İçindekiler
Gökçeada eski ismiyle İmroz. Türkiye’nin en büyük adası olma özelliğine sahip, her anını keyifle hatırlayacağınız bir ilçe. Tıpkı Bozcaada gibi Gökçeada’da Çanakkale’ye bağlı. Yaklaşık 90 km’lik bir kıyı şeridine sahip. Gökçeada Ege denizinin kuzeyinde dalış için harika bir lokasyon olan Saros Körfezi’nin girişinde yer alır. Ayrıca batı kıyısında bulunan İnciburnu ile Türkiye’nin en batı noktası olma özelliğine de sahip. Gökçeada’nın yüzölçümü yaklaşık 290 km2. İklim olarak da rüzgârın neredeyse hiç durmadığı, serin bir bölge olma özelliğine sahip. Eğer rüzgârdan pek hoşlanmıyorsanız, burası size göre olmayabilir.
Gökçeada yaklaşık 500 yıl boyunca Osmanlı hakimiyetinde olan bir bölge. Yine Bozcaada gibi Rumların ve Türklerin birlikte yaşadığı bir ada. 1960 yılına kadar Rumlar nüfus olarak oldukça fazla sayıdalarmış. 1960 yılı itibariyle çeşitli nedenlerle göçler olunca, Ada’daki Rum vatandaşların sayısı oldukça azalmış. Ada nüfusu yaklaşık 10.000 civarı.
Gökçeada’dan bunları yapmadan dönmeyin
- Doğal güzelliği ile hayran kalacağınız Tuz Gölü’ne gidin. Ellerinizle tuz katmanını yardıktan sonra altından çıkan çamuru yüzünüze ve tüm vücudunuza sürün. Hemen arkasındaki plaja yürürken kurumasına izin verin ve denizde arının. Cildiniz pamuk gibi olacak.
- Sıcak yaz günlerinde bile serin serin oturabileceğiniz Tepeköy Çınaraltı’na gidin. Hatta burada piknik yapın.
- Aydıncık ( Kefaloz ) Plajı’na gidip su sporlarına katılın. Rüzgâr sörfü yapanları izleyin.
- Adanın en güzel koylarından biri olan Laz Koyu’nda gezin. Ada’nın kuzey rüzgârı ne kadar şiddetli olursa olsun etkilenmez ve suları hep sakindir.
- Yıldız Koyu’na gidip dalış yapın.
- Adadaki Rum köylerini ziyaret edin. Dereköy, Tepeköy, Zeytinli, Eski Bademli.
- Zeytinli Köyü’nde türk kahvesi içip yanında ikram edilen likörlerin tadına bakın.
- Eski Bademli’de nam-ı diğer Ada’nın balkonunda oturup Ege Denizi ve Semadirek Adası’nın muhteşem manzarasını izleyin.
- Tepeköy’de el yapımı şarapları deneyin. Zamanını denk getirebilirseniz şayet Meryem Ana Panayırı’na gelin. ( 15 Ağustos’ta başlıyor, 10 gün sürüyor. )
- TÜDAV’a ( Türkiye Deniz Araştırmaları Vakfı ) tarafından milli park ilan edilen Gökçeada Sualtı Milli Parkı’nı ziyaret edin. Burada dalış yapmak adeta su altında bir müzeyi gezmek gibi olacak. Deniz çayırları, su altı mağaraları, Akdeniz foku, yunuslar, deniz kaplumbağaları, ispermeçet balinası gibi canlılarda aynı yerde olmanın keyfini çıkarın.
- Marmaros Şelalesi’ni ziyaret edin. Çam ağaçlarıyla kaplı yolda mis gibi orman kokusunu içinize çekin.
- Kuzulimanı’nın sol yanında, Kaşkaval Burnu denilen bölgede bulunan peynir kayalıklarını görün.
- Ada mutfağının en güzel lezzetlerinden oğlak ve kuzu çevirme deneyin.
- Cicirya ( Rum pizzası ) sakızlı muhallebi, kurkuti, ahtapot yahnisi, badem tatlısı, kuşburnu kurabiyesi gibi Rum lezzetlerini de mutlaka deneyin.
- Adadan dönerken mutlaka kekik balı alın.
- Her kahvaltıda adayı hatırlatacak keçi peynirlerinden almayı unutmayın.
- Kaleköy’deki sabun atölyesinden mis kokulu sabunlar alın.
- Unutmadan, Gökçeada’ya özel Efi Badem kurabiyesi yemeden buradan ayrılmayın.
- Son olarak, eğer halâ devam ediyorlarsa, ada meydanındaki kasaba uğrayın ve güveç istediğinizi söyleyin. Size vitrinden etlerinizi seçtirdikten sonra hemen karşıdaki manava giderek domates, biber ve soğan almanızı isteyecek. Siz onları alıp kasaba dönene kadar seçtiğiniz etler tepsiye dizilmiş oluyor. Gelen sebzeler de üzerine doğrandıktan sonra kasap tepsinin üzerini kapatıp sizi yakındaki bir fırına gönderiyor. Fırın ateşinde ağır ağır pişen güvecinizi 4-5 saat sonra teslim alıp afiyetle yiyorsunuz.
1 Dakikada kısa bir Gökçeada turu ister misiniz ?
Ada merkezi buranın en kalabalık nüfusa sahip olan yeri. Üstelik eski Rum mimarisinden korunan örnekleri de görmek mümkün. Aya Panaiya kilisesi de merkezdeki Çınarlı mahallesinde bulunuyor. Pazar günü oradaysanız mutlaka merkezde kurulan ada pazarını ziyaret etmelisiniz. Belediyenin yan tarafında bulunan otopark alanına kuruluyor ve yerel üretim birçok şey satılıyor. Mis kokulu kekikler, salçalar, reçeller, sabunlar…
Ege adalarından bahsederken onların mitolojideki hikâyelerinden bahsetmemek elbette olmaz. Gökçeada’da tıpkı Bozcaada gibi İlyada destanında bahsedilen bölgelerden. İlyada destanı Troya savaşını konu alır ve M.Ö 1200’lü yıllarda geçtiği bilinir. Yunan mitolojisinde Gökçeada ve Bozcaada yani İmroz ve Tenedos arasında Poseidon’un kanatlı atlarını koyduğu özel bir ahırın olduğu anlatılır. Gökçeada ve Semadirek adası arasında da Tanrıça Thetis’in sarayı olduğu söylenir. Tanrıça Thetis Su Tanrıçası. Bilinen tüm zamanların en iyi savaşçısı Aşil’in annesi.
Gökçeada’ya gitmek için Çanakkale Kabatepe limanına ulaşmanız yeterli. Buradan düzenli olarak feribot seferleri yapılıyor. Yaklaşık 1.5 saatlik bir yolculuktan sonra Gökçeada’ya varıyoruz. Şimdi, Ada’da neler yapabileceğinize ve sizi hangi güzelliklerin beklediğine bir göz atalım.
Gökçeada’da hayat 10 köy ve Ada merkezine dağılmış durumda. Ada’nın merkezi Panaghia ve köyleri; Bademli (Gliki), Kaleköy (Kastro), Zeytinliköy (Aya Teodori), Tepeköy (Agridia), Dereköy (Shinudi), Yeni Bademli, Eşelek, Şahinkaya, Şirinköy ve Uğurlu Köyü.
Buralara kadar gelmişken Zeytinli Köyü ya da eski adıyla Aya Teodori’yi görmeden gitmek olmaz. Bir kahve molası vermek, dik yokuşlu sokaklarında gezmek, eski Rum evlerini seyretmek için ideal yerdesiniz. En güzel yanlarından biri de kahve yanında ikram edilen likörler. Zeytin ağaçlarıyla çevrili bu köyün nüfusu yaklaşık 60 civarı. Gökçeada’daki en eski kilise olan Agios Georgios’da Zeytinli köyünde yer alıyor. Zeytinli’de küçük butik kafeler dışında birkaç butik otel ve meyhane de bulunuyor.
Kaleköy eski adıyla Kastro Ada’nın en canlı bölgelerinden biri. Konumu oldukça yüksek olduğu için gün batımını izlemek için ideal noktalardan biri diyebilirim. Kaleköy’de konaklamak isterseniz birbirinden güzel taş yapılı butik oteller sizi bekliyor olacak. Kaleköy’ün tepe noktasında eski bir kalenin kalıntılarını göreceksiniz. Bir tarafta Yıldızkoyu’nu bir tarafta Kaleköy limanını görebileceğiniz şahane bir manzaraya hazırlıklı olun.
Bademli Köyü Ada’nın koruma altındaki dört köyünden biri. Adından da anlaşılacağı üzere bol miktarda badem ağacı barındırıyor. Bademli’ye geldiğinizde köy meydanındaki eski kahvehanede demli bir çay içebilirsiniz. Ayrıca 1903 tarihli güneş saatini de görebilirsiniz. Bademli’de yaklaşık 160 hane bulunuyor ama kışın kalanların sayısı sadece birkaç kişi. Bu köyün nüfusu yazın İstanbul ve Yunanistan’dan gelenlerle birlikte yaklaşık 150 civarına ulaşıyor. Bademli Köyü’nde bir de köylülerin kendi birlikleriyle inşa ettikleri bir ilkokul bulunuyor ama artık okula ihtiyaç duyulmadığı için bu bina otel olarak hizmet veriyor.
Yeni Bademli Bademli Köyü’nün alt kısmındaki düzlüğe kurulmuş bir köy. Özellikle turistlerin konaklama için sıklıkla tercih ettiği bölgelerden biri. Ada’nın merkezine yaklaşık 10 km mesafede. Yürüyerek 10 dakikada denize ulaşabiliyorsunuz. Gökçeada’da bulunan en keyifli koylardan biri olan Yıldız Koyu’da bu köye yürüme mesafesinde. 5 dakikalık kısa bir yürüyüşle Ada’nın denize girilecek en iyi noktalarından birine ulaşabilirsiniz.
Dereköy Ada’nın merkezine yaklaşık 14 km mesafede bulunan bir köy. Eğer nefis bir oğlak tandır yemek istiyorsanız, uğramanız gereken bir nokta. İbadete açık durumda olan Koimesis Tis Theotokos ve Hagia Marina kiliselerini de görebilirsiniz.
Tepeköy de bir Rum köyü ve adından da anlaşılacağı üzere Ada’nın en yüksek noktalarından birinde bulunuyor. Ada’nın merkezine yaklaşık 11 km mesafede bulunuyor. Köy meydanında yer alan Angelika’nın tavernası keyifli bir gece geçirmek isteyenler için doğru seçim. Tepeköy’e geldiğinizde eski Rum mezarlığını ve Evangelismos Teotoku kilisesini gezmeyi ve 625 senelik ulu Çınar ağacını selamlamayı unutmayın.
Eşelek Köyü. Bu köy aslında Çanakkale’nin Biga ilçesine bağlı bir köymüş ancak bir baraj yapımı esnasında sular altında kalmış. Köyde yaşayan yerli halk da Gökçeada’ya taşınıyor ve köylerini buraya yeniden kuruyorlar. Hatta eski köylerindeki caminin minaresini bile buraya taşımışlar.
Eşelek köyü ve Kefaloz koyuna çok yakın mesafede bulunan Tuz Gölü de mutlaka görünmesi gereken yerlerden biri. Bu göl yağmur ve deniz suyu ile oluşan bir göl. En ilginç kısmı ise yazın buharlaşması ve altında oluşan şifalı çamur. Ayaklarınızın suya dalacağı bir göl bekliyorsanız, biraz şaşırabilirsiniz. Yazın oraya gittiğinizde üzeri sert tuzla kaplı bir göl göreceksiniz. Tuzu yarıp da altındaki çamura ulaştığınızda onu tüm cildinize ve yüzünüze sürmeyi ihmal etmeyin sakın. Mis gibi bir çamur banyosunun hemen ardından yürüyerek kefaloz plajına gidip denize girin ve çamurunuzdan arının. Cildinizdeki yumuşaklığı ve parlaklığı görünce inanamayacaksınız. Bir yaz günü Gökçeada’daysanız ay takvimini iyi kontrol edin ve Dolunay’da Tuz Gölü’nü ziyaret etmeye çalışın. Gerisi sürpriz!Eğer bir sonbahar gününde Tuz Gölü’nü ziyaret ederseniz, belki gölü ziyaret eden flamingoları da görebilirsiniz.
Kefaloz Plajı yaz aylarında Gökçeada’nın en çok tercih edilen plajlarından biri. Burası aynı zamanda kite sörf ve sörf yapmak için de çok sık tercih ettiği bir koy. Burada sörf eğitimi veren birçok okul da mevcut. Eğer bu sporlarla ilgileniyorsanız ideal zaman İlkbahar ayları. Kefaloz plajının diğer bir adı da Aydıncık plajı. Bu plajın uzunluğu yaklaşık 1200 mt. Çevresinde çok sayıda işletme mevcut. Kefaloz merkeze yaklaşık 10 km mesafede yer alıyor. Sezonda, sabah ve akşam birer kez olmak üzere minibüs seferleri düzenleniyor.
Laz Koyu Ada’nın güneyinde, küçük ve şirin bir koy. Merkeze yaklaşık 20 km mesafede. Şezlong ve şemsiye kiralayabileceğiniz, bir şeyler yiyebileceğiniz bir işletme de mevcut. En güzel yanlarından biri de Kuzey rüzgârlarından etkilenmemesi. Burası hep sakin.
Kuzulimanı Plajı eğer Lodos varsa tercih edebileceğiniz plajlardan biri. Ada’nın doğu tarafında bulunuyor. Feribotlar da buraya yanaşıyor. Geniş bir otopark alanı ve belediyeye ait bir tesisin yanı sıra birkaç tane de işletme bulunuyor.
Yuvalı Plajı Ada’nın güney kıyısında bulunan bir plaj. Burada Milli Eğitim Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın tesisleri var ancak yalnızca personellerine hizmet veriyor. 2018 yılından bu yana da sadece Adalet Bakanlığı tesisi hizmet veriyor. Eğer Yuvalı’ya gitmek isterseniz burada bulunan bir otelin tesisinden faydalanabilirsiniz.
Marmaros Gökçeada’nın kuzey tarafında denize girilebilecek nadir koylardan biri. Çam ormanlarının içinden geçtikten sonra Marmaros koyuna ulaşıyorsunuz. Buraya bir saatlik bir yürüyüşle ulaşabileceğiniz Marmaros Şelalesi’ni de görebilirsiniz.
Gizli Liman Uğurlu Köyü yakınlarında bir plaj. Köy halkından alışveriş yaptıktan sonra köyü geçerek ulaşabilirsiniz. İncecik kumu ve çevresindeki çam ağaçlarıyla oldukça güzel bir bölge.
Gökçeada’da yeme içme için oldukça fazla alternatif mevcut. Ben size farklı bir şeyden bahsedeceğim. Ada’nın hemen merkezinde bulunan kasaba gidip güveç istediğinizi söyleyin ve daha sonra olacakları izleyin. Sizi hemen karşıdaki manava gönderecekler, domates, biber, soğan ve sarımsak almanız için. Daha sonra seçtiğiniz etleri tepsiye dizip manavdan aldıklarınızla süsleyerek üzerini kapatıp tepsiyi elinize tutuşturacaklar. Şaşırmayın, şimdiki durağınız karşı sokaktaki fırın. Tepsinizi fırına teslim edip 2-3 saat sonra geri dönmek üzere serbestsiniz.