İçindekiler
Ülkemizde yeşilin ve mavinin tüm tonlarını görebileceğiniz, neredeyse yılın on iki ayında da keşfedebileceğiniz, ister deniz isterseniz de tarih ve kültür turizmini bir arada yapabileceğiniz en güzel rotalardan birisi hiç şüphesiz Marmaris. Uzun bir kıyı şeridinin olması denize girilebilecek birçok nokta yaratırken; birbirinden güzel koyları ve tertemiz denizi ile de sizi kendisine hayran bırakacak yerlerden birisi. Hem doğal güzellikleri, hem tarihi mirası hem de ülkemizin en güzel tekne turları rotalarından birisini oluşturması ile Marmaris; adeta cennetten bir köşe gibi.
Kısa bir süre öncesine kadar yerli ve yabancı turistler tarafından ilgi gören Marmaris, son zamanlarda yerli turistlerin de gözünü çevirdiği popüler bir tatil adresi haline gelmiş. Hem denizi hem de etrafını saran çam ormanlarının hissettirdiği temiz hava ile ülkemizin mutlaka görülmesi gereken yerlerinden biri. Ayrıca hem doğa hem spor hem eğlence hem de deniz-güneş-kum üçlüsünü size sunan Marmaris; tarih ve kültürel miras açısından da dolu dolu bir tatil geçirmenize imkân sağlar.
Marmaris denildiğinde akla belli başlı turistik noktaları gelse de; keşfedilmesi gereken koy ve tarihi güzelliklerin ne kadar fazla olduğunun farkındayız.
Marmaris’e bağlı olan Turunç, Selimiye, Bozburun, Bördübet gibi yerler günümüzde başlı başına bir turistik nokta haline gelmiş durumda. Son zamanlarda Sedir Adası, İçmeler, Kumlubük ise Marmaris’in yükselen trendleri arasında yerini aldı bile. Bu kadar çok koy ve turistik noktası olan bu güzel beldeyi gezerken işinizi kolaylaştırmak adına sizin için tüm detayları ile bu rehberi hazırladık. Ne dersiniz Marmaris’i birlikte keşfedelim mi?
Marmaris Nerededir?
Marmaris, Muğla İli’ne bağlı 13 ilçeden sadece birisidir. Batısında Datça Yarımadası ve Kerme Körfezi bulunan bu turistik ilçenin kuzeyinde Ula, doğusunda ise Balan Dağı yer almaktadır. İlçenin 2020 yılı nüfus sayımlarındaki nüfusu 95.851 kişidir.
Marmaris ilçesine ulaşım için en yakın havalimanı Dalaman Havalimanıdır. Ortalama olarak bir saatlik bir mesafede yer alır.
Marmaris’in Tarihi
Marmaris konum itibari ile Akdeniz ve Ege Denizi’nin buluştuğu bir noktada yer alıyor. Bu özelliği sayesinde yüzyıllar boyunca önemli bir liman ve sahil kenti olarak anılmış. İlk çağlardan itibaren Ege ve Akdeniz bölgeleri arasında önemli bir geçiş noktası oluşturan Marmaris; çok girintili çıkıntılı kıyı yapısı sebebi ile de iyi korunmuş koylara ve limanlara ev sahipliği yapmış.
Ege ve Akdeniz Bölgesi’nin kesişimi denildiğinde aklımıza gelen bu bölgeye çok eskiden itibaren Karya Bölgesi denirmiş. Anadolu’nun güneybatısından başlayarak günümüzde Muğla İli’nin kuzey kısımları ve içerideki bölgelerine denk gelen coğrafyanın eski çağlardaki ismi olan Karya Bölgesi; Rodos ve Mısır arasındaki ticari yol nedeniyle bir deniz üssü haline geldiğinden zaman zaman istilalara da maruz kalmış.
Marmaris ve Muğla Bölgesi’nin en eski zamanlardan beri bilinen ismi ile Karya Bölgesi’nin geçmişi; bazı tarihçilere göre MÖ 2000’lere kadar dayanmakta.
Karya Bölgesi’nde yaşayan Karyalıların güçlenmesi ile birlikte; yapılan ilk iş Finikelilerin egemenliğindeki Rodos adasının ele geçirilmesi olmuş. Daha sonra neredeyse bütün Ege Adaları fethedilmiş ve Karyalılar kısa bir süre içerisinde Girit’e ve Minos’a da egemen olmuşlar.
Karyalıların bu egemenliğine son veren kişi Minos kralı Mene olmuş. Mene zamanında Girit topraklarından atılan Karyalılar; sahilden Anadolu yarımadasına doğru göç etmiş ancak uzun bir süre toparlanamamış. Ancak bu süre içerisinde bile Marmaris’i ellerinde tutmayı başarmışlar.
Bazı kaynaklara göre Karya Medeniyetinden önce bu bölgeye göçebe kavimler yerleşmiş. Marmaris’ten başlayarak Ege’ye kadar uzanan bölgeye egemen olan ve bölgede Leleglerle birlikte yaşamaya başlayan Karisa Avr’ın adından dolayı yöreye Karisa adı verilmiş.
Karya Bölgesi’nde kısa bir süre hâkim olan Mısırlıların egemenliğinin ardından bölgede hâkim olan kavim İskit’ler olmuş. Bu bölgeye egemen oldukları zaman içerisinde İskit Kavmi bölgeye çok fazla şey katmış. Bölge ve çevresinde dokuz kent kuran ve bölgenin Ege Denizi’nden başlayarak Asurluların sınırına kadar genişleten İskitler; başarılı bir yönetim süreci geçirmişler. Karya Bölgesi’nde İskit’lerden sonra hâkimiyeti elen geçiren medeniyet Asurlular olmuş.
Asurluların egemenliğinden sonra Karyalılar, tarihte uzun uzun anlatılan ünlü Troya Savaşı’na asker göndererek katılmışlar. Hatta bir rivayete göre Karyalılar savaşa Asya’dan gelen askerler gibi katılmışlar. Ancak bu rivayetin tam tersi olarak bazı kaynaklarda Karyalıların savaşın kaybedilmesi sonucunda mağluplar arasında yer aldığı da yazmakta.
Troya Savaşı’nın kaybedilmesinden sonra Ege kıyıları ve Yunan Bölgesi’nde başlayan ve uzun bir süre devam eden huzursuzluklar sebebi ile bölgeye yeni kavimler akın etmeye başlamış. Bu kavimlerden birisi olan Eolyalılar MÖ 1124 yıllarında Karya Bölgesi’nin bir kısmına egemen olmuş. Eolyalılardan sonra bölgeye düzenlenen ikinci bir istila hareketi ise İyonyalılar tarafından düzenlenmiş. MÖ 1044 yıllarında bölgede hakim olmaya başlayan İyonlalılar; Efes Bölgesi’ne kadar dayanan sınırları ile büyük bir alanda hakimiyet kurmuşlar.
Karya Bölgesi’nin tarihini incelerken karşımıza çıkan Dorlar ise MÖ 1000 yıllarında Karya Bölgesi’nin güney yöresini, İstanköy ve Rodos adalarını egemenlikleri altına alarak bu bölgede tam dokuz şehir kurmuş. Bu şehirlerden adını en çok duyduklarımız Knidos ve Halikarnassos şehirleri.
Bölgede Dorlardan sonra hâkimiyet kuran Lidyalılar; uzun bir süre devam eden hâkimiyetlerini MÖ 546 yılında 14 günlük bir kuşatmadan sonra Pers İmparatorluğu’na bırakmış. Böylelikle Karya Bölgesinde MÖ 546 yılından itibaren Perslerin hâkimiyeti başlamıştır.
Özgürlüklerine düşkün bir topluluk olan Karyalılar; Pers hâkimiyetini de bir türlü kabullenmek istememişler. Perslerle savaşmayı da göze alan Karyalılar bir seferinde neredeyse on bin kişiyi savaş alanında kaybederek büyük bir yenilgiye uğramışlar. Buna rağmen pes etmeyen ve savaşmaktan vazgeçmeyen Karyalılar; en son yaptıkları savaşta Pers kuvvetlerini tuzağa düşürerek bozguna uğratmayı başarmışlar. Karya Kralı Mausolos tarafından sağlanan bu başarı; büyük bir sevinç ile karşılanmış.
MÖ 336 yılına gelindiğinde ise tarih sahnesine Büyük İskender çıkmış. 20 yaşında kral olan ve hem Asya hem de Avrupa için yeni bir çağ başlatan Büyük İskender; MÖ 334 yılında Çanakkale Boğazı’nı geçerek Troya’ya ulaşmış ve ilerlemesini sürdürürken Pers ordusuyla karşılaşıp onları büyük bir yenilgiye uğratmış. Böylece Anadolu’nun kapılarını da açan Büyük İskender; Ege sahillerinin büyük bir kısmını fethetmiş.
Pers egemenliğine son darbeyi MÖ 331 yılında vuran Büyük İskender; Pers Kralı’nın hazineleri de ele geçirmiş ve böylece kendisine Hindistan’a kadar ulaşacak yolları da açmış olmuş.
Büyük İskender’in ölümünden sonra yaşanan karmaşadan faydalanan Bergama kralı I. Attalos Karya Bölgesi’nin tamamını işgal etmiş.
Bergama kralı III. Attalos MÖ 133’te tüm krallığını Roma’ya miras olarak bırakınca ise Anadolu’da Roma’nın varlığı başlamış.
MS 395 yılında Karya ve Likya Bölgesi tamamen Bizans yönetimine geçmiş.
1100 yıllarına geldiğimizde ise tarih sahnesine çıkan Anadolu Selçuklularının Anadolu’dan başlayarak batıya doğru ilerleyişi üzerine Karya Bölgesi’nde hâkimiyet tamamen el değişmiş. O tarihten sonra bu bölge Menteşe Beyliği kuruluncaya kadar Anadolu Selçukluların elinde kalmış.
1291’de yılında ise Menteşe Bey’in Karya Bölgesi’nin tamamını fethetmesi ile birlikte bölgede Menteşe Beyliği dönemi başlamış. Bu dönemde Rodos seferi için Marmaris liman ve kalesini üs olarak kullanmış ve Rodos Adası fethedilmiş. Ancak sonrasında Haçlı donanması tarafından tekrar geri alınmış.
Menteşe Beyliği’nin Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılması sonrasında; Marmaris ve çevresi Menteşe sancağına bağlı bir köy olarak kalmış.
Kanuni Sultan Süleyman döneminde ise Rodos’un fethedilmesi esnasında Marmaris yeniden önem kazanmış. Liman kenti olarak önemini devam ettiren Marmaris; 1867 yılında Muğla’ya bağlı bir ilçe haline getirilmiş.
Marmaris gezilecek yerler
Marmaris gezilecek yerlerin listesini yaparken öncelikle popüler olan ve görmeden dönmemeniz gereken yerleri sıralamak istedim. Sonrasında birbirinden güzel koyları olan bu güzel beldenin çevresine göz atarak sizin için denize girebileceğiniz en güzel yerleri listeledik. Öyleyse gelin Marmaris’i birlikte gezelim;
Marmaris Kalesi
Marmaris denildiğinde akla gelen ilk yapılardan birisidir Marmaris Kalesi. Tarihi olarak da önemli bir misyonu olan bu kale; MÖ. 1044 senesinde İyonlar tarafından inşa edilmiş. Büyük İskender’in şehri ele geçirmesinin ardından yenilenen Marmaris Kalesi; 1522 yılında Kanuni Sultan Süleyman döneminde de genişletilerek daha büyük bir kale haline getirilmiş. içerisinde Rodos seferlerinden önce yenilenerek genişletilmiştir. Marmaris Kalesi; I. Dünya Savaşı sırasında Fransız donanması tarafından top atışlarına maruz kaldığı için büyük oranda hasar görmüş. 1990’larda yeniden restore edilen Marmaris Kalesi; günümüzde bu hali ile ziyarete açıktır.
Marmaris Kalesi’nin içerisinde iki tane arkeoloji galerisi ve bir tane etnografya galerisi bulunmakta. Arkeoloji galerisinde; Helenistik dönemden başlayarak Roma ve Bizans döneminden kalma parçaları ve bölgede yapılan kazılarda bulunan çömlek ve camdan yapılma eşyaları görmek mümkün. Etnografya galerisinde ise; Osmanlı dönemine ait dokuma işlerini, kilim, mobilya, bakır gibi mutfak gereçlerini, silahlar ve süs eşyalarını inceleyebilirsiniz.
Marmaris Kalesi şehrin merkezinde yer aldığı için; Marmaris şehir merkezi rotanıza kolaylıkla dâhil edebilirsiniz. Ayrıca Marmaris’in en güzel manzarasına sahip olan bu kale; özellikle gün batımı saatlerinde tadına doyulmaz bir görsel şölene de ev sahipliği yapmaktadır, aklınızda olsun.
Eski Çarşı
Marmaris’e geldiğinizde şehir merkezini gezerken büyük ihtimal buraya uğramadan gitmeniz pek mümkün olmayacak. İstanbul’un Kapalı Çarşısı’nı andıran ve mimari olarak da ona benzer olarak tasarlanan Eski Çarşı’da her türlü hediyelik eşyayı bulmanız mümkün.
Tarihi Eski Çarşı’da hem dükkânları gezerek, hem sevdiklerinize hediyelik eşya bakarak keyifli birkaç saat geçirebilirsiniz. Özellikle tadım yaptıran yöresel dükkanların tadım tekliflerini değerlendirmelisiniz ve bu bölgeye has turunç reçeli ve Marmaris balının tadına mutlaka bakmalısınız.
Hafsa Sultan Kervansarayı
Marmaris’in merkezindeki önemli tarihi yapılardan birisi de Osmanlı döneminden kalma Hafsa Sultan Kervansarayı. Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi olan Valide Hafsa Sultan için yaptırılan ve Osmanlı İmparatorluğu’nun Rodos seferinde konaklama noktası olarak kullanılan bu kervansarayın 7 küçük ve bir büyük odası bulunmakta. Yapı günümüzde ise hediyelik eşya dükkânlarına ve Marmaris’in eğlence mekânları ve barlarına ev sahipliği yapmakta.
Halıcı Ahmet Urkay Müzesi
2005 yılında açılan bu müzede MÖ 3000 tarihinden itibaren çeşitli dönem eserleri sergilenmekte. Eğer müze ve tarihe merakınız varsa bu müzeyi de listenize mutlaka eklemelisiniz. Özellikle el işlemeli giysilerin ve seramik, bakır mutfak eşyalarının; Osmanlı‘ya ait tüfek ve kılıç, saat, terazi, gramofonlar gibi eşyaların sergilendiği bu müze; Marmaris’in gezilecek müzeleri arasında ilk sıralarda yer almakta.
Sarıana Türbesi
Marmaris’in Sarıana mahallesinde yer alan ve şehre kuzeydoğudan kuşbakışı bakan bir konumda bulunan Sarıana Türbesi; Kanuni Sultan Süleyman’ın Rodos seferine çıkmadan önce kehanetleriyle ünlü Fatma Ana’yı ziyaret etmesi ile önemli bir misyon kazanır. Kanuni’nin Fatma Ana’dan olumlu yanıt aldıktan sonra Rodos kuşatmasına başlaması ve Marmaris’ten hareket etmeden önce binlerce Osmanlı askeri Sarıana’nın ineğinden sağılan sütle kahvaltı yaparak sefere çıkması bu türbenin önemini daha da arttırır.
Günnücek (Marmaris Milli Parkı)
Burası biraz huzur ve dinlenme arayanlar için önerebileceğimiz büyük bir milli park. Halk arasında günnük ağacı adıyla anıldığı için ismi Günnücek olarak kalmış adı. Marmaris’e sadece 2 km uzaklıkta yer alır.
Bu milli parkın bir diğer özelliği ise bölgede yetişen ve meşhur olan Sığla ağacının yağından ilaç ve parfümeri sanayisinde kullanılması.
Günnücek Milli Park’ın içerisinde elli farklı türde kuş bulunmaktadır. Ayrıca yaban domuzu ve eşeği, sincap gibi çeşitli hayvan türleri de yaşamlarına devam etmekte.
Cennet Adası
Halk arasında bilinen adı ile Yalancı Boğaz da denilen Cennet Adası; ince bir boğaz geçişiyle ana karaya bağlı olan ve asıl ismi Nimara olan; ormanlarla kaplı bir yarımada. Rivayete göre; Güllücek ile Cennet Adası arasında uzayan ince yolu boğaz zannedip rotasını buraya süren bir geminin karaya oturduğu hikâyesinden yola çıkılarak halk arasında buraya Yalancı Boğaz adı takılmış.
Buraya ulaşım için Marmaris merkezden kalkan dolmuş seferleri tercih edilebilir. İsteyenler Yalancı Boğaz’dan yürüyerek de Cennet Adasına geçebilir. Ancak ada oldukça kayalık bir oluşum olduğu için dikkat edilmesi gerekmekte. Ayrıca biraz daha yürüyerek sarkıtlarıyla ve dikitleriyle ünlenen Nimara Mağarasına da ulaşabilirsiniz.
Cennet Adasına bu şekilde bir ulaşım tercih etmiyorsanız hem Cennet Adası hem de önünde bulunan Bedir Adası; Marmaris tekne turlarının uğrak noktaları arasındadır. Dilerseniz tekne turuna katılarak da bu yerleri görebilirsiniz.
İçmeler
Marmaris’e yaklaşık olarak 8 km mesafede yer alan ve en az Marmaris kadar ünlenen bir tatil beldesi İçmeler. Adını şifalı kaynak sularından alır ve zamanla en az Marmaris kadar popüler hale gelir. Günümüzde Marmaris’in en çok konaklama tesisinin bulunduğu bölgedir.
Uzun bir kumsalı bulunan ve çoğu tesisin bu kumsala paralel bir şekilde yerleşmesi ile oluşan İçmeler; aynı zamanda oldukça hareketli ve kalabalık bir bölge. Bu bölgede konaklama yaparsanız özellikle geceleri sahil şeridinde güzel yürüyüşler yapabilir; en az gündüz kadar hareketli olan gece hayatına da katılabilirsiniz.
Turunç
Marmaris’e yaklaşık olarak 21 km mesafede yer alan ve hem temiz plajı hem de berrak denizi ile ünlenen şirin bir tatil beldesi Turunç. Mavi bayraklı bir plaja sahip olan Turunç Plajı; özellikle kayalık alanların ve sualtı mağaraların olması sebebi ile dalış yapmayı sevenlerin tercihi haline gelmiş. Etrafındaki dağların etkisi ile temiz bir havası olan ve sakin bir koyda bulunan Turunç; özellikle sakin bir tatil isteyenlerin tercih edebileceği bir bölgedir.
Fosforlu Mağara
Fosforlu Mağara, Marmaris tekne turlarının uğrak noktaları arasında yer alan yerlerden birisi. Doğal bir oluşumu olan bu mağara; özellikle akvaryumu andıran yeşil ve turkuaz renkli sularda yüzme ve dalış imkânı sağlamaktadır. Mağaraya karadan ulaşım bulunmamakta.
Kumlubük Koyu
Marmaris’ten hareket eden tekne turlarının uğramadan geçmediği koylardan birisi olan Kumlubük Koyu; Marmaris ilçe merkezine yaklaşık 24 km uzaklıkta bulunmakta. Bu koyda aynı zamanda su sporları merkezleri jet-ski, banana, ringa aktiviteleri de mevcut. Suyu oldukça temiz ve berrak olan Kumlubük Koyu, dalış için de iyi bir alternatiftir.
Sedir Adası
Marmaris ilçe merkezine yaklaşık 16 km uzaklıkta bulunan ve antik Karia medeniyetinin yerleşimi Kedrai Kenti ve meşhur Kleopatra plajı ile ünlenen bir ada olan Sedir Adası; son zamanlarda Marmaris’e gelenlerin uğramadan dönmediği bir yer haline gelmiş. Bir diğer adı ile Kleopatra Adası olarak da bilinen Sedir Adası; altın renginde kumsalı ve turkuaz rengi denizi ile meşhur.
Sedir Adası’na ulaşım için eğer aracınız varsa önce Marmaris merkeze 40 dakikalık bir mesafede olan Çamlı Köyü iskelesine gidiyorsunuz. Buradan kalkan tekneler ile Sedir Adası’na ulaşım sağlayabilirsiniz. Diğer bir alternatif ise Marmaris’ten düzenlenen günübirlik turlara katılarak adayı gezebilirsiniz.
Peki, adanın bir diğer ismi neden Kleopatra Adası derseniz; bununla ilgili anlatılan hikâye şu şekilde; Kleopatra plajında buluna altın rengindeki kumların Romalı komutan Antonius tarafından Kleopatra için Kuzey Afrika’dan buraya gemilerle getirtildiği söylenir. İşin aslı ise şu şekildedir; plajda yer alan bu kumlar özel biçimli kalker parçacıklarından oluşmuş.
Koruma altında bulunan Sedir Adası’nın batı ucunda yer alan Kedrai Antik Kenti kalıntıları da buraya geldiğinizde gezebileceğiniz bir antik kent olarak dikkat çekmektedir. Vakit ayırmadan dönmeyin 🙂
Karacasöğüt
Karacasöğüt, Marmaris’ten yaklaşık 11 km uzaklıkta yer alan ve çam ormanları içerisinde kalan Karaca köyünün sahil kesimi. Burası aynı zamanda Gökova tarafından kalkan mavi tur teknelerinin de uğrak noktalarından birisi. Buraya geldiğinizde doğal olarak oluşan havuz ve 25 metreden dökülen Söğüt Şelalesi görülecek yerler arasında yer almakta.
Karacasöğüt yakınlarında aynı zamanda Euthenia Antik Kenti kalıntıları da yer almaktadır.
Karacasöğüt yakınlarında ulaşılabileceğiniz ve her biri birbirinden güzel koylar mevcut. Bunların hepsine ulaşım için en iyi seçenek mavi tur tercih etmekte.
Bördübet
Marmaris merkezinden 25 km uzaklıkta bulunan Bördübet; Muğla il merkezine ise yaklaşık 90 km uzaklıkta yer alır. Bördübet Koyu, hem yeşili hem de maviyi bir arada isteyenler için mükemmel bir alternatif. Burası aynı zamanda özel koruma alanı olduğundan bakir doğası ve sınırlı turizm tesisi ile sakinlik ve huzur arayan gezginlerin de gizli adreslerinden birisi.
Hisarönü
Hisarönü denildiğinde akla gelen en önemli notlardan birisi burasının efsane bir gün batımı manzarası olduğu. Eğer burada bir akşam da olsa güneşi batırma şansınız varsa şanslısınız diyebiliriz. Burası aynı zamanda değişik bölgelerden gelen Yörüklerin yerleştiği bir bölge. Havası ve suyunun astım ve kalp gibi çeşitli hastalıklara iyi geldiği söylenir.
Yaklaşık üç yüz metrelik bir plajı bulunan Hisarönü; temiz bir denize ve kumlu bir plaja sahip. Ayrıca buradan hareket eden tekneler ile İnbükü, Kartal Koyu, Tavşan Adası ve Bencik Limanı’nı da ziyaret edebilmeniz mümkündür.
Kızkumu
Burası Marmaris’in belki de en turistik noktalarından birisidir. Adını Bybassos Kralı’nın kızı için anlatılan efsaneden alan Kızkumu; mutlaka görülmesi gereken yerler listesinde ilk sıralarda yer alır.
Burası hakkında anlatılan hikâye ise şu şekildedir; korsanlardan kaçan kralın kızı denize doğru gider. Yüzme bilmeyen prenses ceplerine aldığı kumları denize dökerek karşı kıyı şeridine geçmek ister. Cebindeki kumlar bitince ve karanlık basınca da orada ölür. Buranın adı da bu hikâyeye göre Kızkumu olarak kalır.
Marmaris’in 30 km batısında Orhaniye Mahallesi’nde yer alan Kızkumu’na isterseniz Marmaris’ten kalkan minibüsler ile de rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
Buranın özelliği şudur; koyun ortasında bulunan adaya yürüyerek ulaşabiliyorsunuz. Bu durum da size denizin üzerinde yürüyormuş hissi veriyor.
Selimiye
Marmaris’e yaklaşık olarak 45 km uzaklıkta olan ve son zamanlarda popüler tatil beldelerinden birisi haline gelen Selimiye; aynı zamanda ülkemizin önde gelen yat limanlarından birisi. Ulaşım olarak Marmaris merkezden kalkan minibüslerle yaklaşık bir saat içerisinde ulaşabileceğiniz bu belde adını Osmanlı Padişahı I. Selim’den alıyor.
Selimiye’nin özellikle denizi oldukça meşhur. Hem Selimiye’yi hem de çevresindeki koyları ziyaret etmek isteyenler için en iyi alternatif bölgeyi tekne turu ile gezmek olacaktır.
Burası özellikle son yıllarda İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerden varlıklı kesimin keşfettiği ve hem yaz hem de kış yaşadığı bir yer haline gelmiş durumda. Bu sebeple beldede yaşam da günden güne hareket kazanmakta. Özellikle liman çevresinde sıralanan restoranlar ve tasarım kafeler; yaz-kış bölgeye gelen turistleri de iyi bir şekilde ağırlıyor.
Bozburun
Marmaris’e 50 km uzaklıkla yer alan ve çam, keklik balı ve çiçekleriyle ünlü olan Bozburun; Marmaris gezilecek yerler listesinin en keyifli yerlerinden birisi. Marmaris’in turist yoğunluğundan ve kalabalığından arınmış bir bölge olan Bozburun; özellikle keşif severlerin, trekking yapmak isteyenlerin ve bisikletçilerin uğrak noktası haline gelmiş durumda.
İsterseniz günübirlik olarak da gezebileceğiniz Bozburun; dik yamaçları ve ormanları size huzur ve sakinlik verecek, bizden söylemesi.
Çiftlik
Marmaris’ten deniz yolu ile yaklaşık olarak iki saatlik bir yolculukla gidilebilen Çiftlik köyü; yatçıların konaklamak için seçtikleri koylardan birisi. İri kumlu plajı olan ve özellikle çardak lokantaları ile bilinen Çiftlik Köyü; son zamanlarda jeep tarzı safari turu yapmak isteyenler tarafından da sıkça tercih edilmekte.
MARMARİS VE ÇEVRESİNDE BULUNAN ANTİK KENTLER
Physkos Antik Kenti
Marmaris’in kuzeyinde bulunan Asar tepesinde Antik Karya bölgesinin önemli bir liman kenti olan Physkos’un kalıntılarını görmeniz mümkün. Bu kalıntıların bir kısmı günümüze kadar varlığını sürdürmüş.
Loryma (Bozukkale) Antik Kenti
Bozburun yarımadasının güney – batısında bulunan Bozuk koyunda kurulan Loryma kasabasından günümüze kalan kalıntılar bu antik kenti oluşturmakta. Özellikle koy girişindeki Burunbaşı üzerinde bulunan iyi korunmuş berkitme; buranın en etkileyici yapısı. Zamanında dokuz dikdörtgen kule bulunan bu antik yerleşimde bugün sadece bir kule görülebilmekte.
Amos Antik Kenti
Kumlubük koyunun kuzeybatısından ulaşılan Antik Amos harabeleri; antik tiyatro, tapınak ve günümüze ulaşabilen bazı heykellerden oluşur.
Amos harabelerinin çevresi aynı dönemden kalma bir surla da çevrili. Bu antik kentte göreceğiniz antik tiyatro; oldukça iyi korunarak günümüze ulaşmış antik tiyatrolardan birisi.
Amos Antik Kenti’ne Turunç ya da Kumlubük Koyu’ndan yürüyüş gruplarının düzenli organizasyonları da bulunmakta. İsteyen kişiler bu organizasyonlara katılarak antik kente ortalama 1 saatte ulaşabilir.
Cedrae Antik Kenti
Kleopatra Adası olarak bilinen Saray Adası’nda bulunan ve Roma çağından kalma bu antik kent; özellikle iyi korunan surlara sahip. Adanın doğu kısmında surlarla çevrili yapılar arasında ise en iyi durumda olan Küçük Tiyatro binası. Adanın batı kesiminde ise bir Agora bulunmakta.
Hydas Antik Kenti
Marmaris’e yaklaşık olarak 35km uzaklıkta bulunan ve Bozburun yarımadasının kuzeyindeki Selimiye koyundaki (Kamışlı Koy) kurulan Hydas Antik Kenti’nde sur kalıntıları ve kare planlı bir mezar anıtı görmeniz mümkündür.
Erine Antik Kenti
Marmaris’ten yaklaşık 20 km’lik bir mesafede bulunan Hisarönü köyünde yer alan Erine Antik Kenti; Roma dönemine ait kalıntılardan oluşmaktadır.
Castabus Antik Kenti
Hisarlık köyü yakınlarındaki Pazarlık mevkiinde bulunan ve Hisarönü ovasından yaklaşık olarak bir saatlik tırmanışla ulaşılabilen bu antik kent; kendisi için yapılan bir platformun üzerinde yer alır. MÖ. 4. yüzyıldan kalma bu yapı üzerinde tapınak temeli görülebilir. Platformu destekleyen duvarlar ise günümüze kadar varlığını sürdürebilen görkemli yapılardır.
Saranda Antik Kenti
Marmaris’e 45km uzaklıkta yer alan ve bugünkü Söğüt köyü civarında bulunan Saranda Antik Kenti hem Roma ve hem de Bizans dönemlerinde yerleşim yeri olarak kullanıldığı için iki döneme ait yapılar ve kalıntılardan oluşur.
Marmaris’te Yeme – İçme
Marmaris’e geldiniz, gezilmesi gereken yerleri gezdiniz ve bu güzel ilçenin her bir köşesini keyifle keşfettiniz, şimdi sıra geldi bir seyahatin en keyifli keşiflerinden birisine; Marmaris’te ne yenir? Sizin için Marmaris mutfağının en popüler yemeklerini araştırarak güzel bir rehber ortaya çıkarmaya çalıştık. Öyleyse gelin Marmaris’e gittiğinizde tadına bakmadan dönmemeniz gereken lezzetlere birlikte göz atalım;
Börülce Ekşilemesi
Ege mutfağı denildiğinde akla gelen ilk sebzelerden birisi hiç şüphesiz börülce. Ege’nin kuzeyinden tutun da güneyine kadar börülcenin birçok farklı tarifine denk gelebilirsiniz. Marmaris mutfağında da börülce denildiğinde denemeniz gereken ilk lezzet börülce ekşilemesi. Yeşil fasulye yemeği ile benzer olan bu lezzet; isteyenler için sıcak isteyenler için soğuk bir meze olarak servis edilmekte. Bu zeytinyağlı mezeyi neredeyse her restaurantta meze olarak bulabilirsiniz.
Marmaris Çam Balı
Marmaris’e geldiğinizde sizi harika bir kahvaltı bekliyor olacak, bunu baştan söyleyelim. Kendine has lezzetler ve doğal ürünler ile servis edilen bu kahvaltılarda aklınızda kalacak lezzetlerden birisi de eminiz ki çam balı. İki farklı çamdan elde edilen bu balın rengi çiçek balına göre daha koyudur. Ayrıca kıvamı bozulmadan yıllarca saklanabilir ve sağlık açısından da çok faydalı bir bal çeşidi.
Aslında Akdeniz ve Ege’nin çoğu yerinde çam balı üretimi yapılsa da Marmaris’teki çam balı hepsi içerisinde en çok bilinen. Marmaris ziyaretinizden dönerken mutlaka yanınıza da almalısınız, şiddetle tavsiye edilirJ
Yumurtalı Patlıcan
Yumurtalı patlıcan başlığını okuduğunuzda siz de çok şaşırmışsınızdır eminim. Yumurtanın sucuklusunu, pastırmalısını, peynirlisini duymuşsunuzdur ama patlıcanlısını ilk kez duyuyor olabilirsiniz ama denemekten çekinmemelisiniz. Özellikle yaz aylarında daha da lezzetlenen patlıcan ile yapılan patlıcanlı yumurta; Marmaris’te yapacağınız kahvaltıların olmazsa olmaz lezzetlerinden birisi.
Döş Dolması
Marmaris mutfağı denildiğinde akla gelen ilk lezzetlerden birisi olan döş dolması; Yörüklerin yöresel mutfağa kazandırdığı, yapımı zor ama lezzeti oldukça güzel olan bir yemek.
Oğlak eti kullanarak hazırlanan bu lezzet temel olarak soğan, et ve pirinç gibi malzemelerden oluşan iç pilavın döşün içine doldurulması ile yapılıyor. Doldurma işlemi bitince açıkta kalan kısımlar dikilerek taş fırında pişiriliyor.
Özellikle et sever biri iseniz bu lezzeti mutlaka denemelisiniz.
Cızdırma
Cızdırma; neredeyse ülkemizin her yerinde yapılan ancak her yörede kendine has bir isimle anılan basit bir hamur işidir aslında. Kimi yerde krep, kimi yerde akıtma olarak bilinir ve kahvaltıların olmazsa olmazıdır. Marmaris’te yapacağınız kahvaltılarda da size sunulacak olan cızdırma; yöre mutfağının olmazsa olmaz lezzetlerinden birisi.
İsteyenler için bu hamur işi hazırlanırken içerisine Marmaris bölgesinde yetişen taze otlar da eklenerek daha farklı ve yöresel bir hamur işi yapılabiliyor. Marmaris seyahatinizde cızdırmayı Mutlaka denemenizi tavsiye ediyoruz.
Sura Dolması
Ege Bölgesi denildiğinde akla gelen yemeklerden birisi Sura Dolması. Özellikle kurban bayramlarında çokça yapılan bu yemek; Marmaris’te de neredeyse her restaurantta karşınıza çıkabilir.
Bu yemeğin en önemli özelliği kuzu kaburgası kullanarak yapılması. Hazırlanan iç pilavın kuzu kaburgası içerisine doldurularak hazırlanması ile pişirilen bu lezzet; özellikle et severlerin mutlaka denemesi gereken lezzetler arasında yer alır.
Çıntar Kavurması
Çıntar kavurması aslında bir çeşit mantar kavurması yemeğidir. Marmaris ormanlarında yetişen mantarlardan yapılan bu yöresel yemek; büyük parçalar halinde doğranmış mantarların tavada kavrulması sonrasında sarımsak, nar ekşisi ve kırmızıbiber ile hazırlanan bir sos ile servis edilmesi şeklinde tarif edilebilir. Lezzetli ve hafif bir yemektir, hatta çoğu yerde meze olarak da servis edilir.
Kabak Çiçeği Dolması
Gelelim Ege mutfağı denildiğinde akla gelen ilk lezzetlerden birisine: kabak çiçeği dolması. Bizce Marmaris’e geldiğinizde de mutlaka denemeniz gereken lezzetlerden birisi olan bu zeytinyağlı; özellikle sıcak yaz akşamlarında hafif bir lezzet olması sebebi ile kurtarıcı olacak.
Kaya Koruğu Salatası
Yine Ege mutfağının en önemli mezelerinden birisi olan Kaya Koruğu Salatası; Marmaris’te de hemen hemen her restaurantta karşımıza çıkan bir lezzet. Özellikle deniz ürünleri sofralarının olmazsa olmaz mezelerinden birisi olan bu lezzeti siz de mutlaka demelisiniz.
Karışık Ot Salatası
Yöresel otlar ile hazırlanan şeyler genelde Ege mutfağının en sevilen ve en hafif lezzetleri arasında yer alır. İşte bu lezzetlerden birisi olan Karışık Ot Salatası; özellikle akşam yemeklerinin yanına farklı bir lezzet denemek isteyenlerin en çok tercih ettiği salata çeşitlerinden birisi olarak da karşımıza çıkmaktadır.
Çıtırmak Tatlısı
Marmaris mutfağı denildiğinde elbet ki sadece yemeklerden bahsetmeyeceğiz. Şimdi anlatacağımız lezzet yemek sonrasında tercih edebileceğiniz yöresel bir tatlı olacak. Çıtırmak tatlısı genel olarak bal, susam, badem ve şekerle yapılan bir tatlı. Farklı bir lezzeti vardır ve içi balı dışı susam kaplamalı çıtır çıtır bir lezzet.