İçindekiler
Çikolata, midye ve bira şehri Brüksel gezi rehberini okumadan önce 1 Dakikalık videolar ile Brüksel’i önden gezmek ister misiniz ?
Ayrıca resimlerden birine tıklayarak Brüksel ile ilgili tüm resimlere galeri formatında bakabilirsiniz.
YouTube Kanalımıza Abone OlunBelçika Tarihi
Kuzeybatı Avrupa’da, Fransa ile Hollanda arasında bulunan Belçika’nın yüz ölçümü 30.250 km2’dir. Ankara’dan(25.000) biraz büyük ülkenin tamamı.
Bağımsızlığını yaklaşık 200 yıl önce kazanmış olan Belçika, Batı Avrupa’daki en genç ülkelerden biri. İsmini, yaklaşık 2000 yıl önce yaşamış olan Belgae adında bir Kelt boyundan aldığı düşünülen Belçika, tarih boyunca çok değişik idareler altında kalmış.
Ceşitli defalar el değiştiren Belçika toprakları, 1519-1713 yılları arasında İspanyol, 1713-1794 yılları arasında ise Avusturya egemenliği altına girmiş. Fransız ihtilalinin ardından, 1795 yılında Fransa tarafından işgal edilen topraklar, Napolyon’un yenilgisinden sonra 1815 yılında düzenlenen Viyana Konferansı ile Hollanda kralının hakimiyeti altında Hollanda ve Lüksemburg’la birleştirilmiş.
1830 tarihinde Hollanda Krallığı’ndan ayrılarak bağımsızlığını ilan etmiş. Birinci ve İkinci Dünya Savaşları sırasında, 1915 ve 1940 yıllarında Alman işgaline uğrayan ülke, 1944 yılında yeniden özgürlüğüne kavuşmuş.
Nüfus ve İşgücü Yapısı
Ülkenin toplam nüfusu İstanbul’dan az. 11.3 milyonluk bir nüfusa sahip olan Belçika, Avrupa’da, Hollanda’dan sonra en fazla nüfus yoğunluğuna sahip ülkelerden biri. 2014 itibariyle Brüksel’in nüfusu 2 milyon.
Batı Avrupa ülkelerinin çoğunda olduğu gibi, Belçika’da da son 30 yıldır düşen doğum oranları ve artan yaşam süresi nedeniyle nüfus giderek yaşlanmakta. Yabancı nüfusun yaklaşık % 60’ı, özellikle İtalya, Fransa ve Hollanda’dan olmak üzere AB ülkelerinden gelmekte. AB dışından gelen yabancı nüfusun % 60’ı da Fas ve Türk kökenli.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa Topluluğu’nun kurulması konusunda liderlik yapmış olan ülke, şu anda AB’nin başkenti durumunda. Aynı zamanda NATO’nun da merkezine ev sahipliği yapmakta. 1957 yılında Hollanda ve Lüksemburg ile birlikte Benelüks Ekonomik Birliği’ni kurmuş .
Anayasal monarşi ile idare edilen Belçika’da, kral sembolik bir rol oynamakta. 1993 yılında yapılan anayasal düzenlemeye göre, ülkede üç federal bölge bulunmakta. Brüksel-Başkent Bölgesi, Flaman Bölgesi ve Valon Bölgesi. Almanca ve Fransızca çok yaygın olarak kullanılıyor ülkede.
Brüksel gezilecek yerler listemizde ile Avrupa’nın en önemli şehirlerinden Belçika’nın başkentini Brüksel’i tanıyoruz.
Brüksel gezilecek yerler
1- Aralarında belediye binası ve Brüksel Kent Müzesi’ni de içeren bir dizi tarihi yapı ile çevrili olan muhtesem Grand Place meydanı
Grand Place; (Grote Markt ) belediye binası, kent müzesi ve bira müzesi gibi birçok tarih yapıya barındıran Brüksel’deki en ünlü meydan. Unesco Dünya Kültür Mirasları içinde yer alıyor meydan. 1971 den beri her 2 senede bir 15 Ağustosta 2.000 metrekarelik çiçek halısı festivali yapılıyor bu meydanda.
1695 yılında Fransız bombardımanından sonra yerle bir olmuş meydan daha sonra aslına uygun olarak tekrar inşa edilmiş.
İsterseniz meydanında ki binalar hiç gezmeden bölgedeki kafelerde vakit geçeriebilirsiniz. Karar sizin ben sizin ben sizin için meydanda bulunan birkaç yapıyı anlatıcam.
Meydanda ilk dikkatinizi çekecek yapı; ortasında devasa kulesi olan heybetli bina Town Hall ya da Fransızca adıyla Hotel de Ville.
2- Hotel de Ville (Grand Place)
Grand Place meydanında yer alan Hotel de Ville 1402 yılında inşa edilmiş.Bugun belediye binası olarak kullanılıyor.
Kulenin en ucunda Mikail heykeli bulunuyor. 96 metrelik kuleye sahip yapının dış yüzeyinde azizler ve soyluları betimleyen figürler bulunuyor.Bunların bir kısmı koruma amacıyla “King’s House”da muhafaza edilmekte.
Bir hikayeye göre kuledeki hataları fark eden mimar bunu kabullenemeyerek kendisini kuleden atmış.
3- Hotel de Ville’in tam karşısında ki bina; 1515–1536 yılları arasında inşa edilen, kralın köşkü anlamına gelen ve içerisinde şehrin tarihini bulabileceğiniz şehir müzesi Maison du Roi Kral’ın burayı almasından sonra adı Kral Evi olarak kalmış.
Yapı bugün Brüksel Kent Müzesi olarak hizmet veriyor ve zengin bir koleksiyona sahip. Ancak turistler kentin neredeyse simgesi olmuş, aslında çokda önemli olmayan işeyen çocuk heykeli “Mannekin Pis”in 800’e yakın farklı kostümlü halini görmeye geliyor.
4-Belçika’nın yerel lezzeti olan onlarca çeşit biranın yapım aşamalarını anlatan Bira müzeside Grand Place meydanında (Maison des Brasseurs)
Belçika denilince akla gelen ilk şeyin bira olduğunu düşünürsek buraya girmemek haksızlık olur. İçeride bin bir çeşit eski ya da yeni tarihli bira göreceksiniz. Buranın önemli biralarından biri de Kwak birası ve bardağı. Alkol oranı (%8.4) ile oldukça talep gören bir bira. Hikayesi şöyle
“Pauwel Kwak” ilk olarak birayı kendisi için üretiyormuş. O zamanlar mevcut olan yasa gereği, faytan sürülerinin yolcu taşırken bira içmeleri yasakmış. Bu yüzden bira içmek isteyen sürücüler, bira içmek için yolcuların inmesini bekliyorlarmış. Bu sırada, biraları çoğunlukla dökülüyormuş. Bu problemi çözmek için Pauwel Kwak, şu anda bildiğimiz “Kwak” bardağını icat etmiş.
Kwak bardağı hakkında bir diğer şehir efsanesi de bardağın çıkardığı sesle alakalı. Şehir efsanesine göre, bardak şekli itibariyle bira içilirken “kwak” diye ses çıkartıyor ve bu sesten dolayı insanlar bardağa “kwak” bardağı demiş. Ben denedim bir ses çıkıyor ama o kadar anlaşılır değil. İlk efsane daha mantıklı geldi bana 🙂
5- Grand Place meydanında yer alan loncalara ait binaların hepsi mimari olarak güzel
Cephesini süsleyen tilki heykeli ile ünlü Le Renard (Tuhafiyeciler Loncası), Le Cornet (Tekneciler Loncası), şu anda bir cafe olan Maison des Boulangers (Fırıncılar Loncası), Maison des Ducs de Barbant (Barbant Dükleri Evi), Le Cygne (Kasaplar Loncası)
6- Sadece 61 cm uzunluğunda ki 800 kıyafetli Manneken Pis / İşeyen çocuk heykeli
Brüksel gezilecek yerler listemizin ilk sıralarında yer alan ünlü heykel İşeyen Çoçuk’un kim olduğu veya yapılışı ile ilgili birçok hikaye bulunmakta.
İlk gördüğünüzde sizde aaa bu muymuş hissi uyandıran Manneken Pis ya da bilinen adıyla İşeyen Çocuk Heykeli, Brüksel’in sembollerinden biri.
Şehrin dünyaca ünlü meydanı olan Grand Place’e yakın bir konumda bulunan heykel
1619 yılından günümüze kadar tam 7 kez çalınmış. Tekrar çalınma riskine karşılık heykelin orjinali saklanmakta. Orjinalinin yerinde bulunan heykel ise 1965 yılında yapılmış birebir kopyası.
Manneken Pis’in kim olduğu veya yapılışı ile ilgili birçok hikaye bulunmakta. Bu hikayelerden bazıları bu çocuğun bir ajan olduğundan bahsederken bazıları kaybolan bir çocuğun anısına ailesi tarafından yaptırıldığını söylemekte. Şehirde en inanılan başka bir hikaye de bir savaş esnasında şehre yerleştiren bombayı işeyerek etkisiz hale getiren çocuğun heykeli olması.
İşeyen Çocuk Heykeli’nin bir de gardırobu var. Dünyanın çeşitli yerlerinden hediye gelen yaklaşık 800 kıyafetle oluşturulan bu gardırobun en ilgi çekici parçası Santa Claus kıyafeti. Özel günlerde bu koleksiyondan kıyafetler heykele giydirilir. Ayrıca kimi kutlamalarda Manneken Pis’den Belçika birası akıtılıyor.
Şehrin maskotu haline gelmiş bu küçük heykelle ilgili birçok hediyelik eşya ve aksesuar da bulabilirsiniz.
7- Demir kristalinin 165 milyar kez büyütülmüş halı Atomium
1958 Expo Fuarı için yapılmış 102 mt yüksekliğinde olan yapı 9 kürenin birleşiminden oluşuyor. Demirin kristal yapısının 165 milyar kez büyütülmesinden esinlenilen yapı 6 ay boyunca durması beklenirken günümüzde modern Brüksel mimarisinin sembolü haline gelmiş.
Kuleler 12 boru ile birbirine bağlanıyor ve yürüyen merdivenlerle birbirine geçişi sağlanıyor.
En tepedeki küre dışındaki diğer kürelere yürüyen merdivenle çıkabilirsiniz. En tepedeki küre dışında diğer 4 küre daha ziyarete açık. 3 küre özel gün ve aktiviteler için ayrılmış olup. 1 kürede okul etkinlikleri için çocuklara ayrılmış.
Yapıldığı yıl olan 1958’de Avrupa’nın o zaman için en hızlı asansörüymüş.Bugün bu asansörle yukarı çıkarken asansör kabininin üstündeki camdan yukarıyı görebiliyorsunuz.
Brüksel’de mini-europe ile aynı alanda bulunuyor. Çoçuklarla yapılan gezilerde bu bölge onlar için çok eğlenceli. Çoçuklarım çok keyif aldı şiddetli tavsiye ederim.
8- Yaklaşık 350 avrupa eserinin sergilendiği 1:25 ölçüsünde küçültülmüş minyatürler ile Mini Europe
İstanbul’daki Miniatürk‘e benzer bir yapısı olan Mini Europe (Mini Avrupa), Avrupa Birliği sınırlarında yer alan önemli yapıların 1:25 ölçeğinde küçültülmüş minyatürlerinin sergilendiği bir minyatür parkı.
Park içerisinde bir lunapark ve su parkı bulunuyor. Atomium da parka cok yakın. Park içerisinde Eyfel Kulesi, Vezüv Yanardağı, Big Ben, Grand Place gibi ünlü yerlerin minyatürleri görülebilir.
Avrupa Birliği’ne bağlı yaklaşık 80 kentin, 350’ye yakın önemli yapısını birkaç saatte görmemiz mümkün oluyor. Alan yaklaşık 24.000 metrekare. Maalesef Türkiye’den bir yer göremedik.THY’nin bir uçağı vardı muhtemelen o da reklamdır.
Mini Europe giriş ücreti 15,30€, Atomium biletini de buradan alırsanız ikisi birlikte 24,70€ ediyor.
9- Dünyanın en büyük ve en ünlü dinozor salonu ile Doga bilimleri müzesi
Tabii Bilimler Müzesindeki dinozor bölümü, Avrupa’nın en büyüğü olma özelliğini taşıyor.60 milyon yıl önce nesilleri tükenen dinozorların gün yüzüne çıkartılan 35 orjinal dinozor iskelet takımı müzede en çok dikkati çekenler arasında.
Özellikle Belçika’nın Fransa sınırındaki Bernissart kasabasında 1878 yılında maden ocaklarından çıkarılan 9 adet İguanodon türü dinozor iskeletleri koleksiyonun en dikkat çeken parçalarından.
Müzede dev etobur T-rex iskeletlerinin yanı sıra Stegosaurus, Diplodocus ve Maiasaurus gibi dinozor türlerine ait parçalar da görmek mümkün.
20 metre boyunda, 136 ton ağırlığında olabilen ve dünyanın en büyük ikinci balina türü olan Grönland balinası ile dünyanın en büyük yaşayan hayvanı olduğu düşünelen 33 metre boyuna ulaşabilen mavi balınanın iskeleti bulunuyor.
Müzede ayrıca 1969 yılında Antwerp şehrinde yer alan Lier kentinden bir mamut iskeleti getirilmiş.30 tane Iguanodon türü 300 m2’lik cam bir alan içinde sergileniyor, hem de tüm kemikleriyle birlikte. O kadar ki sanki üzerinize doğru geliyormuş hissine kapılıyorsunuz.
10- Belçika’nın özgürlüğün 50. yılı anısına yapılan Cinquantenaire Parkı
1880 yılında yapılmış parkda çok sayıda bahçe, gölet, şelale ve değerli eseri barındıran park vakit geçirmek ideal bir yer.
Çok şık bir zafer anıtın bulunduğu tarafta,Kraliyet silah ve askeri müzesi, 400 aracın sergilendiği Autoworld müzesi, 15. yüzyıldan günümüze kadar pek çok önemli sanatçının eserleri sergilendiği Belçika kraliyet güzel sanatlar müzesi yer almakta. Çoçuklar özellikle araba müzesini sevdiler. Sonra park da vakit geçirmek çok keyifli oluyor.
11- Victor Hugo’nun gotik mimarinin en sade örneği olarak nitelendirdiği St. Michael ve St. Gudula Katedrali
9. yüzyılda St. Michael’a adanmış bir şapel olarak yapılmış,11. yüzyılda kiliseye çevrilmiş. İçinde kutsal eşyalar bulunan yapıda kraliyet ailesine ait düğünler yapılmakta.
12- 1783 yılında yapımına başlanmış olan Brüksel Kraliyet Sarayı
Musee Belvue saray içinde faaliyet gösteriyor. Belçika’ın bağımsızlığından günümüze gelene dek bir çok dönemi yansıtıyor müze.
13- Belçika’nın bağımsızlığının 75. yıldönümünün kutlandığı 1905’de kilisenin temelleri atılan Basilica of the Sacred Heart
Kral II. Leopold tarafından kilisenin temelleri atılmış fakat tamamlanması 1969 yılını bulmuş. İki ince minaresi ve yeşil kubbesiyle dünyanın en büyük beşinci kilisesiymiş.
14- Dünyaca ünlü Belçika çikolatalarının üretimini ve tarihini anlatan çikolota müzesi Musee du Cacao et du Chocolat
15-Belçika’nın başarılı mimarı Victor Horta’nın müzesi
Mimarın müzesini gezerken demir işleri vitrayların ustalığına hayran kalabilirsiniz.
16- Galeries Royales Saint-Hubert pasajı
1846-1847 yılları arasında inşa edilen ünlü pasaj 100 metreden fazla uzunluğa sahip iki kanadı buluyor.
Ünlü markalar ve şık kafelerin olduğu pasajda keyifli vakit geçirebilirsiniz.
17- Brüksel konulu güzel fotoğraflar çektirebileceğiniz Mont de Arts
EXPO 1910 için geçici olarak kurulan bahçe, Kraliyet Sarayı ile Grand Place arasını güzelleştirmek için şık peyzaj yapılmış. Halk tarafından beğenilince aynı şekilde kullanılmaya devam edilmiş.
18- 9000 müzik aletli Brüksel Müzik Enstrümanları Müzesi
Belçikalı müzikolog Francois-Joseph Fetis’in 1872’de hükümet tarafından satın alınan koleksiyonların sergilenmesi için 1877 yılında kurulmuş.
Old England Alışveriş Merkezi’ne ev sahipliği yapan binada dünyanın en büyük müzik aletleri koleksiyonlarından birini barındırıyor.
19– Tenten ve Şirinler gibi karakterler ve karikatürün yaradılışını anlatan Belçika Karikatür Müzesi
20– Pieter Bruegel’in mezarınında bulundugu 13 yy’dan kalma Eglise Notre Dame de la Chapelle
21– 1850’lerden günümüze oyuncakların sergilendiği Brüksel Oyuncak Müzesi
22– Birinci Haçlı Seferi liderlerinden olan Godfrey de Bouillon Heykeli
23– Avrupa Birliği’nin başkenti Bruksel’de AB’ye özgü yönetim binaları Schuman ve Leopold bölgelerinde, belli saatlerde ziyarete açık olan partlemento binasını görebilirsiniz.
24- Brüksel’in tam bir müze cenneti olduğunu anlaşmıssınızdır. Çoçuklar için doğa bilimleri, karikatür, oyuncak müzesi gibi birçok müze olduğu gibi.Özellikle benim gibi resim sanatına düşkünseniz oldmaster ve Rene Magritte‘in müzelerini kaçırmamanızı tavsiye ederim.
Brüksel’de düzenli olarak yapılan festivaller ve zamanları
Animasyon Film Festivali (Şubat)
Uluslararası Fantastik Film Festivali (Nisan)
Brüksel Sanat Festivali (Mayıs)
Ommegang (Temmuz)
Pukkelpop (Ağustos)
Çiçek Halı Festivali (Ağustos)
Design September (Eylül)
Ping Screen (Ekim)
BRXL Bravo (Ekim)