İçindekiler
Burdur ve Salda Gölü Akdeniz bölgesinin iç kısımlarında Göller yöresi olarak bilinen muhteşem bir coğrafyada yer almakta. Son Tüik verilerine göre nüfusu 270.769. 7.175 km2yüzçölçümüne sahip şehirde km2 başına 38 kişi düşmekte.
Akdeniz bölgesinde olmasına rağmen karasal iklimin hâkim olduğu şehirde gezmek için en uygun dönem ilkbahar ve yaz ayları.
Burdur’un Tarihçesi
Antik dönemde Pisidia olarak adlandırılan Burdur’a 1071 Malazgirt Zaferi ile Türkler giriş yapmış. 1391 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı topraklarına katılmış, 1872’de Burdur Sancağı kurulmuş.
Burdur da şehir kuran Türkmen boylarından Kınalı aşireti bölgeye geldiklerinde, bölgenin güzelliği karşısında “Cennet buradadır. Burda dur!” demişler ve “Burda dur!” sözü zamanla halk arasında “Burdur” halini almış.
Burdur şehri sahip olduğu doğal güzellikleri, antik kentleri ve tarihi mekanları ile mutlaka ziyaret edilmesi gereken turistlik bir kentimizdir.
Burdur gezilecek yerler
Türkiye’nin Maldivler’i Salda Gölü
Türkiye’nin Maldivleri Salda Gölü şehir merkezine 75 km uzaklıkta bulunan Burdur’un Yeşilova ilçesinin sınırları içerisinde. Burdur-Denizli-Antalya üçgeninin hemen ortasında yer almakta. Denizli’ye uzaklığı 100 km, Antalya’ya uzaklığı 160 km. Denizden 1193 metre yükseklikte Toros Dağları arasında bulunan Salda Gölü magnezyum yönünden çok zengin Gölün kumsalı da suda bulunan magnezyum sebebiyle beyaz renge sahip olmuş. Su da ki minareller bir çok hastalığa da iyi gelmekteymiş. Türkiye’nin en derin3. gölü. Denizden yüksekliği 1193 metre olan göl 185 metre derinliğe sahip. Tatlı suya sahip olan göl 47 km’lik alanı kaplar.
Göl içinde 7 küçük adacık oluşmuş suların çekilmesi ile.
Turkuaz renkli suyu ve bembeyaz kumsalı ile görenleri kendine hayran bırakan bu saklı cennet turistler tarafından yoğun ilgi görmekte.
Salda Gölü çevresinde bisiklet turu yapabilir, yamaç paraşütü ve çamur banyosu yaparak güzel vakit geçirebilirsiniz. Ayrıca göl çevresinde bulunan plajlarda yüzmekte mümkün.
85 kuş türünü yaşadığı Burdur Gölü
Burdur Gölü tektonik çöküntünün sularla dolması ile oluşmuş. Göl suyu oldukça tuzlu olup ülkemizin en derin göllerinden biri. Gölün 100’e yakın kuş türüne ve yaklaşık olarak 300 bine yakın su kuşuna ev sahipliği yapmakta. Endemik kuş türlerinin barınma alanı olan Burdur Gölü uluslararası öneme sahip bir sulak alan. Karataş, Yarışlı, Gölhisar bölgedeki diğer göller.
Gladyatörlerin Şehri Kibyra
Kibyra Antik Kenti Burdur’un Gölhisar ilçesinde bulunuyor ve ‘Gladyatörler Şehri’ olarak da biliniyor. Lidya ve Roma uygarlığının en önemli kentlerinden biriymiş zamanında. Gölhisar ovasının batısında 2300 yıllık Kibyra Antik Kenti sedir ve ardıç ormanlarıyla kaplı. Bu kent Göl ve ova manzarasına hâkim üç tepe üzerinde yer almakta.
Kibyra Antik Kenti Roma ve Bizans mimari geleneği ile yapılmış içinde 10 bin kişilik stadyumu, orkestra bölümü dünyada bir benzerinin daha olmadığı Medusa mozaiği ile kaplı 4 işlevli odeonu (müzik evi), Geç Roma hamamı, agoraları, ana caddesi, 9 bin kişilik devasa tiyatrosu, kışlık tiyatrosu ve yer altı oda mezarları ile 2016 yılında UNESCO Dünya Mirası geçici listesine girmiş.
Antik kent de bugün gördüğümüz bir çok yapı Roma döneminden kalma. Kibyra’dan çıkarılan birçok eser Burdur müzesinde sergilenmekte.
Kibyra Stadyum
Kibyra Antik kentine girdiğinizde sol tarafınızda bulunan 200 metre pist uzunluğu ve 12 bin kişilik kapasitesiyle en görkemli beş stadyumdan birisi olarak kabul gören Kibyra Stadyumu sizi karşılamakta. Bu stadyum ilk zamanlarda sportif amaçlarla kullanılsa da zamanla gladyatör savaşları yapılmaya başlanmış.
Kibyra Tiyatro
Kibyra antik tiyatrosu 7500-8000 kişilik kapasiteye sahip. Oturma kısımları dik formdadır buda sahne hakimiyetini arttırmaktaymış. Oturma yerleri günümüze kadar sağlam gelmiş.
Dünyanın En Büyük Odeonu
Odeon Antik çağlarda müzik ve konserlerin düzenlendiği salon. Dünyada bilinen en büyük antik ve üzeri bir çatıyla kapatılmış odeon Kibyra’dadır. 3500 kişilik kapasitesi ile dünya çapında bilinen bir amfi tiyatro.
Kibyra Medusa Mozaiği
Medusa Mozaiğinin tarihi M.S 1. yüzyılın ilk evrelerine dayanmakta. Bu mozaik Kibyra Odeonunun ortasını süslemekte. Mitolojide “Gözlerine bakan kötü niyetli kişileri taşa çevirdiğine” inanılan “yılan saçlı, keskin dişli, dişi canavar” olarak bilinen Medusa’yı tasvir eden “Opus Sectile” tekniği ile renkli mermerlerden inşa edilen 560 metrekarelik mozaiğin dünyada eşi benzeri bulunmamakta.
Kibyra Hamamı
Kibyra Antik Kentinin en az 1800 yıllık bir geçmişi olduğu düşünülen hamamı, Roma döneminde inşaa edilmiş. 2 bin 600 metrekaresi ana yapıyı oluşturan hamamın toplam büyüklüğü yaklaşık 5 bin 400 metrekare. Hamam, kentteki stadyum ve odeondan sonra en büyük üçüncü yapı olarak gösterilmekte. Isıtma sistemi alttan mermerlerin ısıtılması şeklinde tasarlanan hamamın kapladığı alan bakımından Anadolu’nun en büyük hamamlarından biri.
Sular şehri Sagalassos
Burdur Merkeze 33 kilometre uzaklıkta bulunan Ağlasun ilçesinde yer almakta Sagalassos. Antik çağda Pisidia olarak bilinen bölge. Roma imparatorluğu dönemine ait Sagalassos Antik Kenti, orijinal yapıların neredeyse tamamının bulunabildiği iyi derecede korunmuş bir antik kent.
Sular şehirde denilmekte Sagalassos’a. Antik kentde hala akmaya devam eden bir sürü çeşme var. Tabi en ünlüsü Antoninler Çeşmesi. Çeşmenin orijinal heykelleri Burdur müzesinde yer almakta. Ve bu heykeller o dönemin heykeltıraşlık okulu ve mermerleri ile ünlü Afrodisyas’da yapılmış.
Sagalassos Roma döneminde birçok imtiyaza sahip olmuş, dönemin varlıklı şehirlerinden.
Bu kentin en önemli özelliği dünyanın en yüksek rakımlı amfi tiyatrosuna sahip olması. Bunun yanı sıra agora çeşmeleri, Hadrian çeşmesi ve tapınağı, Claudius Kemeri, Antoninler Çeşmesi ve geç Helenistik çeşmesi, Büyük hamam ve meclis binasına ev sahipliği yapmakta.
Bu muhteşem kenti tam anlamıyla gezmek isteyenler 4 km uzunluğunda ve yaklaşık 4 saat süren güzergahı tercih etmeli.
TRT2 ve Ümit Işın tarafından hazırlanan 2 bölümlük belgesel ile Sagalassos’u harika çekimler ve yalın ve güzel anlatımla gezebilirsiniz. Gerçekten çekimler ve anlatımlar harika..
Turizme açılan ilk mağara İnsuyu Mağarası
Burdur-Antalya karayolunun 13 kilometresinde bulunan 597 metrelik İnsuyu mağarası turizme açılan ilk mağara olma ünvanını taşıyor. Deniz seviyesinden 900 metre yükseklikteki mağara yaz kış 14 derece. Mağaraya gezerken üşeme ihtimaliniz çok yüksek. Yanınıza bir şeyler alın mutlaka.
Binlerce yıllık bir oluşumun eseri olan sarkıt ve dikitler görülmeye değer mağarada. Mağaradaki su şeker ve mide hastalığına iyi gelmekteymiş.
Efsaneye göre Sagalassos antik kentinin krallı kızını soylu bir ailenin oğluyla evlendirmiş. Fakat çiftler birbirini pek sevmemiş. Bu duruma sinirlenen kral, onları mağaraya hapsetmiş yemek ve su vermemiş. Fakat çift mağaradaki şifalı sudan içerek yaşamayı başarmış ve aralarında bir sevgi bağı oluşmuş. Bu sebepten mağaraya giren her çiftin bir daha ayrılmayacağı düşünülüyor 🙂
Anadolu Selçuklular döneminde yapılan Sussuz Han
1237-1246 yıllarında yapılan Susuz Han’ın sadece kapalı mekanı günümüze kadar korunarak gelmiş. Kazı çalışmaları sırasında, bol miktarda nal, halka ve zincir gibi metal objelerin bulunmuş. Bir zamanlar kervansaray olan yapının geçmişini doğrular bulunan eserler.
Ulu Camii ve Saat Kulesi
Pazar düzlüğünde yüksek bir tepe üzerinde yer alan camii 1300 de yaptırılmış. Zaman içinde birçok defa onarılması gerekmiş.
Ulu Cami’nin 10 m. kuzeyinde yer alan saat kulesi 1936 yılında yapılmış. Kare plana sahip olan kulede her biri şehrin dört yanına bakan dört büyük saat yerleştirilmiş. kuenin yüksekliği 30 metre.
Kremna Antik Kenti
Kremna Antik Kenti Burdur kentinin 60 km güney doğusunda, Buca ilçesine 15 km uzaklıkta etrafı uçurumla çevrili bir tepenin üzerinde kurulmuş.Kremna Yunan dilinde “uçurum” anlamına gelmekte.
Kremna Antik Kent, şehir girintili çıkıntılı ve üç köşeli bir yapıya sahip. 1000 metre yükseklikte yayla üzerinde konumlanmış antik kent. Şehi 2 metrelik ve 7-8 metre yüksekliğinde surla çevrili.
Batı Anadolu’nun en eski yerleşimi Hacılar Höyüğü
Dünya arkeolojisinde önemli bir yeri olan Hacılar Höyük Burdur kentin 24 km Batısındaki Hacılar Köyü sınırları içerisinde bulunmaktadır. Höyük Batı Anadolu’nun bilinen en eski yerleşme yeri. İlk olarak 1957-1960 yılları arasında Prof. J. Melaart tarafından kazılmış ve höyükte üç kültür dönemine tarihlenen dokuz yerleşim tabakası bulunmuş.
Burdur Müzesi
Burdur’un geçmişi çağlara kadar uzanmakta. Neolitik (8000 – 5500) Kalkolitik (5500 – 3200) çağlara ait somut buluntular Hacılar ve Kuruçay kazıları ile ortaya çıkmış. Bu zenginliği sergileyebilmek için 1950 yıllarında müze oluşturma fikri oluşmuş.
12 Haziran 1969 yılında, Küçük Şeyh Bulgur zade Ağa Medresesinin ( Hicri 1299)Kütüphanesi çevresinde oluşturulmuş müze . Antik kentlerden çıkarılam muhteşem eserleri yakından görmek için mutlaka ziyaret etmelisiniz.
İncirhan Kervansarayı
İncirhan Kervansarayı, Burdur ilinin Bucak ilçe merkezine 7 km uzaklıkta İncirdere Köyünde yer alan tarihi bir handır. Bu han 1200’lü yıllarda Anadolu Selçuklu Hükümdarı Gıyaseddin Bin Keykubad tarafından yaptırılmıştır. Kervansaray’ın en çok dikkat çeken özelliği, yoğun süslemelerle ve figürlerle dolu olan kapısı ve işlemeli duvarlarıdır. İncirlihan Kervansarayı’nın günümüze kadar büyük bir kısmı ayakta kalmayı başarmıştır. Burdur ziyaretinde mutlaka uğranılması gereken bir yerdir.
Ne Yenir – Ne İçilir?
Burdur kenti yemek kültürü konusunda zengin içeriğe sahip illerimizden biri. Çok kişi tarafından bilinmesede ‘Burdur şiş’ bölgenin en meşhur yemeği. Bu şiş dananın kaburga etinden yapılır ve başkaca hiçbir malzeme eklenmiyor. Yanında ikram edilen pide ile lezzetli bir tat oluşmakta.
Burdur’un meşhur tatlarından biride ceviz ezmesidir. Şeker ve cevizden yapılan bu ezme katı bir yapıya sahiptir. Mutlaka denenmesi tavsiye edilir.