Atina… 3400 yıldan fazla bir süredir ayakta kalan, tarih ve modernliğin iç içe geçtiği, dünyanın en eski şehirlerinden biri. Yunanistan’ın başkenti olan bu kadim şehir, Parthenon’un görkeminden Plaka’nın dar ve sevimli sokaklarına kadar her köşesinde bambaşka bir hikaye saklıyor.
🌟 Atina’nın Ruhunu Hissetmeye Hazır mısınız?
Öncelikle şunu belirteyim, Atina gezinizde kendinizi yabancı hissetmenize hiç gerek yok! Sonuçta bu topraklarda 377 yıl Osmanlı bayrağı dalgalandı. Yani sokaklarda gezerken “Buralar bizden biri!” hissine kapılırsanız, gayet normal. 😎 Bir kafeye oturduğunuzda menüde döner ya da baklava görürseniz şaşırmayın; bizden izler her köşede!
✨ Biraz Rakam, Biraz Gerçek
Yunanistan’ın toplam nüfusu 10,72 milyon — yani İstanbul’un kalabalık bir mahallesi kadar! 😎 Ülkenin yüzölçümü 131.957 km², bunun sadece 2.929 km²’sini Atina kaplıyor.
Atina’da Bunları Yapmadan Dönmeyin!
🔥 Akropolis’e Çıkıp Tanrılara Selam Çakın! Atina’nın kalbine çıkıp Parthenon’un görkemini izlemek… Gün batımında buraya çıkarsanız, o altın tonlar aklınızı başınızdan alacak.
🍹 Plaka’da Kaybolun (Ama Kasıtlı Olarak!) Plaka’nın o daracık, taş sokaklarına dalın, minik bir kafede oturup bir frappe söyleyin ve insanları izleyin.
🛍️ Monastiraki Pazarı’nda Pazarlık Yapın (Yunan Usulü!) Antika eşyalar, el yapımı takılar, magnetler… Monastiraki’de yok yok! Pazarlık yaparken gülümseyin😎
🌅 Lycabettus Tepesi’nden Gün Batımını İzleyin (Ve Bol Bol Fotoğraf Çekin!) Şehri tepeden izlemek mi? Evet lütfen! Teleferikle çıkın, manzaranın tadını çıkarın ve o anı sonsuza kadar saklayacak bir fotoğraf çekin.
🍽️ Souvlaki ve Moussaka Yemeden Sakın Dönmeyin! Yunan mutfağının baş tacı bu ikiliyi tatmadan Atina’dan dönerseniz, gerçekten eksik kalırsınız. Yanına bir ouzo söyleyin, tadını çıkarın!
🏃♂️ Panathinaiko Stadyumu’nda Olimpiyat Ruhunu Hissedin! İlk modern Olimpiyat Oyunlarının yapıldığı bu stadyumda bir tur atın, belki de içten içe bir atlet olduğunuzu keşfedersiniz. 🏅
🏺 Ulusal Arkeoloji Müzesi’nde Mitolojinin Derinliklerine Dalın! Zeus, Athena ve Poseidon’un izini sürün. Yunan tanrıları burada sizi bekliyor!
🌸 Anafiotika’nın Saklı Sokaklarını Keşfedin (Instagram’a Malzeme Çıkar!) Bembeyaz evler, begonviller ve daracık sokaklar… Kendinizi bir Ege adasında gibi hissedeceksiniz. Kamera hazır olsun!
💃 Bir Tavernada Sirtaki Yapın (Yan Masaya Katılabilirsiniz!) Bir Yunan tavernasına girin, bir iki yudum ouzo alın ve müzik başladığında kendinizi dansın ritmine bırakın.
Atina 3 Günlük Gezi Rehberi
🏛️ 1. Gün: Tarihin İzinde
- Akropolis ve Parthenon: Sabah erken gidin, kalabalıktan kaçının.
- Akropolis Müzesi: Tarihi eserler ve heykelleri keşfedin.
- Plaka: Yunan mutfağını deneyin, dar sokaklarda yürüyün.
- Anafiotika: Ege adalarını andıran atmosferi hissedin.
- Monastiraki Pazarı: Antika ve el yapımı ürünler keşfedin.
🌅 2. Gün: Modern Atina ve Kolonaki
- Syntagma Meydanı: Nöbet değişimini izleyin.
- Ermou Caddesi: Alışveriş cenneti!
- Kolonaki: Şık butikler ve kafe kültürünü keşfedin.
- Benaki Müzesi: Yunan tarihini ve sanatını görün.
- Lycabettus Tepesi: Gün batımında nefis manzarayı izleyin.
🌊 3. Gün: Şehrin Dışına Kaçış
- Panathinaiko Stadyumu: İlk Olimpiyatların yapıldığı stadyum.
- Poseidon Tapınağı (Sounion Burnu): Ege Denizi’ne karşı etkileyici manzara.
- Atina Rivierası: Sahilde deniz ürünleriyle gün batımını izleyin.
Atina’da Ne Yenir, Nerede Yenir?
Gündüz tarihiyle büyüleyen Atina, gece bambaşka bir şehre dönüşüyor. Nerede canlı müzik var, rooftop barlar nerede saklanıyor, nerede ne yemeliyim diyorsan bu linke mutlaka tıkla. Bu yazımda tabaklara düşeceğiz, hem klasik Yunan lezzetlerini keşfedeceğiz hem de “Yok artık, burayı nasıl buldun?” dedirtecek gizli favorileri paylaşacağım. Hazırsan… mideni tut ve takip et!
Atina’da Nerede Kalınmalı?
Atina’da konaklama için birçok seçenek bulunmakta, şehrin farklı bölgeleri ve her bütçeye uygun otel, hostel veya kiralık daire seçenekleri mevcut. İhtiyacınıza göre Atina’da konaklama yapabileceğiniz bölgeler, Bütçenize göre booking yada Airbnb’den bakabilirsiniz.
- Atina’nın tarihi merkezi olan Plaka semti, Akropolis’e çok yakın konumda olup geleneksel Yunan atmosferi sunuyor. Burada butik oteller, pansiyonlar ve konuk evleri bulabilirsiniz.
- Monastiraki: Plaka’nın yanı başında bulunan Monastiraki semti, alışveriş olanakları ve restoranlarla dolu. Ayrıca, Ermou Caddesi üzerinde birçok otel ve konaklama seçeneği bulunmakta.
- Syntagma: Şehrin merkezi konumundaki Syntagma Meydanı, iş seyahati yapanlar için uygun bir bölge. Burada lüks otellerden daha ekonomik seçeneklere kadar çeşitli konaklama imkanları mevcut.
- Kolonaki: Atina’nın moda ve alışveriş merkezi olan Kolonaki semti, lüks oteller ve butik konaklama seçenekleri sunuyor. Ayrıca, semtin teraslarından muhteşem şehir manzaralarını da görebilirsiniz.
- Exarchia: Alternatif kültür ve sanatın merkezi olan Exarchia, genellikle öğrenciler ve sanatseverler için tercih edilen bir bölge.Daha ekonomik oteller ve hosteller bulabilirsiniz.
- Gazi: Gece hayatının canlı olduğu Gazi semti, barlar ve gece kulüpleriyle ünlü.Eğlenceye yakın olmak isteyenler için ideal bir seçenek.
Daha fazla detay isterim diyorsunuz anlatmaya devam ediyorum 🙂
Atina’nın Sıra Dışı Semti: Psyri 🎨🍷

Psyri, Atina’nın en cool, en yaratıcı ve en eğlenceli semtlerinden biri! Monastiraki’nin hemen dibinde, grafitilerle kaplı sokaklar, vintage dükkânlar, sıra dışı kafeler ve gece olunca coşan tavernalarla tam bir şehir kaçamağı noktası. Sarri Sokağı’nda yürürken kendinizi sokak sanatının içinde buluyorsunuz; her köşe başı Instagramlık! Akşam olunca masalar sokağa taşıyor, ouzo bardakları doluyor, meze tabakları uçuşuyor, canlı müzikle ortam tam bir Yunan filmi gibi. Taverna Tou Psirri ya da Oineas’a uğrayın, midem de ruhum da doysun diyorsanız adres belli. Arada bir butik dükkândan kendinize ya da sevdiklerinize minik bir tasarım parçası kapmayı da unutmayın!
Demekrosinin Doğduğu Yer Akropolis

Akropolis, Atina’nın kalbinde, 150 metrelik bir kayalığın tepesinde dimdik duran bir tarih dersi gibi! Parthenon’un görkemli sütunları arasında yürürken kendinizi bir anda tanrıçaların, filozofların ve halk meclislerinin arasında buluyorsunuz. Athena’nın şehri koruması boşuna değil; hem manzara efsane, hem atmosfer bambaşka. Mitolojiden felsefeye, demokrasiden dramaya kadar ne varsa burada başlamış gibi. Yukarıya tırmanırken biraz nefes nefese kalabilirsiniz ama inanın, o taşların üstünde yürümek sanki zamanda yürümek gibi. Hele güneş batarken şehir altınızda parlıyorsa… işte o an, Atina’yı gerçekten yaşadığınızı anlarsınız. Akropolis’in Osmanlı döneminden kalan izlerinden Athena’ya uzanan büyüleyici geçmişini merak ediyorsanız,detaylı Akropolis yazımı mutlaka okuyun.
Krallıktan Demokrasiye: Yunan Parlamento Binasının Hikayesi

Atina’nın tam kalbinde yer alan Yunan Parlamento Binası, aslında ilk bakışta resmi ve sade görünse de hikâyesi oldukça hareketli! 1800’lerin ortalarında, Yunanistan’ın ilk kralı Otto’nun isteğiyle inşa edilen bu yapı, uzun yıllar boyunca Kraliyet Sarayı olarak kullanılmış. O dönemde önündeki meydana da “Kraliyet Meydanı” denirmiş ama 1843’te halkın ayaklanıp “bize anayasa lazım” demesiyle işler değişmiş. Otto, yeni bir anayasa ilan etmek zorunda kalmış ve meydanın adı da bugünkü haliyle Syntagma yani “Anayasa Meydanı” olmuş. Bina zamanla yangın görmüş, el değiştirmiş, farklı amaçlarla kullanılmış ama 1935’te bugünkü haline kavuşarak Yunan Parlamentosu olmuş. Önünde yer alan Meçhul Asker Anıtı ise günün her saati geleneksel kıyafetli askerler tarafından onurla korunuyor. Nöbet değişimi seremonisi ise hem etkileyici hem de Atina’da mutlaka izlenmesi gereken anlardan biri!
Milli Park (National Garden)

Atina’nın göbeğinde, Parlamento Binası’nın hemen arkasında yer alan Ulusal Bahçe (National Garden), şehir karmaşasından kaçmak isteyenler için harika bir mola noktası. 15 hektarlık bu yeşil alan, 1839 yılında Kraliçe Amalia’nın isteğiyle kurulmuş ve uzun süre Kraliyet Bahçesi olarak anılmış. 19. yüzyıldan bu yana hem doğa severlerin hem de romantik yürüyüşlerin vazgeçilmez adresi olmuş. İçinde minik bir hayvanat bahçesi, küçük bir gölet, antik kalıntılar ve çocuk oyun alanları da bulunuyor. Giriş tamamen ücretsiz, sadece bazı özel sergi veya etkinliklerde ücretli bölümler olabilir. Dikkat etmeniz gereken tek şey şu: Ulusal Bahçe sadece gün ışığı saatlerinde açık, yani planınızı buna göre yapmalısınız. Sessiz, serin ve gölgeli bu parkta kısa bir yürüyüş bile Atina gezinize nefes aldırır.
Bembeyaz, Tek Katlı Evleri ile Anafiotika

Atina’nın Gizemli Köşesi Anafiotika
Anafiotika, Atina’nın tam kalbinde ama bir o kadar da şehirden uzak hissi veren büyülü bir mahalle. Akropolis’in eteklerinde, Plaka’nın hemen yukarısında yer alan bu minik semt, adını Ege’deki Anafi Adası’ndan alıyor. 19. yüzyılda Anafi’den gelen ustalar, Atina’ya çalışmak için geldiklerinde memleket hasretiyle bu beyaz badanalı, dar sokaklı, çiçekli avlulu evleri inşa etmişler. Ortaya, adeta bir Kiklad köyü çıkmış! Bugün Anafiotika’da dolaşırken, Atina’nın karmaşasından tamamen uzaklaşıp Ege’de bir adaya ışınlanmış gibi hissedebilirsiniz. Sessizliği, taş basamakları, sardunyalarla süslü kapıları ve tarihi dokusuyla büyüleyen bu mahalle, özellikle gün batımında Akropolis’in eteklerinden şehri izlemek isteyenler için eşsiz bir kaçış noktası.
Popüler mahelle Plaka

Plaka, Atina’nın en popüler ve en çok ziyaret edilen semtlerinden biri. Anafiotika’nın hemen eteklerinde yer aldığı için rotanıza oradan inerken kolayca ekleyebilirsiniz. Arnavut kaldırımlı dar sokakları, rengârenk cumbalı evleri, her köşeye yayılmış tavernaları ve kafeleriyle hem turistlerin hem de Atinalıların favori uğrak noktası. Gündüzleri tarihi dokusu ve butik dükkânlarıyla gezmesi keyifli, akşamları ise canlı müzik eşliğinde Yunan mutfağının tadına varmak için harika bir yer. Özellikle Adrianou Caddesi boyunca yürümek, Plaka’nın ruhunu hissetmek için birebir. Hem yemek, hem alışveriş, hem de bol bol fotoğraf için ideal bir durak!
Atina Bit Pazarı ( Flea Market)

Komşuya kadar gitmişken Monastiraki’nin ünlü bit pazarına uğramadan dönmek olmaz! Antika meraklıları için adeta bir hazine avı gibi olan bu pazarda, eski plaklardan vintage takılara, kitaplardan nostaljik objelere kadar her şey var. Sadece alışveriş değil, sokak atmosferiyle de oldukça keyifli. Üstelik çevredeki salaş kafe ve büfelerde oturmasanız bile ayaküstü bir Yunan simidi (koulouri) ya da buz gibi bir frappe ile küçük bir mola verebilirsiniz. Gezmesi ayrı, keşfetmesi ayrı zevk!
Atina’nın İstiklal Caddesi Ermou Caddesi
Atina’nın İstiklal Caddesi gibi düşünebileceğiniz Ermou Caddesi, Syntagma Meydanı’nın hemen üst kısmında başlıyor ve şehrin en hareketli alışveriş rotalarından birini oluşturuyor. Hem gece hayatının başlangıç noktası, hem de vitrin gezmeyi sevenlerin gözdesi olan bu cadde; yerel butiklerden dünya markalarına, küçük hediyelikçilerden sokak sanatçılarına kadar her şeyle dolu. Alışveriş yapmasanız bile atmosferi yaşamak için mutlaka yürüyün; kaldırım taşları arasında dolaşmak bile keyifli. Yorulunca cadde üzerindeki kafelerden birine oturup bir Yunan kahvesi içebilir, midye veya taze deniz ürünleriyle mini bir lezzet molası verebilirsiniz. Şehir enerjisini burada hissettiriyor!
Nişantaşı Sevenlerin Çok Seveceği Kolonaki

Nişantaşı severler buraya bayılacak: Kolonaki! Şehrin en şık, en zarif ve en sofistike semtlerinden biri olan Kolonaki, Atina’nın adeta stil vitrinine dönüşmüş hali. Lüks butikler, tasarım mücevher mağazaları, galeri gibi duran kafeler ve modaya yön veren vitrinlerle dolu. Genellikle politikacılar, gazeteciler, iş insanları ve “burası benim semtim” diyen müdavimlerle dolup taşan bir bölge. Kahvenizi yudumlarken yan masada önemli bir gazeteci ya da politikacı oturuyor olabilir, şaşırmayın! Fiyatlar biraz yüksek ama atmosferi, şıklığı ve enerjisiyle Kolonaki, Atina’da “kendinizi özel hissettiren” yerlerin başında geliyor.
Sultanahmet Meydanı Yok Mu Derseniz Buyurun Monastiraki Meydanı

Atina’nın İstiklal Caddesi’ni (Ermou), Nişantaşı’sını (Kolonaki) gezdik, şimdi sıra Sultanahmet havasındaki Monastiraki Meydanı’nda! Burası Atina’nın en turistik ve en canlı noktalarından biri. Parlamento Binası’na yürüme mesafesindeki bu meydan, hem tarih hem de renkli şehir hayatını bir araya getiriyor. Etrafı hediyelik eşya dükkânları, bit pazarı, sokak müzisyenleri ve geleneksel tavernalarla dolu. Özellikle Akropolis manzaralı kafelerde oturup uzo eşliğinde gün batımını izlemek ayrı bir keyif. Meydanın en dikkat çeken yapılarından biri ise, 1759 yılında Osmanlı valisi Mustapha Agha Tsisdarakis tarafından yaptırılan Tsisdarakis Camii. Günümüzde Yunan Halk Sanatları Müzesi’nin bir bölümü olarak kullanılıyor. Caminin minaresi, 1821’deki Yunan Bağımsızlık Savaşı sırasında tahrip olmuş ve tamamen yıkılmış. Küçük bir not: Atina’ya gitmek için en keyifli zamanlar ilkbahar ve sonbahar. Eğer Yunan adalarını da keşfetmek istiyorsanız, denizin tadını çıkarmak için yaz ayları en uygun dönem.

Antik Yunan Tarihi
Antik Yunan tarihi, tanrıların gökten indiği, filozofların sokakta yürüyüp herkese “Sen kimsin?” diye sorduğu, atletlerin çıplak koştuğu, her şeyin biraz çılgın ama fazlasıyla zekice yaşandığı bir dönem! MÖ 8. yüzyıldan itibaren Atina, Sparta, Korint gibi şehir devletlerinde hem savaş hem sanat bir arada yürümüş. Atina’da insanlar sabah halk meclisinde oy kullanıp öğleden sonra tiyatroda trajedi izlemiş; akşam üstü de Sokrates’in sorularından kaçmaya çalışmış! Her doğa olayı için ayrı bir tanrıları olan bu halk, bir yandan Zeus’a dua ederken diğer yandan olimpiyatlarda ter dökmüş. Ve tabii sonra sahneye Büyük İskender çıkmış; “Burası yetmez, biraz da doğuya doğru açılalım” diyerek Yunan kültürünü Asya’ya kadar taşımış. Roma İmparatorluğu gelip tüm bu şehirlere el koymuş olabilir ama Yunan’ın fikirleri, sanatı, mimarisi hâlâ dört bir yanımızda. Yani anlayacağınız, Antik Yunan hem tarihin dâhi çocuğu hem de biraz şovmeni! Detaylı yazıma buradan ulaşabilirsiniz.
Atina’ya Nasıl Gidilir?
Atina’ya Türkiye’den gitmek için genellikle havayolu tercih ediliyor. Türkiye’den İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirlerden Atina’ya direkt uçuşlar bulunmakta. Türkiye’den Eleftherios Venizelos Uluslararası Havalimanı’na (ATH) yapılan uçuşlarla Atina’ya hızlı ve kolay bir şekilde ulaşabilirsiniz.