İçindekiler
İtalyan Rönesans’ının doğduğu şehir Floransa 1 milyona yakın nüfusuyla Toscana Bölgesi’nin başkenti konumunda.Rönesans hareketinin doğum yeri Floransa adeta bir açık hava sanat galerisi.
Kültür ve sanat dışında ticarette de Avrupa’nın önemli merkezleri arasında olan Floransa, Roma’ya 2 saatlik uzaklıkta.
Siyasi ve ekonomik açıdan Avrupa’nın önemli bir kenti olan Floransa’nın günümüzde en önemli gelir kaynağı turizm. Şehri ikiye bölen Arno Nehri çevresinde kurulmuş. Bazılarına göre “Gerçek İtalya” Floransa. Yürüyerek dolaşılabilecek kadar küçük bir şehir
Medici ailesi şehirde sanatın gelişmesine destek olmuş. Banker olan Mediciler, zamanın yetenekli ressamların ve mimarların sponsoru olup sanatçıları desteklemişler. Leonardo da Vinci, Botticelli, Michalengelo, Raffael, Donatello gibi büyük sanatlçılar bu aile tarafından desteklenmiş.
Birbirinden güzel tarihi yapıları, sanat merkezleri, müzeleri ve meydanları ile herkesi ilk görüşte kendine aşık eden bir şehir.
1 dakikalık videolar ile kısa bir tur hazırladım sizlere. Yazıyı okumadan belki videolara göz atarsınız.
YouTube Kanalımıza Abone OlunFloransa’nın en büyük ve en ünlü meydanı Piazza della Signoria (Senyörler Meydanı)
Adeta açık hava heykel müzesi gibi olan meydanın en ünlü heykeli Michelangelo’nun “David” yani Davud heykeli. Heykelin orjinali Galleria del Accademia müzesinde. Neredeyse normal insanın 3 katı büyüklüğündeki heykel 5,17 metre yüksekliğinde.
Heykel, Floransa’nın sembolü gibi. Sanatçı konu olarak, Tevrat, İncil ve Kuran’ı Kerim‘de anlatılan Davut’un zalim dev Golyat’la karşılaşma anını seçmiş. Başka heykeltraslar tarafından da işlenen konunun hikayesi kısaca şöyle;
Filistin’lilerin güçlü askeri olan Golyat İsrailoğul’larına sürekli saldırırmış. Golyat üç metrelik boyuyla adeta bir “dev”miş. Davut ise çoçuk denecek yaştaymış. Fakat Golyat’a saldırmak için kraldan izin istemiş. Davut, zırh ve silah almadan, bir sapan ve bir kaç taş ile Golyat’ın karşısına gitmiş. Golyat saldırıya geçmeden, Davud hızlı bir şekilde bir taş fırlatarak Golyat’ı yaralamış. Sersemleyerek yer düşen Golyat’ın kafasını kesmiş. Golyat’ın ölmesiyle Filistin’liler dağılmış.
Davud heykeli dışında meydanda ayrıca Bandinelli tarafından yapılan Herkül ve Cacus heykeli ve 16 yy yapılan Neptün Çeşmesi yer alıyor.
Meydanda bulunan Loggia della Signoriaise dönemin en güçlü ailesi Mediciler’in törenleri rahatlıkla izleyebilmeleri için 14. yüzyılda inşa edilmiş. Cellini’nin yılan başlı Medusa’nın kafasını tuttuğu Perseus heykeli ve Giambologna’nın Sabin Kadınlarının Kaçırılışı heykelide mutlaka görülmesi gerekenler arasında. Tabi bu heykellerin orjinaleride Galleria del Accademia’da.
Meydanın bir diğer ünlü yapısı Palazzo Vecchio yani Medicilerin eski sarayı. Medici Ailesi’nin Pitti Sarayı’na taşınınca eski saray olarak anılmaya başlanmış. Vecchio Sarayı, 1298-1314 yılları arasında Arnolfo di Cambio tarafından inşa edilmiş. 16. yüzyılda Vasari tarafından dekore edilmiş. Floransa’nın eski halini gösteren eserler ve adını halk meclisinden alan Beş Yüzler Salonu, Michelangelo’nun Zafer heykeli ve ünlü sanatçıların eserleri zemin katta yer alıyor.
Dünyanın en büyük Rönesans sanatı koleksiyonu ile Uffizi galerisi
Mimar Giorgio Vasari tarafından 1560-1580 yılları arasında Dük I. Cosimo için çalışma ofisi olarak inşa edilmiş.
Klasik döneme ait birçok önemli eseri yakından görebileceğiniz müzeyi mutlaka ziyaret etmelisiniz. Perspektif açısından bir başyapıt olarak nitelendirilen Giotto’nun “Ognisanti Madonna”sını, Michelangelo’nun Kutsal Aile’sini, Botticelli’nin Venüs’ün Doğuşu’nu ve Tiziano’nun Urbino Venüsü’nü yakından görebilirsiniz.
Floransa’nın en göz alıcı yapısı şüphesiz yüzyılda Arnolfo di Cambio tarafından başlanan Duomo Katedrali
Göz alıcı kubbesi ile dünyaca ünlü olan katedralin dış kısmı pembe, beyaz, yeşil mermerler ile süslenmiş. Dış kısmının görkemli mimarisine karşılık içi biraz daha sade. Katedralin ilk adı Santa Maria del Fiore 1296-1436 yılları arasında gotik tarzda inşa edilmiş.
1296’da antik Santa Resparata Kilisesi’nin yerine yapılmış. 1333-1337 yılları arasında Giotto devralmış ve çan kulesinin inşaatına başlamış.
1295 yılında gotik bir anlayışta yapılmaya başlanan Santa Maria del Fiore kilisesinin apsisin üzerini kapatamamışlar. Çok geniş bir alan olan apsisin üzerine nasıl bir kubbe yapılması gerektiği uzun süre problem olarak kalmış. 1418’de bir yarışma düzenlemeye karar vermişler. Ghiberti ve Brunelleschi yarışmaya katılmışlar. Brunelleschi para ve kereste tasarrufu sağlayan yenilikçi fikirleri nedeniyle bu kez kazanmış. ( Daha önce vaftizhanenin kapısının dekorasyonu içinde yarışmaya girmişler ve o zaman Ghiberti kazanmış).
Sanatçı, bu kubbeyi yaparken Roma’daki Pantheon Tapınağı’ndan etkilenmiş.İç kubbesi 35 m, dış kubbe 43 m çapında. 1420-1436 arasında yapılan kubbe, 42 m’lik bir açıklığı kapatıyor. Floransa Katedrali(1420-1436) Roma’daki Panteon Tapınağından sonra en büyük kubbeye sahipmiş o dönem.
1436 yılında bitirilen kubbeye katedralin dışından girilir. Şehir manzarasını görebilmek için 463 basamak çıkmanız gerekiyor.Katedralin planı Latin haçı biçiminde, kolların her biri, bir yarım daire oluşturacak biçimde yan yana dizilmiş beşer şapel bulunmakta.
Floransa Katedrali’nin en ünlü kısımlarından biri girişteki saat. 15. yüzyılda Paolo Uccello tarafından günün 24 saatinin güneşin batışına göre ayarlandığı saat hala çalışmakta. Katedralde yer alan bir diğer ünlü eser Giorgio Vasari’den “Last Judgement” (Kıyamet Günü) freski.Bu freskler Vasari’nin öğrencisi Zuccari tarafından boyanmış.
Floransa’nın en ünlü katedrali olan Duomo’nun bir parçası olan 85 metre yükseklikteki Giotto’nun Çan Kulesi
Şehrin eşsiz manzarasını seyredebileceğiniz en güzel yerlerden. Kuleye 414 basamakla çıkılıyor.Kare şeklindeki çan kulesinin bir bölümü 14.45 metre yüksekliğinde, en yüksek noktası ise 84.7 metre uzunluğundadır.
Bronz kapıları ile ünlü Aziz Giovanni vaftizhanesi
Bronz kapıları ile ünlü vaftizhanenin iç dizaynında 13. yüzyıldan kalma Orta Çağ mozaikleri kullanılmış. Andrea Pisano ve Lorenzo Ghiberti tarafından yapılan bu yapı, bronz kapıları ile şehirdeki en eski yapılardan.
1059 – 1128 yılları arasında eski bir Roma tapınağın üzerine inşa edilmiş. Vaftizhanesi, sekizgen şekilde renkli mozaiklerle süslenmiş. Bronz kapılarıyla ünlü bu yapının en ünlü kapısı Pisano tarafından yapılan güney kapıları.
Diğer kapıların yapımı için yarışma düzenlenmiş. Ghiberti ve Brunelleschi başarılı olmuş. Ghiberti biraz daha az bronz kullandığı için iki mimarın birlikte çalışmasına karar vermiş jüri. Fakat Brunelleschi yarışmadan çekilince Ghiberti birinci olmuş.
Konu olarak İshak’ın kurban edilişi anlatılmış. Hz. İbrahim’in uzun süre hiç oğlu olmamış ve tanrı oğlunu kurban etmesini istemiş. İbrahim tam oğlunu öldürmek üzereyken melekler koç getirmiş ve oğlunu öldürmekten kurtulmuş
Yüz yıl sonra Michelangelo kapılar hakkında, “Şüphesiz bunlar“ Cennetin Kapıları olmalı ”demiş. Vaftizhane’nin tavanı 13. yüzyıldan kalma ve birçok ünlü Floransalı kişi bu kısımda tasvir edilmiştir.
Arno nehri tarafından ikiye bölünün şehri birbirine bağlayan köprülerin en ünlüsü “Ponte di Vecchio”
Medici Ailesi’nin Pitti ile Vecchio sarayı arasında halka gözükmeden gezebilmeleri için 1345 yılında inşa edilmiş.II. Dünya Savaşı sırasında Floransa’da yıkılmayan tek köprü olma unvanını taşıyor aynı zamanda.
Köprüdeki Vasari koridoru çok önemli. 1565 yılında yaptırılmış .Yapımı sırasında Manneli Kulesinin sahipleri Medicilerin koridorunun kuleden geçmesine izin vermemiş. Bu yüzden küçük de olsa yamuk bir görüntü oluşmuş. 1939’da Mussolini pencerelerin küçük olduğuna karar verip orjinal pencereleri yıktırıp yerine daha büyük modern pencereler yaptırmış.
Köprüde ilk yıllarda tabakhanelere, kasap ve demir atölyelerine varmış. Koku etrafa rahatsız edince daha şık etrafa az rahatsız eden dükkanlar açılmış. Günümüzde büyük ve gösterişli mücevherler satan işletmelerle dolu köprüdeki Cellini’nin büstü ise 1900 yılında dikilmiş.
Kente ve Arno Nehri’ne hâkim bir noktada bulunan Piazzale Michelangelo
Michelangelo’nun eserlerini sergilemek için yapılmış fakat zamanla müze özelliğini kaybetmiş. Şahane Florsansa manzarası ve çevresideki hediyelik eşya dükkanları ile çok popüler hale gelmiş. Michelangelo’nun Davud heykelinin bir kopyası daha burada bulunmakta.
Galileo, Michelangelo, Dante, Machiavalle gibi önemli kişilerin mezarını bulunduran Santa Croce Bazilikası
Aynı isimli meydanda bulunan bazilika 13. yüzyılda inşa edilmiş. Fransisken mezhebinin en büyük kilisesi. Giotto’nun öğrencileri tarafından süslenmiş.Bulunduğu bölgede eski bir Roma yapısı varmış. Rivayete göre sanat eserleri karşısında heyecandan bayılma hadisesi “stendhal sendromu” nun ilk kez ortaya cikmış. Floransa katedrali nin 800 metre güneydoğusunda yer alıyor.
Kentde bulunan birçok ünlü heykelin ojinalini bulunduğu Galleria del Accademia
Kentteki sanat okullarını birleştirmek için 1784 yılında kurulan Floransa güzel sanatlar okulu sonradan müzeye dönüştürülmüş. Şehirde bulunan bir çok heykelin orjinali burada bulunuyor. (Signoria Meydanı’nda kopyaları bulunan Davud ve Sabine Kadınları’nın Kaçırılışı heykelleri gibi).
32 bin metrekarelik bir alanı kapsayan muhteşem bir müze Pitti Sarayı
Pitti Sarayı, Pitti Ailesi için Brunelleschi tarafından tasarlanmış. 1457’de inşa edilmiş, 16. yüzyılda Medici Ailesi tarafından satın alınmış. Mediciler tarafından Toscana’nın yönetim merkezi haline getirilmiş. 18. yüzyılda Napolyon kullanmış. 1919 yılında Kral III. Vittorio Emanuele’nin emriyle halka açılmış.
Medici ailesine ait tabloların ve mücevherlerin daha birçok sanat eserinin sergilendiği Pitti sarayında Raffael, Titian, Rubens, Tintoretto gibi büyük üstadların eserlerini mutlaka görmelisiniz. Birinci katta Palatine galerisi, gümüş müzesi, modern sanat galerisi, porselen müzesi ve kostüm galerisi önemli galeriler.
Sarayın arkasında bulunan 111 dönümlük Boboli Bahçeleri ise, I’inci Cozimo tarafından yapılmış. Bahçede bulunan teraslardan şehrin muhteşem manzarasını izleyebilir, yamaca oyulmuş yapay mağara, labirentler ve hatta bir amfi tiyatroyu gezebilirsiniz.
Senyörler meydanına 10 dakikalık yürüme mesafesinde bulunun Pitti müzesi için kombine biletler alırsanız daha uygun fiyata gezebilirsiniz.
Kentte inşa edilen ilk büyük dini yapı Santa Maria Novella Bazilikası
13. yüzyılda Dominikan üyeleri tarafından inşa edilmiş. Sahip olduğu süslemelere ve Masaccio’nun Üçleme’si, Ucello’nun Yeşil Revak’ı mutlaka görülmesi gereken eserler arasında.
Brunelesschi ve Michelangel’nun dokunuşları ile zenginleşen San Lorenzo Bazilikası
Medici Ailesi, 14. ve 17. yüzyıllar arasında Floransa’da yaşamış oldukça güçlü bir aile. ilk olarak ticaretle sonrasında bankacılıkla uğraşmışlar. Aslında soylu bir aile değillermiş. Bankacılık, ticaret sanat dışında Papa’lıkta yapmışlar.
yapılan eski sacristy ( Eski kutsal emenatler odası), Michelangelo tarafından yapılan yeni sacristy ( Yeni kutsal emenatler odası), prensler şapeli, ve Laurenziana Kütüphanesi’nin olduğu muhteşem yapılar topluluğu.
San Lorenzo Bazilikası çok eski bir yapı ve Floransa‘nın en eski dini yapısı. İlk kilise 393 yılında yapılmış.11. yüzyılda Romanesk tarzında yeniden inşa edilmiş.
San Lorenzo kilisesine Brunelleschi tarafından yapılan ilk mezar odası Medici ailesi için yapılmış. Kutsal eşya odasında daire kubbeyi, kare plana oturtmuş. O dönem için gerçekten çok ileri mimari planlar.
Daha sonra Papa X. Leo, Michelangelo’dan San Lorenzo kilisesinin sade dış cephesine dekorasyon yapmasını istemiş. Cephe için on iki mermer heykel, altın bronz figürler planlanmış.Fakat bu planlar hiçbir zaman hayata geçememiş. Bu yüzden bugun hala dışardan görünüşü çok sade hatta bitmemiş gibidir.
59 metre yüksekliği ve sekizgen yapısı ile Medici Şapeli ( Yeni kutsal eşya odası) Michelangelo tarafından 14 yıl gibi bir sürede tamamlanmış. Şafak ve Alacakaranlık, Gündüz ve Gece heykelleri çok etkileyeci.
Şapel dışında başta Donatello olmak üzere dönemin önemli sanatçılarının birçok eseri bulunmakta. Donatello’nun mezarına da ev sahipliği yapmakta.
Biblioteca Medicea Laurenziana, Michelangelo tarafından yapılan tarihi kitap ve el yazmalarından oluşan bir kütüphane . Oldukça gösterişli merdivenleri var kütüphanenin.Merdivenler sanki bir sıvının yukarıdan aşağı dökülüyormuş hissini veriyor. Bu merdivenlerin mimarlık tarihinin kendi başına ayakta duran ilk merdiveni olduğu düşünülüyor.
Mercato Centrale
Alışveriş tutkunları için kaçırılmaması gereken bir bölge. Çanak-çömlek, elektronik, giyim yüzlerce dükkanın bulunduğu pazar yeri.
Floransa’nın en eski devlet binası Bargello
1255 yılında inşa edilmiş.1621’den itibaren yüksek sulh yargıcının hizmetine verilmiş. Palazzo del Popolo(Halk Sarayı) ve Podesta Sarayı isimleriyle de anılıyor.
Bir dönem hapishane olarak da kullanılan bina 1323 yangınından sonra 3. katı eklenmiş. 1865’te Museo Nazionale de Bargello adını almış . Gotik koleksiyonu ile 14. ila 17. yüzyıllar arasında üretilmiş Rönesans heykellerine ev sahipliği yapmaya başlamış.Michelangelo’nun Bacchus heykeli, Pitti Tonda rölyefi, Brutus büstü ve Apollo heykeli müzede görebileceğiniz eserlerden bazıları.
Kentin en lüks meydanı Piazza della Repubblica
Floransa’nın ticari, siyasi kalbi olmasının yanı sıra çevresi üst düzey restoranlarla çevrelenmiş lüks meydan. Donatello’nun 18. yüzyılda yaptığı Column of Abundance heykelinin kopyası burada bulunmakta. Eğer biraz kendinizi şımartmak isterseniz 1733’den beri faaliyette olan Cafe Gilli’yi tercih edebilirsiniz.
Duomo katedralin ve çan kulesinin inşa sürecini denetlemesi amacıyla kurulan Museo dell’Opera del Duomo
Yapıların tamamlanmasının ardından 1891’de müzeye dönüştürülmüş. Çeşitli yerlerinden toplanmış 750’den fazla sanatsal çalışma sergileniyor.
Sanattan gece hayatına kadar pek çok seçenek sunan Santo Spirito
Arno Nehri’nin diğer yakasında, Duomo’nun karşısına denk yerleşim bölgesinde yerel sanat galerileri ve butikler bulunuyor. 1200’lü yılların ortasında kurulan meydanda Santo Spirito Bazilikası ile Palazzo Guadagni de meydanla birlikte görülmesi gereken yerlerin başında geliyor.
Kimsesiz çoçukları barındırmak için yapılan Loggia del Bigallo
1352 – 1358 yılları arasında inşa edilmiş bir gotik yapı. Yapıldığı dönemde kayıp veya terk edilen çocukları barındırmak için kullanılmış. Sonraki dönemlerde hacı ve yolculara ev sahipliği yapmış. Günümüzde ise küçük bir güzel sanatlar müzesi ve Merhamet Birliği’nin merkezi olarak kullanılmaktadır. Vaftizhaneye yakın bir konumda.