısı sayesinde Orta Asya hakkında bilinen ilk yazılı bilgilere Çin kaynaklarından ulaşılabilmiştir.
-Çin’de başlıca geçim kaynakları tarım ve ticarettir.
-Türk-Çin mücadelesi yüzyıllar boyu devam etmiştir. İpek Yolu ve Orta Asya hakimiyeti bu mücadelelerin temel nedenidir. Çin’in devamlı batıya yönelmesi 751 Talas Savaşı’yla durdurulmuştur. Bu tarihten sonra Çin pasif bir politika izlemeye başlamıştır.
-Din bakımından Konfiçyus, Lao-çe, Tao gibi düşünürler önemli etkiler bırakmıştır. Budizm, Hindistan’da çıkmasına rağmen Çin’de daha çok yayılmıştır.
Çinliler, Hun Türklerinin saldırılarına karşı Çin Seddi’ni yapmıştır. Buna rağmen akınları durduramayınca Türkleri, entrikalarla yıpratmaya çalışmışlardır. Askerlik bakımından Türklerden etkilenen Çin medeniyeti, doğuya göç eden Türklerin yerleşik hayata geçmesine katkıda bulunmuştur.
Matbaa, kağıt, barut, pusula, çini mürekkep ilk kez Çin’de bulunmuştur.
İşaretlerin oluşturduğu yazı
Çinliler M.Ö. 2000 – 1000 yılları arasında, kağıt üzerine yazı yazmaya başlamadan önce, kaplumbağa kabuklarının içine ve sığır kemiklerinin üzerine yazı yazıyorlardı. Çin yazısını oluşturan işaretlerin, birer logogram olduğu konusunda genel bir kanı mevcuttur. Çince tek heceli bir dildir. Buna bakılarak, her işaretin bir heceye ve bir sözcüğe karşıt geldiği görülmektedir. Şekiller, resimden daha ziyade damgaya benzemektedir. Ön-Türkçe’nin de tek heceli bir dil olduğunu düşünürsek, Çin yazı şekillerinin Ön-Türk yazı şekilleriyle yakından ilişkili hatta akraba oldukları mümkün olabilir.
Çin yazısı Çin yazısının bazı harfleri bir, iki veya üç çizgiden oluşur; bazılarında ise otuz üç çizgi vardır. Yüzyıllar önce, söylendiğine göre Çin alfabesi, 80 000 harften oluşurmuş. Bunları öğrenmek için pek tabiîdir ki uzun yıllar çalışmak gerekirmiş:
Bugün, Çin yazısı geniş ölçüde sadeleştirilmiştir, ama gene de temel harf sayısı 214’ü bulmaktadır.
Taoizm
- Taoizm Çin’de M.Ö. 600’lü yıllarda doğmuş olduğu kabul edilen Lao Tsetarafından kurulmuş olan felsefi öğreti.
- Taoizm, hem Lao Tse’nin öğretisine, hem bu öğretiden çıkarılan felsefeye ve ayrıca Çin’de, bu öğretiden yola çıkılarak geliştirilen din
Doğal bir yaşamda yapmacık davranışların, kendini beğenmişliğin, kurnazlıkların, düşler, istekler ve kazanç peşinde koşmanın yerinin olmadığını; Tao’ya uyan kimsenin Tao’yla bir olacağını; en yüce amaca ulaşan ve kendisini tümüyle yola vererek Tao içinde eriyen, çözülen kişinin ölümsüzlüğe kavuşacağını söyleyen Lao Tse, siyaset alanında her tür yönetim modelini mahkum etmiştir.
Tao’nun egemen olduğu yerlerde barışın olacağı, zira bilge kişinin silahları ve savaşı sevmeyeceğini eline silah almak zorunda kalırsa, bunu istemeye istemeye kullanacağını ifade eden ve mutlak bir bireyciliğin savunuculuğunu yapan Lao Tse, bu arada, birtakım kötülüklere yol açtığı gerekçesiyle, uygarlık ve bilgiden vazgeçme yolunda olmuştur.