İçindekiler
Simi Adası, Ege Denizi’nin mavi sularında huzur ve güzellik arayanlar için adeta bir kaçış noktası. Bu sevimli ada, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor. Renkli evlerin süslediği dar sokaklarında kaybolmak, yerel halkın sıcak gülümsemesiyle karşılanmak, adanın samimi atmosferini hemen hissettiriyor. Burada zamanın yavaş aktığını, her köşede bir huzur bulduğunuzu hissedersiniz. Manastırlar, huzur veren plajlar ve eşsiz Ege manzarası sizi sarıp sarmalar, ruhunuzu dinlendirir. Simi, sadece tatil değil, adeta bir nefes alma noktası.
Adanın Osmanlı dönemindeki ismi Sömbeki. Ortodoks cemaati için en önemli hac yerlerinden biri olan Panormitis Manastırı da Simi Adası’nda bulunuyor. Konsepti ne olursa olsun tüm gezilerimde bu tür ruhani ve manevi yerler hep ilgimi çekiyor.
Ada, Yunanistan‘ın Ege Denizi’nde bulunan adalarından biri ve Yunanistan’ın 12 Adalar grubuna dahil. Simi, 1522’de Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliği altına girmiş yaklaşık 300 yıl osmanlı himayesinde kalmış.
Köylerinin renkli mimarisi, adanın öne çıkan en belirgin özelliklerinden biri ve limana yaklaşmaya başlar başlamaz göreceğiniz bu yapılar, sizi bir anda bir kartpostal karesinin içine davet edecek. Göz alıcı limana ek olarak, gün batımını izleyebileceğiniz birkaç mükemmel manzara noktası, berrak sulara sahip plajları ve geleneksel Yunan tarzı ile kalbinizi fethetmeye meyilli bir adaya ayak basacaksınız inanın.
Liman demişken, buranın en etkileyici yeri gerçekten de liman. Limanın yukarısındaki tepe, masalsı bir cazibe yayan pastel boya gibi evlerle dolu ve adanın her köşesi muhteşem bir Ege Denizi manzarasına sahip! Limanın eşsiz atmosferinin günün her anında sizi nasıl büyülediğine şaşıracaksınız.
Başkent, adanın faaliyet merkezi ve iki yerleşim birimine ayrılmış durumda; Yukarı Simi (Ano Simi veya Chorio) ve Aşağı Simi (Kato Poli ve Gialos olarak da adlandırılır). İkisi de rengarenk evleri, huzurlu atmosferi, fotojenik ortamı ve güzel deniz manzarasıyla dikkat çekiyor. Kasabanın keşfinden sonra yaz sıcağından kaçmak istiyorsanız şayet, Simi Adası’nın birbirinden güzel plajlarından birinde alın soluğu. Öte
yandan eğer bir macera tutkunuysanız, adanın etrafında yapacağınız bir yürüyüşün sizi birçok şirin şapele ve fotojenik noktaya getireceğini de söylemek isterim. Giriş gâhımdan da anlayacağınız gibi, Simi benim de adalar arasındaki favorilerimden.
Simi Adası birazcık uğraşsanız yüzerek gidilebilecek mesafede, ülkemize o derece yakın yani. Bozburun’a 6 km, Datça‘ya 8 km mesafede bulunuyor. Bu küçük ada, Rodos‘un yaklaşık 45 km kuzeydoğusunda ve Pire’den 472km uzaklıkta yer bulunuyor. Simi, 58 km2, yaklaşık 26 mil yüzölçümüne sahip.
Simi Adasında Bunları Yapmadan Dönmeyin!
1- Ada liman bölgesini keşfedin. Pastel renklerde adeta bir pasta kremasını andıran evleriyle dolu sokaklarını adım adım gezmeden, fotoğraf çekmeden dönmeyin.
2– Muhteşem manzara için 500 merdiveni Chorio’ya kadar tırmanın.
3– Başmelek Mikail’e adanmış Panormitis Manastırını ziyaret edin.
2- Su sporları için ideal lokasyonlardan biri Simi Adası. Ege’nin kristal sularında, su sporları yapmadan dönmeyin.
3- Scuba diving deneyimini mutlaka yaşamalısınız. Eğer bröveli bir dalıcı iseniz, buranın methini duymuşsunuzdur ama, profesyonel olmayanlar da üzülmesin. Acemiler için discovery dalışı imkânı da mevcut. Eğer lisanslı bir dalgıçsanız, su altında görecekleriniz sizi hayran bırakacak, emin olabilirsiniz. Batıklar, mağaralar ve resiflerin yanında su altı canlıları gerçekten görülmeye değer.
4- Ef Zin’i ziyaret edin. Bu aslında ‘iyi yaşama sanatı’ manâsına gelen bir terim, Eski Yunanca’da. Ef Zin’de doğayla iç içe yoga ve meditasyon seanslarına katılabilirsiniz.
Hayattaki en basit şeylerin bile fiziksel ve ruhsal rahatlığa ulaşmanın bir yolu olduğuna dair bir felsefeleri var. Ruha ve bedene dokunarak yaşam kalitesini arttırmayı amaçlıyorlar. Nefes gücünü fark etmek, hissettiğiniz her duyguyu kucaklamayı ve kabul etmeyi öğrenmek, rahatlamak, gün batımını izlemek hatta yıldızların altında uyumak için muhteşem bir yer burası.
5- Son olarak, klasik Yunan tavernalarında nefis mezelerin tadına bakmadan ve birkaç tabak kırıp kendinizi Yunan ezgilerine bırakmadan dönmeyin.
6- Pantelis yada Manos restorana gidip otantik ada lezzetleri eşliğinde, romantik bir akşam yemeği yemeden Simi’den ayrılmayın.
Simi Adası’nda Gezilecek Yerler
Simi Panormitis Manastırı / Başmelek Mikail Manastırı ( Panormitis )
Manastıra varmak, adeta zaman tünelinde bir yolculuk gibi. Dar ve kıvrımlı yollar boyunca ilerlerken, etrafınızı saran Ege Denizi’nin o büyüleyici mavisi eşliğinde, manastırın ihtişamlı silueti uzaktan görünmeye başlıyor. İlk bakışta bile, buranın özel bir yer olduğunu hissediyorsunuz.
Ana şehrin güneybatısındaki Panormitis köyü, Başmelek Mikail’e adanmış bir manastır olan Simi adasının ana manastırına ev sahipliği yapıyor. Kesin yapım tarihi bilinmemekle birlikte eski bir el yazmasına göre 15. yüzyılda yapılmış. Yazının başında iletmiştim, burası Ortodoks cemaati için oldukça mühim bir manastır. Bu manastırın eski bir tapınağın yıkıntıları üzerine kurulduğu söyleniyor, ancak bu kanıtlanmış bir bilgi değil ne yazık ki.
İç mekan Bizans dönemine ait duvar resimleriyle kaplı. Başmelek Mikail’in görüntüsü fresklerden birinde tasvir edilmiş. Ayrıca birçoğu hacılar tarafından hediye edilen güzel ahşap oyma ikonlar da var burada.
Manastırın bahçesinde ayrıca iki müze bulunuyor. İlk müzede gümüş ikonalar, papalar, Rus kitabeleri, kilise kapları ve çeşitli dini eşyalar bulunuyor. Diğer müze, balıkçılık, tarım ve çobanlıkla ilgili öğeleri içeren bir halk kültürü sergisine ev sahipliği yapıyor. Başmelek Mikail Manastırı ayrıca dini, tarihi ve felsefi içerikli Bizans el yazmalarının bulunduğu bir kütüphaneye de ev sahipliği yapıyor. Bazı kitaplar 16. ve 18. yüzyıldan kalma üstelik.
Ayrıca, burada bir galeri de var, manastırın ve çevresindeki manzaranın resimlerini görebileceğiniz. Panormitis köyündeki Başmelek Mikail Manastırı’nda her yıl 8 Kasım’da anma yapılıyormuş ve bu tarihte adaya çok sayıda hacının geldiği dini bir festival de düzenleniyor.
Simi Venedik Kalesi / Şövalyeler Kalesi ( Merkez )
Venedik Simi Kalesi, daha önce Bizans Kalesi’nin olduğu yere 14. yüzyılda Aziz John Şövalyeleri tarafından inşa edilmiş. Bu sebeple Şövalyeler Kalesi olarak da biliniyor. Yukarı Şehir’in ( Ano Simi veya Chorio ) en yüksek noktasında bulunuyor kale, dolayısıyla oldukça güzel panoramik bir manzaraya sahip. Bir yandan limana bir yandan da küçük vadiye bakıyor. Kalenin ana girişinin üzerinde, Aziz John Şövalyeleri’nin bir amblemini göreceksiniz. Ayrıca Meryem Ana’ya (Kyra Panagia) adanmış küçük bir şapel de bulunuyor burada. Bu şapel, kalenin en yüksek noktasında yer alıyor ve oraya vardığınızda Horio ve Yialos kasabalarının muhteşem manzarasını rahatlıkla görebiliyorsunuz.
Simi Deniz Müzesi ( Gialos )
Simi Deniz Müzesi, Gialos’ta bulunuyor. Müze 1983’te kurulmuş ve 1990 yılında Simi’nin merkezi tersanelerinin geçmişte barındığı zarif bir neoklasik evin içerisine taşınmış. Müze eski haritaları, dalgıç kıyafetlerini, deniz araçlarını, gemi modellerini ve adanın uzun deniz ve sünger avcılığı geleneğini gösteren bir çok esere ev sahipliği yapıyor. Esasında, oksijen üretimi için dalış makineleri, dalış kıyafetleri, sünger koleksiyonu, dalış taşları ve diğer dalış ekipmanları da dahil olmak üzere sünger dalışına adanmış özel bir bölüm bulunuyor müzede. Ayrıca zanaatkar Antonis Polias’ın tablolarına ve ahşap oyma
yelkenlilerine de ev sahipliği yapıyor
Simi Roukouniotis Manastırı ( Roukouniotis )
Başmelek Mikail Roukouniotis’in manastırı, 15. yüzyılda Aziz Yuhanna Şövalyeleri tarafından yaptırılmış. Manastır eski bir tapınağın kalıntıları üzerine inşa edilmiş ve adanın batı tarafında, şehir merkezine yaklaşık 5 km uzaklıkta yer alıyor.
Roukouniotis Manastırı bir kale gibi inşa edilmiş ve manastırın iki tapınağı var. Manastır gerçekten de ilginç bir mimariye sahip ve üç bölümden oluşuyor. Bunlar ana bina, zemin kat ve bodrum katı. Alt manastırda inşa edildiği döneme ait ressam Gregory Symaiou’nun oldukça iyi korunmuş duvar resimlerini görebilirsiniz. Ayrıca, papazlara ait gümüş eşyalar, Bizans Dönemi’nden kalma dini simgeler, ahşap tablolar ve sunaklar sergileniyor.
Her yıl 8 Kasım’da tıpkı Panormitis Manastırı’nda olduğu gibi burada da, koruyucu azizleri kutsal bir ayin ile anılıyor ve bu anma günü, büyük bir şölenle kutlanıyor. Manastır duvarlarının dışında göreceğiniz servi ağacı, 100 yaşından daha büyük. Gittiğinizde ona sarılmayı da ihmal etmeyin derim.
Simi Arkeoloji ve Folklor Müzesi ( Şehir Merkezi )
Simi Arkeoloji Müzesi, Ano Simi’de eski ve geleneksel bir konakta bulunuyor. Bir zamanlar Hatziagapiditis ailesine ait olan konak günümüzde restore edilmiş ve müzeye dönüştürülmüş.. Müzenin üç koleksiyonu var: arkeolojik, Bizans ve folklor koleksiyonu.
Arkeolojik koleksiyon, adada yapılan Helenistik ve Roma heykelleri ve gemileri gibi kazılardan elde edilen bulguları içeriyor. Bizans koleksiyonu Bizans ve Bizans sonrası ikonalar, madeni paralar ve müzik el yazmalarından oluşuyor. Folklor koleksiyonu ise arkeoloji koleksiyonu ve Bizans koleksiyonundan daha büyük bir koleksiyon, daha da zengin. Geleneksel kostümler, müzik aletleri, el dokuması malzemeler, dikiş makinesi gibi günlük yaşam araçları ve onlarca yıl önceki yaşamı tasvir eden fotoğrafları göreceksiniz bu bölümde. Müzenin çakıl taşları döşeli bahçesinde bazı antik heykeller ve çömlekler sergileniyor. Küçük ama mutlaka görülmesi gereken bir müze burası. Bilhassa Simi adasının tarihi ve gelenekleri hakkında fikir sahibi olmak istiyorsanız, mutlaka görmenizi öneririm.
Bizans Şarap Presleri ( Marathounda )
Simi Adası, şarap üretimi konusunda oldukça ünlü ve bilinen bir yer.Simi şaraplarının ana özelliği iklim ve toprak koşullarının birleşiminden kaynaklanan bir özellik olan görkemli ve leziz tadı. Asma yetiştirme ve şarap işleme, Yunanlıların şarap tanrısı Dionysos’a taptıkları antik çağlarda başlayan uzun bir geleneğe dayanıyor aslında. Esasında, eski metinlerde pek çok asma çeşidinden bahsediliyor ve bunlardan bazıları yüzyıllar boyunca günümüze kadar gelebilmeyi başarmış kaynaklar. Bu eski geleneğin bir kanıtı olarak, Simi adasında, çoğunlukla Bizans döneminden kalma birçok şarap presi bulunmuş. Aslında, Sarantis Kritikos tarafından yakın zamanda (1992’de) keşfedilen ve Simi’nin her yerine dağılmış 120’den fazla pres var. Bugün bunlardan sadece on biri Kourkouniotis bölgesinde restore edilmiş. Bu presler bir daire haline gelen büyük taşlardan yapılmıştır. Çemberin ortasına insanlar üzümleri koyup ayaklarıyla ezerlermiş. Üzümlerin suyu, taşların arasındaki bazı deliklerden akıyormuş. Daha sonra taşların yerini daha yüksek duvar yapıları almış.
Meçhul Asker Anıtı ( Liman )
Gitmek için kasabadan Panormitis Manastırı’na giden yolu kullanabilirsiniz ve Megalos Sotiras Manastırı’nın solundaki bir tabela sizi güzel bir selvi ormanından geçirerek, preslere giden küçük yola sokacak. Yolu takip etmeniz yeterli.
Limanda göreceğiniz Meçhul Asker Anıtı, Barış Güvercini olarak da anılan bir anıt. Bir tarafta üzerinde güvercin olan bir anıt, hemen arkasında da bir başka anıt göreceksiniz. Bu ikinci anıtın üzerinde 2.Dünya Savaşı’nda hayatını kaybeden askerlerin isimleri yer alıyor. Anıtın hemen arkasındaki kayada bir oyma da göreceksiniz. Bu bir trireme yani eski bir savaş gemisi.
Mihalaki Balıkçı Heykeli ( Liman )
Yine limanda, Saat Kulesi’ nin yanında göreceğiniz bir heykel bu. Simili heykeltraş Valsamis Kostas yapmış, Mihalaki Heykeli “Küçük Balıkçı Heykeli” anlamına geliyor. Heykel adaya gelen gemicileri selamlar gibi duruyor adeta limanda.
Belediye Saat Kulesi ( Liman )
Nedense saat kulesi gördüğüm herhangi bir ülke, bana İzmir’i hatırlatıyor. Simi Saat Kulesi’de aynı hissi yarattı. Bu kule 1881 yılında inşa edilmiş. ünlü heykeltıraş Costas Valsamis’e ait bir eser. Valsamis’in diğer ünlü eserlerini de yazalım ismi geçmişken;Kahraman Kadın, Saflık ( bronz ), İşgaldeki Anne ( bronz ), El Greco ( bronz ), Küçük Balıkçı( bronz )
Kali Strada – Doğru Yol
500 basamaktan oluşan bir merdiveni çıkmaya hazır mısınız? Gözünüzü korkutmasın, gerçekten de Kali Strata’da yürümek için biraz zaman bulmak isteyeceksiniz. Bu, yaklaşık beş yüz adım içeren oldukça yoğun bir tepe tırmanışı olacak ama bir o kadar da keyif alacağınıza emin olabilirsiniz. Gialos ve Chorio köyleri arasında uzanan bir yol aslında Kali Strada. Yolun sonunda da sizi döktüğünüz her bir ter damlasına teşekkür ettirecek bir manzara bekliyor olacak.
Kali Strata’nın asıl amacı, adadaki zengin nüfusa dolambaçlı ve hoş bir ortamda eve yürüme şansı vermekmiş aslında. Bugün, bu bakımlı patika, yaratıldığı zamanki hissiyle aynı hislere sahip, bunu korumayı başarmış. Bu yol sizi adadaki mimarinin ve manzaranın inanılmaz manzarası eşliğinde, iki köy arasında bir yolculuğa çıkarıyor. Bu yol aynı zamanda zengin tüccarların ihtiyaçlarını karşılamak için
tasarlandığından, oldukça bakımlı ve çok rahat. Tek mühim olan şey doğru ayakkabıyı giymek çünkü taşlar bazen kaygan olabiliyor.
Simi’de Alışveriş
Simi Adası’nın en ünlü ürünü, deniz süngerleri. Bunun dışında adanın bir başka güzel özelliği de kekik, adaçayı ve kekik gibi otları. Bunlar tepelerde yabani olarak büyüyorlar ve yanlarından geçerken kokularıyla sizi büyülüyorlar. Bu bitkileri satın alabileceğiniz dükkanlar ve sokak tezgâhları da bulunuyor aynı zamanda. Ayrıca Yunan baharatlarının yanı sıra bazı bitki kokulu ürünler, zeytinyağları ve geleneksel anason aromalı bir likör olan Uzo’yu da satın alabilirsiniz. Çoğu durumda bunları güzel paketlerde veya hediye edilmeye hazır dekoratif şişelerde satıyorlar elbette. Simi seramik ve tekstil ürünleri ile de ünlü bir ada. Bal tezgâhlarına göz atmayı da unutmayın derim.
Simi Adası Plajları
Nos Beach (Simi Denizcilik Kulübü)
Şehir merkezinden otobüs veya tekne ile kolayca ulaşabileceğiniz bir noktada bulunuyor. Dalgasız denizi ve incecik kumu ile sakin ve keyifli bir plaj isteyenler için ideal bir nokta.
Nimborios Beach
Şehir merkezinin 3 km kuzeybatısında yer alır ve oldukça cazip bir plaj. Sakin ve sessiz atmosferi, ağaçların altında güneşlenme lüksü ve Ege’nin kristal sularında yüzme keyfi sunuyor. Çevresi yürüyüş yapmak isteyenler için de çekici bir alan oluşturuyor. Dalış için de uygun bir bölge.
Pedi Beach
Chora’ya sadece birkaç kilometre uzaklıkta bulunan Pedi Beach, ardışık plaj ve koylar sunuyor. Toplu taşıma ile kolayca ulaşılabilir, denizin ve güneşin tadını çıkarmak için ideal bir yer.
Emporio Gialos Beach
Simi’nin en büyük limanı olan Emporio’nun yanında yer alır ve turistler için popüler. Plaj, genellikle huzurlu ve kristal sularında yüzmek keyifli. Ancak şezlong ve şemsiye bulunmadığından, kendi malzemelerinizi getirmeniz gerekli.
Agios Georgios Beach
Simi’nin güney kıyısında, tekne ile ulaşılabilen bir plaj. Huzurlu ve sessiz bir ortam sunar, turkuaz renkli suları ve doğal güzellikleri ile dikkat çekiyor. Taşlık bir plaj, bu nedenle özel plaj ayakkabıları getirmeniz tavsiye ediliyor.
Saint Marina Beach
Simi Limanı’na yakın, küçük bir plaj. Genellikle sakin ve ziyaretçileri az, bu da onu daha huzurlu bir seçenek yapıyor. Kumlu ve taşlı karışımı ile denizin tadını çıkarmak için uygun bir yer.
Koutsoumba Beach
Simi Adası’nın batısında, kıyıya yakın bir noktada bulunuyor. İnce kumlu ve sığ bir deniz sunar, aileler için uygun. Piknik yapma imkanı da sunuyor ve çevresi adanın doğal güzellikleriyle çevrili.
Toli Beach
Simi Adası’nın doğusunda, genellikle tekne ile ulaşılıyor. Sessiz ve doğal bir ortam sunuyor, dalgasız denizi ve güzel manzarası ile rahatlamak için harika bir yer. Ayrıca, kıyıda güzel yürüyüş yolları bulunuyor.
Simi Adası Tarihi
Antik Yunan döneminde önemli bir deniz ticaret merkezi olan Simi, bu dönemin izlerini antik kalıntılarla günümüze taşıryor. Roma İmparatorluğu’nun döneminde ada stratejik bir liman olarak önem kazanmış. Bizans döneminde ise Hristiyanlık kültürü adada derin bir şekilde yerleşmiş ve Bizans’a ait kiliseler ile manastırlar inşa edilmiş. 13 yüzyılda Venedik Cumhuriyeti’nin egemenliğine geçen Simi, deniz ticareti açısından stratejik bir nokta haline gelmiş. Osmanlı İmparatorluğu tarafından 1522’de fethedilen ada, yaklaşık 308 yıl boyunca Osmanlı yönetiminde kalmış. Osmanlı döneminde, ada ticaret ve stratejik açıdan önemli bir rol oynamış.1830’da Yunanistan’ın bağımsızlığını kazanmasıyla Simi, Yunanistan’ın bir parçası olmuş.
Simi Adası’na Nasıl Gidilir?
Havayolu ile;
Simi adasında havaalanı bulunmuyor. En yakın havalimanı Rodos’ta bulunuyor. Rodos Uluslararası Havalimanı “Diagoras”, Yunanistan’ın en yoğun dört havalimanından biri aynı zamanda. Atina, Selanik ve diğer yerlerden iç hat uçuşları alırken, yaz aylarında Avrupa’nın birçok ülkesinden de uçuşlar alıyor. Atina – Rodos uçuş süresinin yaklaşık 50 dakika. Rodos’tan Simi’ye feribotla kolayca ulaşabilirsiniz. Yolculuk yaklaşık bir saat sürüyor ve sık sık sefer bulmak mümkün.
Denizyolu ile;
Simi Adası’na deniz yolu ile ulaşmanın iki farklı yöntemi var. Bunlardan birinde çıkış noktanız Türkiye, diğerinde ise Yunan Adaları oluyor. Eğer Türkiye’den gidecekseniz, Datça, Bodrum ve Marmaris üzerinden feribot ile geçiş yapabilirsiniz. Marmaris Simi arası feribot yolculuğu yaklaşık 2 saat sürüyor. Datça – Simi arası yolculuk süresi çok daha kısa, yaklaşık 50 dk.
İkinci seçenek olarak, Yunan Adaları’dan da Simi Adası’na geçiş yapabilirsiniz feribotla.
Rodos, Patmos, Leros, Kos gibi alternatifleriniz var oldukça sık sefer düzenleniyor. Ertürkline’dan online feribot bileti linki.
Simi Adası’na Ne Zaman Gidilir?
Yunan adaları deyince akla ilk gelen mevsim elbette yaz oluyor. Ege’nin masmavi suları, akşam tavernaları ve gece hayatı için ideal zaman gibi görünse de aslında bütçenizi de bir o kadar geniş tutmanız gerekiyor. Sıcak ve nemli yaz günlerinin yanında, daha ılık ilkbahar aylarını da tercih edebilirsiniz. Bilhassa yaz hazırlıklarının yapıldığı Mayıs ayını ya da yazın uğurlandığı Eylül ayını. Simi kışın da oldukça ılık bir iklime sahip ancak tatil için doğru zamanlama değil elbette.
Bütçelere Göre Simi Adası Otel Önerileri
1900 Hotel – Simi Kasabası’nın kalbinde yer alan, geleneksel mimarisi ve güzel manzaraları ile tanınan bir otel
Nireus Hotel – Konforlu konaklama sunan bu otel, limana yakın bir konumda bulunmaktadır
Kaminos Boutique Hotel – Modern olanaklar ve benzersiz bir atmosfer sunan şık bir butik oteldir.
Grace Hotel – Konumu ve hizmet kalitesi ile öne çıkan başka bir popüler tercih
Marea Apartments – Daha ev tarzı bir deneyim sunan, iyi döşenmiş daireler sunan bir seçenektir
Bütçeye Göre Simi Adası Restoran Önerileri
Simi Adası’nda her bütçeye uygun restoran seçenekleri mevcut. Ekonomik kategoride Taverna To Steki ve Taverna Orestis gibi mekanlar geleneksel Yunan yemekleri ve mezeler sunarak sıcak bir atmosferde uygun fiyatlarla hizmet veriyor. Simi Garden Restaurant ise bahçeli bir ortamda Yunan ve uluslararası mutfak seçenekleri sunarken, Manos Restaurant ( Manos’un diğer şubesi DMaris otel içinde, olduka pahalı oldugunu şimdiden söylemeliyim) deniz manzarasıyla Chora’da dikkat çekiyor. Bütçe dostu bir seçenek olan Meraklis Restaurant ise taze deniz ürünleriyle tanınıyor.
Orta segmentte, Pantelis Restaurant ve Remezzo gibi liman manzaralı restoranlar deniz ürünleri ve Yunan mutfağıyla öne çıkarken, Akti Restaurant Pedi Koyu’nda keyifli bir yemek deneyimi sunuyor.
Pantelis Restaurant, Gialos Limanı’nda yer alan bu mekan, taze deniz ürünleri ve çeşitli Yunan yemekleri ile dikkat çekmekte. Restoran, muhteşem bir liman manzarası eşliğinde servis yaparak ziyaretçilerine hoş bir atmosfer sağlamakta.
The Secret Garden ise şık bir bahçe içinde yer alan restoran, geleneksel Yunan mutfağının yanı sıra yerel lezzetler sunmakta.
Taverna Haris, liman kenarında samimi bir atmosferde taze deniz ürünleri sunan aile işletmesi. Son olarak, Zoe’s Taverna, mükemmel manzarasıyla birlikte geleneksel Yunan yemeklerini tadabileceğiniz bir başka keyifli mekan olarak öne çıkmaktadır. Bu restoranlar, Simi Adası’nın sunduğu gastronomik deneyimleri keşfetmek isteyenler için harika seçenekler sunmaktadır. Daha fazla bilgi için restoranların web sitelerine veya sosyal medya hesaplarına göz atabilirsiniz.