İçindekiler
İstanbul deyince akla gelen en görkemli yapılardan biri kuşkusuz Topkapı sarayı. 380 yıl boyunca Osmanlı İmparatorluğunun idari merkezi olan Topkapı sarayı 1478 yılında Fatih Sultan Mehmed tarafından inşa ettirilmiş. Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u Bizans’dan aldıktan sonra, önce İstanbul Üniversitesi’nin bulunduğu yerde bir saray yaptırmış.
Rivayete göre, Fatih Sultan Mehmet şehrin ortasında oturmasını doğru bulmamış ve Sarayburnu’nda Topkapı Sarayı’nın yapılmasına karar vermiş. Tabi o zamanlar adı Topkapı sarayı değilmiş. Halk arasında, Beyazıt’ta yaptırılan ilk saraya Eski Saray, Sarayburnu’nda yapılan saraya da Yeni Saray denirmiş. Bir süre sonra, Sarayburnu’nda yapılan yeni sarayın kapısında bulunan toplar nedeni ile Topkapı sarayı denilmeye başlanmış. 1478 yılında sarayda yaşayan toplam kişi sayısı 726’mış. Sarayın etrafını çeviren duvara Sûr-ı Sultânî denirmiş.
Bu arada ufak bir ekleme yapmak istiyorum. Bizim Bizans diye bahsettiğimiz imparatorluk, gerçekte Doğu Roma İmparatorluğu. Doğu Romalılar hiçbir zaman kendilerine Bizans dememiş. Avrupalılar Mukaddes Roma-Germen İmparatorluğu ile Doğu Roma’nın bağını koparmak için uydurmuşlar aslında. Yunanlı koloni lideri ve şehrin kurucusunun ismi “Byzantium (Bizans)” Yunanca Byzantion kelimesinin Latince haliymiş. İstanbul’u Roma İmparatorluğu’nun merkezi yapan Konstantinos. O yüzden İstanbul’un adı Konstantinoplois. Roma İmparatoru I. Teodos ölürken ülkesini iki oğlu arasında paylaştırmış, Doğu Roma topraklarının merkezi Bizans şehri olduğu için bu imparatorluğa Bizans İmparatorluğu denilmeye başlanmış. Ama hiçbir zaman kendilerine Bizans dememişler. Konumuz dönelim 😊
Yaklaşık 700.000 metrekarelik alanda kurulu sarayın; yaklaşık 80.000 metrekaresinde binalar geri kalan kısmında ise has bahçeler bulunuyor. Topkapı sarayı temelde Bîrun, Enderun ve Harem olmak üzere üç bölümden oluşuyor. Saray, bir seferde yapılıp bitirilmiş değil, zaman zaman yapılan ilavelerle genişlemiş. Özellikle Kanuni Sultan Süleyman zamanında devletin aşırı büyümesi ile saray çalışanlarının sayısı artmış yeni binaların yapılması zorunlu olmuş.
Topkapı Sarayının, Fatih Sultan Mehmet ile başlayan yolculuğuna otuz birinci padişah Sultan Abdülmecid’e kadar devam etmiş. Sultan Abdülmecit’in Dolmabahçe Sarayı’na taşınması ile biraz ikinci planda kalsada bazı resmi törenler Topkapı Sarayında yapılmaya devam edilmiş. İmpratorluk arşivleri ve kutsal emanetler burada korunmaya devam etmiş.
Saraya bugün 2 şekilde giriş yapılabiliyor. Birincisi Ayasofya ve III. Ahmet Çeşmesi’nin de bulunduğu taraftan Bâb-ı Hümayun‘dan girerek; ikincisi ise Gülhane Parkı içerisinden Arkeoloji Müzesi yanından geçerek direkt 1. Avlu’ya giriş yapılabilmekte.
1 Dakikada Topkapı Sarayı 1.Avlu turu
Bâb-ı Hümâyûn Kapısı- Birinci Avlu (Alay Meydanı )
Topkapı Sarayının birinci avlusuna “Bâb-ı Hümâyûn / Emperyal Kapı” denen kapıdan giriliyor. Lale Devri’nin sembol eserlerinden olan III. Ahmed Çeşmesi’nin hemen yanında bulunan bu kapı, diğer kapılara nazaran biraz daha süslü. Halkın da girebildiği bu kapı, saraya at ile girilebilen tek kapı. Bâbü’s Selam’dan sonra sadece padişah atla girebilirmiş saraya.
Bu kapı Topkapı Sarayı’nın tören kapısı. Mermerden yapılmış, oldukça gösterişli ve bitkisel motiflerle süslü. Kapı Fatih Sultan Mehmed tarafından 1478 tarihinde yaptırılmış. Kapıdan girilen avluya sarayın ön bahçesi diyebiliriz. Kapı orijinalinde iki katlıymış. Üst katında padişahların çeşitli törenleri izlediği bir Hünkâr Kasrı varmış. Kapının iç ve dış cephelerinde Kur’ân-ı Kerim’den ayetler, Sultan Abdülaziz’in tuğrası ve arapca bir kitabe yer alıyor. Kitabede: “İki kıtanın sultanı ve iki denizin hâkimi” yazıyor.
Bab-ı Hümayun’dan girer girmez karşımıza çıkan geniş alan 1.Avlu. Birûn denilen dış hizmet yapılarının bulunduğu I. Avlu, Saray’ın en geniş avlusu. Osmanlı padişahları sefere gidiş ve dönüşlerinde, Cuma Selamlığı gibi törenlerde bu avludan ihtişamla geçermiş. Saray’ın diğer bölümlerinin aksine halk bu avluya girebilirmiş. Kapının üstündeki yarım hilal şeklinde hat, müsenna denilen aynalı yazı şeklinde yazılmış. Yani ayet ortadan ikiye ayrıldığında iki tarafı da aynı.
Avluya girdiğiniz tarafta sol tarafta bugün kafe olarak hizmet veren eski karakol binası, onun yanında Konstantinopolis’in ilk katedrali Aya İrini Kilisesi’ni göreceksiniz. Aya İrini’nin en önemli özelliği İstanbul’da bulunan ve camiye dönüştürülmemiş en büyük Bizans Kilisesi olması. Efsaneleri ile Aya İrini kilisesini detaylı diğer yazımda anlattım. Kilisenin Topkapı Sarayı’nın içerisinde bulunması o dönemdeki hoşgörünün kaynağı olarak gösterilebilir. Ya da hala Hristiyan olan padişah anneleri için camiye dönüştürülmemiş olabilir. Bu kilisenin yapım yılı 320’li yıllara kadar uzanıyor.
Has fırın, darphane kapısı, odun ambarları gibi halkın girebildiği birçok alan bulunmaktaymış. Bahçe çınar ağaçları ile harika bir atmosfere sahip. İkinci avluya doğru ilerlerken sağ tarafta birçok çeşme göreceksiniz. Halkın şikayetlerini ilettikleri Deavi Kasrı denilen küçük bir köşk de mevcutmuş.
1. Avlunun en çok dikkat çeken bir diğer eseri Cellat Çeşmesi
2. Avluya doğru giderken bahçenin sağında Cellad Çeşmesini görüyorsunuz.Devlete ihanet edenlerin başının kesildiği, hainlerin cezasının verildiği yermiş bu çeşme. İnfaz kararları sarayın birinci avlusunda gerçekleşirmiş. Kesilen kafalar çeşmenin sağ ve salondaki taşlarda ibret olması için teşhir edilirmiş. Cellatlar, kendilerine verilen görevi yerine getirirken kullandıkları aletleri bu çeşmede yıkarlarmış.
İdam edilecek kişinin konumu makamı çok önemliymiş. Çünkü hanedan mensuplarının kanları kutsal sayılır yere akıtılmaması gerekirmiş. Boğmak, asmak gibi farklı infaz yöntemleride varmış. İşlenen suç ve idam edilen kişinin pozisyonu infaz şeklini belirliyormuş. Cellatlar; önceleri Hırvatlardan, daha sonra da Çingenelerden seçilirmiş. Cellatlar maske takarak yüzlerini saklamaya çalışırlarmış.
Bazı gizli infazlar için sağır ve dilsiz cellatlar seçilirmiş. Şehir dışında gerçekleşen infazlarda kesilen baş bal dolu bir kaba konulur sultana gösterilir sonra teshir edilirmiş.
Cellatların Neden Mezar Taşı Yoktur?
Cellatlar sarayın kadrolu çalışanlarıymış. Uğursuz sayıldıklarından öldüklerinde halkın defnedildiği mezarlıklara defnedilmezmiş. Mezarda kimin yattığını yakınları haricinde kimse bilmez, gece gizlice gömülürlermiş. İdam edilen kişinin geride kalan yakınlarının, cellatları taşlardan bulup mezarını tahrip etmesin diye mezar taşlarına hiç bir bilgi yazılmazmış.
Çeşmenin ilk yeri burası değilmiş. Alman imparatorunun İstanbul ziyareti sırasında, utançlara vesile olmaması için, 2 Abdulhamit’im emri ile bulunduğu yerden alınarak Bab-ı Humayun içine yerleştirilmiş.
Çeşmeden sağa doğru devam ettiğinizde 1 avlunun sonunda Bâbü’s Selam kapısı yer alıyor. Bu kapıdan sonra artık devletin yönetildiği bölüme giriliyor. Buradan içeriye atla sadece padişah geçebiliyormuş. Üçüncü kapı olan; Bâbü’s Saade’den sonra saray kısmına geçiliyor.
İşte böyle… Birinci avlu, yeşillikler içinde keyifli bir yürüyüş yolu. Hava güzel ise harika bir ortam. Biraz kalabalık sadece…
Topkapı Sarayı Giriş Ücreti Ne Kadar?
Müze salı günleri hariç her gün açık. 09:00 – 18:00 saatleri arası gezebiliyorsunuz.
Müze kart, Topkapı Sarayı içerisinde bulunan Harem Dairesi, Aya İrini’de maalesef geçerli değil. Ayrıca bilet almanız gerekiyor. Tek Aya İrini Biletleri 45TL. Fakat değişik kombinasyonlu biletler var. Linkteki siteden güncel fiyatlara bakabilirsiniz. Biletlerinizi online almazsanız uzun kuyruklarda beklemeyi göze almalısınız. Bu arada sarayı rehber eşliğinde gezerseniz çok rahat edersiniz.
Topkapı Sarayı Kombine Bilet I (Topkapı Sarayı + Aya İrini)
Yerli Ziyaretçi Bilet Fiyatı:110 TL
İndirimli Bilet Fiyatı:35 TL
Topkapı Sarayı Kombine Bilet II (Topkapı Sarayı + Aya İrini + Harem)
Yerli Ziyaretçi Bilet Fiyatı:140 TL
İndirimli Bilet Fiyatı:45 TL
Harem
Yerli Ziyaretçi Bilet Fiyatı:60 TL
İndirimli Bilet Fiyatı:20 TL
Aya İrini: Yerli Ziyaretçi Bilet Fiyatı: 45 TL
İndirimli Bilet Fiyatı: 20 TL
Topkapı Sarayı gezinize 2. Avlu yazımla devam edebilirsiniz.
Topkapı sarayı 1 avlu, 2.avlu, 3. avlu, 4.avlu ,harem yazılarıma bu linklerden ulaşabilirsiniz.
YouTube Kanalımıza Abone Olun