Çatalhöyük, Orta Anadolu’da, Konya ilinin Çumra ilçesi sınırları içinde günümüzden 9.400 yıl önce iskan edilmiş, çok geniş bir Neolitik Çağ ve Kalkolitik Çağ yerleşim yeridir. Doğu ve batı yönlerinde yan yana iki höyükten oluşmaktadır. İsmide burdan gelmektedir. Doğudaki Çatalhöyük (Doğu) olarak adlandırılan yerleşme Neolitik Çağ’da, Çatalhöyük (Batı) olarak adlandırılan batıdaki höyük ise Kalkolitik Çağ’da iskan görmüştür.
YouTube Kanalımıza Abone OlunEvler birbirine bitişik olduğu ve sokakta olmadığı için evlerin içlerine çatılardan girilirmiş.
Höyükler kabaca 2 bin yıl kesintisiz iskan edilmiş. Özellikle neolitik yerleşimin genişliği, barındırdığı nüfusu, oluşturduğu güçlü sanat ve kültür geleneği ile son derece dikkat çekicidir. Bereketli toprakları nedeni ile nüfus sürekli artmış. Yerleşimde 8 bin üzerinde insan yaşadığı kabul edilmektedir.
Çatalhöyük’ün diğer neolitik yerleşimlerden temel farkı, bir köy yerleşmesini aşıp kentleşme evresini yaşamakta olmasıdır. Dünyanın en eski yerleşimlerinden biri olan bu yerleşimin sakinleri, ilk tarımcı topluluklardan da biridir.
Ölülerini evin içinde gömerlermiş. Özellikle küçük çoçukları evin ana bölümünün altına gömelermiş. Yetişkinler ise evin kuzey kısmına gömülürmüş. Taşındıkları zaman ölülerin kemiklerini yeni evlerine götürülermiş. Ölülerini gömerken bazı eşyalarınıda yanına koyarlarmış.
Çatalhöyük evlerinde yerden yuksek platformlar bulunmakta. Boga başları ve boynuzları gerçek yada sıvanmıs şekilde bulunmakta. Tapınak, saray ve ibadet yer olmaması eşitlikci bir halk sınıfı olduğunu göstermekte. Şehrin etrafında surlar olmaması güvenlik sorunu olmadığını göstermekte.
Doğu Höyüğü, M.Ö. 7400 ve 6200 yılları arasına tarihlenen 18 Neolitik yerleşim katmanından oluşmaktadır. Söz konusu katmanlarda, sosyal örgütlenmeyi ve yerleşik hayata geçişi simgeleyen duvar resimleri, rölyefler, heykeller ve diğer sanatsal öğeler yer almaktadır.
Yakınlarında ki volkanik Hasan dağı toprakların verimli olmasını sağlamış.
Evlerin duvarlarnda daha çok hayvan resimleri bulunur. Hatta ilk şehir haritasınında bu dönemde yapıldığı keşfedilmiş. Hasandağı ve Çatalhöyük’ün kuşbaşı görünümü resmedilmiş.
2016 yılında yapılan kazılar sonucu bulunan iki kadın figurunun toplumda prestij elde etmiş ve saygınlığı olan kadınlara ait olduğu sonucuna varılmış.
Çatalhöyük’te bulunan en ünlü heykelcik, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenen “Oturan Kadın” heykelciğidir. Bu heykelcik James Melaart ve ekibi tarafından bulunduğunda kafa kısmı yoktur ve Melaart bu kafayı Çatalhöyük’teki diğer buluntulara dayanarak kendisi ekler. İri göğüsleri ve geniş kalçaları nedeniyle her zaman hem tarımla hem de doğurganlıkla ilişkilendirilen kadın figürininin, iki leoparın arasında oturur durumda tasvir edilmesi, onun güçlü bir kişilik olduğunu düşündürmektedir. Bacakları arasındaki yuvarlak şeklin yeni doğmakta olan bir çocuğun başını veya saygın bir atanın kafatasını betimlemesi olasıdır.
Batı Höyüğü ise M.Ö. 6.200 ve 5.200 yılları arasına tarihlenen Kalkolitik Döneme ait kültürel özellikler göstermektedir. Bu özellikleriyle Çatalhöyük, aynı coğrafyada 2000 yıldan fazla bir süredir var olan köylerden kentsel hayata geçişin de önemli bir kanıtıdır.
Ortadoğu ve Anadolu’da diğer Neolitik alanlar bulunmuş olmasına rağmen, Çatalhöyük Neolitik Kenti, kalıntıların boyutu, yaşayan toplumun yoğunluğu, güçlü sanatsal ve kültürel gelenekler ve zaman içindeki sürekliliğin benzersiz bileşimi ile olağanüstü evrensel değer taşımaktadır.
Bu özelliklerinin bir sonucu olarak 2009 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne önerilmiştir. İnsanlık tarihine ışık tutan Çatalhöyük Neolitik Kenti, 2012 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınmıştır.
Çatalhöyük’te 2016 yılında kazı bağlantı alanında bir topuz başı, şu ana kadar görülen en yüksek kalitede dört çift yüzlü obsidyen ok, Kuzey Alanı’nda kemik ve seramik objeler, Güney Alanı’nda ise çok sayıda gömü bulundu.