İran’da, İÖ 6. yüzyılda Zerdüşt’ün ( d. İÖ 626- ö. İÖ 551) kurduğu inanç ve ibadet sistemine Zerdüşt Dini denir.
Zerdüşt, eski İran’a tek tanrı inancını getirmiştir. Ondan önce eski İran’ da bir takım tanrılara tapınılmakta ve rahiplerin hazırladığı bir tür uyuşturucu, bir kutsal içkiyi içmekle uygulanan “Haoma” kültü devam etmekteydi.
Zerdüştlük, Zerdüştilik, Mecusilik, Mazdayasna olarak da bilinir. İÖ 580 yıllarından itibaren İran bölgesinde etkili olmuştur. Farslar (İran’ ın güneybatısında oturan halk veya bu halkın soyundan olanlar), Persler ve bir kısım Ermeniler’ in önceki dini olarak bilinir.
Büyük İskender’in Ahameniş başkenti Parsa’ yı (Persepolis) fethetmesinden (İÖ 330) yaklaşık dört yüzyıl sonra, İran tümüyle Helen kültürünün etkisi altına girmiş ve kendi dini de bir kenara itilmişti.
Ama Part İmparatorluğu’nun (İÖ 247- İS 224) sonlarında, ülkeyi yabancı etkilerden kurtarmayı amaçlayan Sasani hanedanı (İS 224- 651) Zerdüşçülüğü resmi din ilân etti.
Ülkede İslâm dininin yayılmasından sonra da Zerdüşt dini belli ölçüler içinde üç yüzyıl daha varlığını sürdürdü.
8- 10 ncu yüzyıllarda dinsel baskılar nedeniyle Zerdüştçüler İran’ı terk ederek Hindistan’ ın çeşitli bölgelerine göç ettiler.
Zerdüştlük, günümüzde özellikle Hindistan’ da Parsiler arasında varlığını sürdürmektedir.
Bu dinin peygamberi ise espantaman’dır. Zerdüştlük felsefesine göre dünya beş temel elementten oluşur. bunlar toprak, su, hava, ateş ve bitkidir. Zerdüştlüğe göre ateş, tanrı Ahuramazda’nın oğludur ve aynı zamanda iyi ile kötüyü birbirinden ayıran bir güçtür.
Spitamalar adıyla bilinen soylu bir aileye mensub olan Zerdüşt, “Bilge Tanrı Ahura Mazda’dan vahiy aldığını” öne sürerek eski İran dinini yeniden biçimlendirmeye çalıştı. İnanç sisteminin temelini tapınılacak tek tanrı, en yüce tanrı Ahura Mazda oluşturur. Ahura Mazda, göklerin ve yerin, diğer bir deyişle maddi ve manevi dünyaların yaratıcısıdır.
Zerdüştçülüğün din tarihindeki önemi, dünyanın muayyen bir sonu olması yani kıyametin kopacağı inancına sahip olmasındaydı.
Zerdüştler günde 5 vakit namaz kılarlardı. Asıl kıble güneşti. Güneş olmadığında ateşe yönelirlerdi.
Zerdüştlük dini: su, toprak, ateşin kutsal sayıldığı dinlerden biridir ve ateşe, aydınlığa veya güneşe bakılarak ibadet edilir. Işık ve aydınlıkların, Tanrı Ahura Mazda’ nın fiziksel temsili olduğuna inanılır.
Zerdüştler ateşe tapmazlar, ancak ateşi yüceltirler onu kıble kabul ederek ateş önünde dua ederler. Ancak asıl kıble güneştir.
Zerdüştlük’te ölülerin gömülme adeti yoktur. Ölüler, yerleşim yerlerinin dışında “Dakhma” ya da “Sessizlik Kuleleri” denilen 4-5 metre yüksekliğindeki silindirik kulelere, vahşi hayvanların parçalaması için, bırakılır. Kule terasına çıplak biçimde yatırılan ölülerin etleri akbabalar tarafından yenilir, kemikleri güneşte kurur. Daha sonra bu kemikler kule içinde depolanır.
Zerdüşt kadınlar başlarını örtmezler, kapanmak yoktur. Ancak günümüzde İran’ daki rejimden kaynaklı başlarını örtmek zorunda kalmışlardır. Hindistan’ daki Zerdüştler başlarını örtmezler. Kısacası kadınların başlarını örtmeleri ve kapanmaları, dini değil siyasidir.
Zerdüştler, Müslümanlar gibi günde beş vakit namaz kılar/ ibadet yaparlar. Zamanlar Müslümanlıkla hemen hemen aynıdır.
Zerdüştlerde eski takvim 21 Mart’ta başlar. Bugün, Zerdüşt’ün peygamberliğini ilân ettiği gün olarak kabul edilir..
Faravahar ya da Ferohar, Zerdüştlüğün bilinen semboludur. Fravaşi adlı koruyucu meleği temsil eder.
Zerdüştlük inancına göre dünya dört evreden oluşur;
-Birinci dönem insanın yaratıldığı dönemdir. iyilik ve kötülük ortaya çıkar.
-İkinci evrede dünya kötülüklere sürüklenir.
-Üçüncü evrede iyilik ve kötülük arasında mücadele olur ve bu mücadeleyi iyilik kazanır. Böylece zerdüşt halka doğruyu, güzeli göstererek karanlık ve aydınlığı birbirinden ayırır.
-Dördüncü evrede ise nihayet bütün kötülükler yok olur ve tüm dünyada barış ve kardeşlik hüküm sürer.
Nevruz ateşi de aslında zerdüştlük inancına dayanmaktadır. Halkın meydanlarda ateş yakarak etrafında eğlenmesi, ateşin (nevruz ateşi) üzerinden atlayarak kendini temize çıkarması ve bir günah işlemişse bu günahından arınması zerdüştlük inancında önemlidir.
Zerdüştlükte ateşe su dökülmesi asla kabul edilmez. çünkü ateş, sadece suç ve günahlardan arındıran değil aynı zamanda ilahi bir güç kaynağıdır.
Şarap dini ibadetten sayılır. Şarap dini düşüncelerin geliştirilmesi ve ruh gözünün açılması için içilir.
Dünyanın en eski tek tanrılı dini olan ve İran’da ortaya çıkarak Pers imparatorluğunun resmi dini olan Zerdüşlük inancına günümüzde dünya üzerinde yaklaşık 250 bin kişi inanmaktadır.