İçindekiler
Büyük şehirde yaşayan ve şehrin kalabalığından, trafiğinden, stresinden kurtulmak isteyen hemen hemen herkesin son zamanlarda en gözde rotalarından birisi haline gelen Urla; tası tarağı bırakıp küçük bir Ege kasabasına yerleşmek isteyenlerin de ilk tercihlerinden birisi haline gelmiş durumda. Eminiz etrafınızda vardır ya bir tanıdığınız ya da onun bir arkadaşı işini gücünü bırakıp bu güzel cennet Ege kasabasına yerleşen. Gidip gördüğünüzde, her bir köşesini keyifle gezip, mis gibi koylarında yüzme molası verdiğinizde; bu fikir sizin de aklınıza düşecek, benden söylemesi.
Çevresinde bulunan 12 adalara ile günübirlik tekne turları yapabileceğiniz, sahillerinde yüzerek serinleyebileceğiniz, hem tarih hem de gastronomi sevenlerin mutlaka görmesi gereken bir yer Urla.
Peki, Urla hakkında bildiklerinizi gözden geçirmeye ve Urla’ya gittiğinizde yapmadan dönmemeniz gereken şeylerin listesine birlikte göz atmaya ne dersiniz? Mesela Urla’da gezilecek yerler nerelerdir? Urla’ya nasıl gidilir? Urla’da ne yenir? Gibi tüm sorularınızın yanıtını bulabileceğiniz Urla gezi rehberini sizin için özenle hazırladım. Eminim bu güzel keşif rotasında ilginizi çekecek birçok şey bulacaksınız. Öyleyse hazırsanız başlayalım mı?
Urla Nerededir?
İzmir ilinin bir ilçesi olan ve İzmir’e ortalama 50 km uzaklıkta yer alan Urla ilçesinin; doğusunda Güzelbahçe ve Seferihisar, batısında ise Çeşme yer almaktadır. Kuzeybatısında Karaburun ve kuzeyinde ise İzmir Körfezi bulunmaktadır. Alaçatı ve Çeşme gibi sezonda oldukça kalabalık rotalara göre daha sakin bir yerleşim yeri olmasından dolayı; son zamanlarda popülaritesi de artmıştır.
İlçenin nüfusu ise 2020 yılı verilerine göre 69.550 kişidir.
Urla Gezilecek Yerler
Urla ilçesinin adını ilk duyduğunuzda aklınıza sadece deniz tatili gelmiş olabilir; muhteşem koyları ve sakin denizi ile bunda haksız olduğunuzu da söyleyemem. Ancak tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olduğundan ve özellikle son zamanlarda popülerliği daha da artan bir tatil beldesi olduğundan dolayı gezilip görülecek ve yapılacak birçok yeri ve aktiviteyi de içerisinde barındırır. İşte bunlardan Urla’ya gittiğinizde mutlaka gidin ya da mutlaka yapın dediklerimin listesi:
Urla İskele
Genellikle Urla’ya gelen herkesin güzel bir fotoğraf çektiği ya da çektirdiği, merkezde olması açısından yolunuzun mutlaka düşeceği bir yer Urla İskelesi. Etrafından birçok mekân bulunan ve isterseniz bir şeyler içmek ya da yemek için tercih edebileceğiniz keyifli bir ortamı olan Urla İskele; listenin ilk sıralarında yer alıyor.
Eğer ki yolunuz hafta sonu buraya düşer ise; İskele pazarına uğramayı da ihmal etmeyin derim. Burada üreticiden alabileceğiniz taptaze meyve ve sebzeler; özellikle de birbirinden lezzetli Ege otları bulabilirsiniz.
Urla’da Şarap Tadımı
Urla’da mutlaka yapılması gerekenler listesinin bizce olmazsa olmaz maddelerinden birisi; buranın popüler olmasında da katkısı büyük olan bağ yolu rotası. Pek Bağ Yolu nedir derseniz; eskiden beri bu topraklarda yapılan şarapçılık faaliyetinin ve kültürünün bir yansıması. Bağ Yolu etkinliklerinde bölgede bulunan 7 tane şarap üreticisinin bağlarını ve mahzenlerini gezip tadım turlarına katılabiliyorsunuz. Tüm tesisleri tabelaları takip ederek kolayca bulabilirsiniz ancak en basitinden bir bisiklet bile olsa ulaşım aracına ihtiyacınız olacak.
Ayrıca Urla bölgesinde Ağustos sonu ve Eylül başı gibi Bağ Bozumu Şenlikleri de yapılmakta, dilerseniz tatilinizi bu döneme denk getirebilirsiniz.
Bağ Evlerinde Konaklayın
Eğer farklı bir konaklama deneyimi yaşamak istiyorsanız bizce şarap tadımı yaptığınız bağ evlerinden birinde aynı zamanda konaklama da yapmanız olacak. Urla’nın bağ yollarında ve sakin köşelerinde o kadar güzel taş evler ve villalar var ki; bu konaklama size kesinlikle çok iyi gelecek, baştan söyleyelim.
Karantina Adası
Karantina Adası Urla’ya yolunuz düştüğünüzde görülecekler listenizde mutlaka yer alması gereken yerlerden birisi. Urla merkezindeki iskelede otururken de görebileceğiniz bu adanın şöyle bir hikâyesi var; özellikle 18. yüzyılda kolera ve veba gibi hastalıkların dünyayı kırıp geçirdiği bir dönemde; salgınlar özellikle gemi yolcuları ve mürettebatlar vesilesiyle ülkeden ülkeye yayılıyormuş. Dolayısı ile bir limana gelen geminin hastalık getirmediğinden emin olmak için önce bu adada karantina uygulaması yapılıyormuş. Hatta 1950’li yıllara kadar bu pratik devam etmiş.
Adadaki göreceğiniz güzel binalar zamanında Osmanlı tarafından Fransızlara yaptırılmış ancak ziyarete açık olmadığı için maalesef gezilemiyor.
Gülbahçe
Urla aynı zamanda kitesörf ile ilgilenenlerin yeni gözdesi olma yolunda ilerliyor. Özellikle Gülbahçe bölgesinde şimdiden beş adet kitesörf okulu olduğunu düşünürsek; buranın yeni popüler aktivitesinin kitesörf olacağını söylemek içten bile değil. Eğer böyle bir deneyim yaşamak istiyorsanız siz de Gülbahçe’de kitesörf deneyimi yapabilirsiniz.
Manej Urla
Burası özellikle çocuklu aileler için bulunmaz bir nimet diyebiliriz. İçerisinde hem at biniciliği hem restaurant hem de birçok hayvanın yer aldığı büyük bir alana sahip olan Manej Urla; keyifli bir zaman geçirip hem de organik restoranını denemek isteyenler için güzel bir alternatif olabilir.
Sanat Sokağı
Urla demek bir nevi bu sanat sokağı demek aslında. O yüzden Urla’ya yolunuz düşerse bu sokak eminim ki sizin de ilginizi çekecektir. Urla’nın merkezinde yer alan ve el emeği ürünlerin satıldığı tezgâhlardan oluşan bu sokakta neredeyse yok yok diyebiliriz. Urla’nın belki de en işlek sokağı burası olduğundan dolayı aynı zamanda birçok mekân ve butik de burada yer almakta. Hem gezip hem alışveriş yapıp hem de dinlenmek için oturup bir şeyler içebileceğiniz birçok konsept mekan olması da güzel bir seçenek.
Barbaros Köyü
Burası aslında Urla denildiğinde akla ilk gelen köylerden birisi. Doğal dokuyu bozmadan varlığını sürdürebilen ve kırsal yaşamın sunduğu tüm nimetleri halen içerisinde barındırmaya devam eden Barbaros Köyü; aynı zamanda oyuk denilen korkuluk festivalinin de düzenlendiği yer.
Köyün bir diğer farklı ve güzel özelliği ise Çat Kapı Evleri. Nedir bu çat kapı evleri derseniz; istediğiniz zaman köyde bulunan bazı evlere misafir olabilmeniz. O gün mutfaklarında ne piştiyse ondan yemeniz. Tam bir tanrı misafiri geleneği di mi?
Bademler Köyü
Urla’nın bir başka popüler köylerinden birisi olan Bademler Köyü aynı zamanda Türkiye’de ilk köy tiyatrosunun kurulduğu yer olarak da farkını ortaya koyuyor. Burada kurulan tiyatro 80 yıldır faal ve kadrosu köy halkından oluşuyor. Devletten hiç bir destek almayan bu tiyatroda her bir sorun köylüler arasında imece usulü çözülüyor.
Malgaca Pazarı
Urla’da yüzyıllardır ticaretin merkezi olarak varlığını sürdüren ve hem mimari dokusu hem de kendine has özellikleri ile sizi çok etkileyecek olan Malgaca Pazarı’nı mutlaka ziyaret etmenizi öneririm. Burada yer alan dükkânlar ve esnaf ile sohbet ederken hem çok keyif alacaksınız hem de çoğu işletmede halen babadan oğula devrolan bir ticaret anlayışının sürdüğünü göreceksiniz.
Malgaca Pazarı tam bir arasta mantığı ile günümüze ulaşan bir tarihi yapı aslında. Burada dilerseniz birçok farklı hediye alternatifi de bulabilirsiniz.
Eğer yolunuz buraya düşerse size şiddetle tavsiye edeceğimiz bir yer daha var; Malgaca Pazarı’nda bulunan Beğendik Abi isimli bir esnaf lokantası. Burada katmer yemeden dönmeyin derim.
Klazomenai Antik Kenti
Urla’nın kurucusu olarak sayılan İyonluların kentlerinden birisi olan Klazomenai antik kentinden geriye kalanlar; Urla seyahatinizde görebileceğiniz bir diğer rotalardan. Bu antik kent yaklaşık olarak İskele Caddesi’nin arka kısmından başlayarak neredeyse karantina adasına kadar yayılan bir kent olmuş.
Klazomenai Antik Kenti’nde çalışmalar ve kazılar halen devam etse de özellikle zeytinyağı üretim tesisleri açısından o döneme ışık tutan çok fazla kalıntı görebilirsiniz.
Yorgo Seferis’in Evi
Burası Yunan şair Yorgo Seferis ve ailesinin yazlık olarak kullandığı taş ev. İskele Caddesi’ne çok yakın konumlanan bu evin bir de hikâyesi var. Hikâye Birinci Dünya Savaşı’nın başlaması ile birlikte burada yaşayan ailenin Urla’daki evlerinden bir eşya bile almadan kapılarını kilitleyip Atina’ya taşınması sonucunda başlıyor. Ardından ailenin oğlu Seferis; hukuk okumak için Paris’e gidiyor ve diplomat oluyor. 1940-1950 yılları arasında ise Ankara Yunan Büyükelçiliği’ne atanıyor.
Bu zamana kadar İzmir’e olan sevgisi her daim ağır basan Yorgo Seferis, bu dönemde İzmir’i ziyarete geliyor. Tabii yıllar içerisinde yaşanan değişimler sebebi ile Urla’daki evlerini bulamıyor.
1963 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan Yorgo Seferis’in Urla’da yaşadığı bu taş ev de aslına uygun olarak restore ediliyor ve günümüzde Yorgo Seferis’in Evi adında otel olarak hizmet veriyor.
Balıklıova Köyü
Urla’nın köyleri aslında başlı başlına keşfedilmeyi hak edecek kadar güzel köyler. İşte onlardan birisi Karaburun Yarımadası’nda bulunan Balıklıova köyü. Eski bir Rum köyü olan ve şimdi ise sakinliği ile ön plana çıkan bu köyün özellikle fırını oldukça meşhur.
Özbek Köyü
Burası sahilin kenarında bulunan ve taş evleri ile bilinen Urla’nın köylerinden birisi. Özbek Köyü tarih boyunca hem Rumların hem de Türklerin yaşadığı bir köy olmuş. Şimdilerde de tipik köy yaşantısını görüp; burada yeni yeni açılmaya başlayan mekânlarında oturup bir şeyler içebileceğiniz, isterseniz koylarında da yüzebileceğiniz güzel bir kaçış rotası haline gelmiş.
Urla Enginar Festivali
Ege Bölgesi’nin meşhur festivalleri vardır bilirsiniz. Hatta son zamanlarda özellikle Alaçatı Ot Festivali o kadar popüler hale gelmiştir ki festival döneminde ilçe iğne atsanız yere düşmez hale geliyor. İşte bu festivale karşı yeni yeni ünlenen festivallerden birisi de Urla Enginar Festivali olmuş. Her Nisan gerçekleşen Urla Enginar Festivali bir köy şenliği havasında geçiyor ve şimdilik daha sakin ve daha çok keyif alabileceğiniz bir etkinlik halinde sunuluyor.
Güvendik Tepesi
Güvendik Tepesi, Urla’nın en meşhur gün doğumu ve gün batımı noktalarından birisidir. Siz de özellikle gün batımını burada batırırsanız manzaranın ne kadar harika olduğunu görebilirsiniz.
Arkas Sanat Merkezi, salı ve perşembe günleri ücretsiz gezilebilir. Kadın üretici ve iskele pazarlarını da vaktiniz varsa görmenizi tavsiye ederim. Eğer vaktiniz varsa 360 derece TAD’ın antik teknelerin replikalarını görmenizi tavsiye ederim Balık mezatlarını sevenler Kanto’ya bir göz atabilirler.
Urla Plajları ve Koyları
Urla demek harika plajlar ve koylar demek. Bu rehberde özellikle en güzel koyları ve plajları ayrı bir başlıkta sıralayarak sizin için en uygun olan hangisi ile seçmenizde yardımcı olmak istedik. İşte Urla’nın en güzel koyları:
Melengeç Plajı
Burası Urla’nın denize girilebilecek en güzel yerlerinden birisi. Sahilde samimi bir ailenin işlettiği küçük bir işletme yer alıyor. Burası özellikle sakinlik arayışında olanların tercih ettiği bir plaj ve aynı zamanda gün batımı da efsane oluyor, bizden söylemesi.
Altınkoy
Burası Urla’nın doğa olarak en güzel plajlarından birisi. Özellikle yaz aylarında kampçılar burayı mesken tutuyor. Koyda şemsiye ve şezlong kiralayabileceğiniz, bir şeyler yiyip içebileceğiniz bir tesis de bulunuyor.
Bodrum Koyu
Burası bir tarafta özel işletmenin bir tarafının ise halka açık ücretsiz olduğu bir koy. Halka açık kısmında tuvalet ve benzeri alt yapılar henüz yok.
Deniz Yıldızı
Yukarıda Bodrum Koyu’nu anlatırken bahsettiğimiz özel işletmenin adı Deniz Yıldızı. Burası bir aile işletmesi ve girişi ücretlidir. Aynı zamanda içeride içtiğiniz ve yediğinizi de ayrı ödüyorsunuz.
Demircili Plajı
Burası yarımada olarak şekillenmiş ve yarımadanın her iki tarafında da iki tane güzel koy bulunmakta. Bu koyların biri dalgalı biri ise oldukça sakin; siz hangisini tercih ederseniz. Ayrıca plaj içerisinde tesis de bulunuyor.
Çeşmealtı Plajı Mavi Beach
Burası hem şehrin merkezine yakın hem de hem özel işletmesi hem de halka açık işletmesi olan bir plaj. Ulaşım kolaylığı bakımından biraz kalabalık olduğunu göze alarak gitmekte fayda var. Sahili taşlık ve bazı dönemlerde denizanaları olabiliyormuş, bilginiz olsun.
Yassıcaada Belediye Halk Plajı
Burası belediyenin işlettiği ve yalnızca vapur ve teknelerle ulaşılabilen bir ada olarak hizmet veriyor. Adaya ulaşım sadece Haziran ve Eylül ayları arasında oluyor ve dileyen için şezlong ve şemsiye gibi hizmetler de ücretli olarak sunuluyor. Deniz suyu ılık ve denizi de oldukça berrak. Yalnız hafta sonu kalabalık olma ihtimali çok yüksek.
Kum Denizi Plajı
Urla’nın mavi bayraklı plajlarından birisi olan ve belediye tarafından işletilen Kum Denizi Plajı; içerisinde su parkı, bisiklet ve yürüyüş yolları, yeme-içme alanları olan bir yer. Denizin suyunun biraz soğuk olduğunu belirtmekte fayda var ancak deniz oldukça temiz.
Özbek Akkum Plajı
Burası herhangi bir işletmenin olmadığı; havlunuzu atıp çok rahat denize girebileceğiniz bir plaj. Suyu ılık ve sahili taşlık bir yapıda. Ayrıca burada yeme-içme için birkaç lokanta da bulunuyor.
Gülbahçe Sahili
Karaburun yönüne doğru giderken karşınıza çıkacak olan Gülbahçe Sahili aynı zamanda küçük pansiyonlar ve havlunuzu atıp denize girebileceğiniz yerlerin olduğu huzurlu ve sakin bir plaj. Ilık bir suyu var.
Urla’da Ne Yenir?
Urla’ya geldiniz, gezdiniz ve neredeyse gezilecek her yeri gördünüz; peki nerede ne yiyeceksiniz? Öncelikle şunu belirtelim; burası özellikle Ege mutfağı sevenler için tam bir derya deniz. Bunun yanı sıra mübadele döneminde Rumlardan kalan tarifler, son zamanlarda her şeyi bırakıp Urla’ya yerleşen genç neslin yanında getirdiği tarifler derken Urla mutfağı tam bir keşif mutfağı haline dönüşmüş durumda. Bu sebeple sizin için Urla’da ne yenilir başlığında detaylı bir rehber hazırladık. İşte birbirinden güzel Urla mutfağı lezzetleri…
Vino Locale
Bir beyaz yakalı rüyası olarak tabir edilebilecek bir yere Vino Locale. İstanbul’daki yoğun iş hayatından bunalıp Urla’ya yerleşip Vino Locale’yi açıyorlar. Burayı özel kılan unsurlardan en önemlisi menünün her ay değişmesi. Vedat Milor’de listeye almış. Aklınızda bulunsun.
Mitare 1905
Konuklarına bir Öykü’nün içerisinde yaşamayı vadeden, çok özel bir Konukevi.
Beğendik Abi/Merkez
Burası Urla merkezde yer alan ve Urla’nın yerel klasik lezzetleri denildiğinde ilk akla gelen mekânlardan birisidir. Çok sayıda yemek çeşidini uygun fiyata yiyebileceğiniz bir nevi esnaf lokantası da denilebilecek bu mekânda ne yapın ne edin bir öğün yemeğinizi mutlaka yiyin.
Sahibi kadın olan ve kadın eli değdiği her bir yerinden belli olan bu lokanta; günümüzde Urla’nın en meşhur lokantası haline gelmiş durumda. Peki, Beğendik Abi’de ne yiyelim derseniz özellikle enginar mevsiminde enginar dolmasını şiddetle tavsiye ederiz. Bunun haricinde her türlü Ege mezesini deneyebilir, Urla güvecini de listenize ekleyebilirsiniz.
Ömre Bedel/Merkez
Merkezde yer alan ve övgüyü sonuna kadar hak eden bir diğer esnaf lokantası da Ömre Bedel’dir. Menü olarak yine oldukça zengin bir menüsü olan ve istediğinizi çok rahat bulabileceğiniz bu güzel lokanta, şans verilmesi gereken yerlerden birisi olarak karşımıza çıkıyor.
Yengeç/İskele
Eğer Urla’ya geldiğinizde güzel bir balık ve deniz ürünleri masasında keyif yapmak istiyorsanız size şiddetle önerebileceğimiz mekânın adı Yengeç Restaurant olacak. Urla İskele mevkiinde yer alan ve kendine has mezeleri ve ara sıcakları ile oldukça meşhur bir balıkçı restaurant olan Yengeç Restaurant; hem servisi hem de taze ve zengin çeşitli balık ve deniz ürünleri menüsü ile size istediğinizi verecektir.
Akın’ın Yeri/Özbek
Eğer özel aracınız varsa ve güzel bir balık gecesi yapmak istiyorsanız alternatif adreslerinden birisi de Urla’nın Özbek Köyü’ndeki Akın’ın Yeri olacaktır. Özellikle hafta sonu geldiğinde buranın tıka basa dolu olduğunu belirtmekte fayda var. Mezeler porsiyon olarak oldukça büyük ve servis çok başarılı. Buranın en popüler yemekleri ise kalamar yumurtası ve deniz börülcesi.
Ege’nin Lale Katmercisi/Malgaca Pazarı
Urla’ya geldiğinizde yemeden dönmemeniz gereken lezzetlerin başında katmer geliyor. Bu sebeple Urla’da birçok katmerci bulmanız mümkün. Ancak en meşhur olan hangisi derseniz; karşınıza Malgaca Pazarı’nda yer alan Ege’nin Lale Katmercisi çıkıyor. Ege’nin katmeri, özellikle Antep’te yenilenden çok farklı, bunu da belirtmemiz lazım.
Pizzeria Luna Romana/Merkez
Eğer Urla’da güzel bir şarap ve pizza gecesi yapmak istiyorsanız merkezde yer alan bu mekânı denemelisiniz. Gerçek İtalyan pizzası yemek için en doğru adres olan Pizzeria Luna Romana. İtalyan-Türk bir çiftin işlettiği samimi bir pizzacı. Dilerseniz dilim pizza yiyebilir dilerseniz de oturup keyifli bir akşam yemeği yiyebilirsiniz, tercih sizin.
La Pena/Merkez
Yine Urla merkezde yer alan ve tarihi bir konak içerisinde yer alan bu lokanta; tam bir müdavim mekânı aslında. Pizza-şarap gecesi yapmak isteyenler için güzel bir alternatif olan La Pena; ara sokakta olması açısından da sakin ve huzurlu bir ortam sunuyor.
Paletto/Urla İskele
Eğer iyi bir hamburger yemek istiyorsanız adresiniz burası olmalı. Urla İskele’de yer alan Paletto; hem iyi burger hem de iyi bir pizza yiyebileceğiniz yerlerden.
Fırın Vourla/İskele
Gelelim Urla’nın bir diğer klasik mekânına. Özellikle kahvaltı için gözünüz kapalı tercih edebileceğiniz Fırın Vourla Sanat Sokağı’nın üzerinde yer alıyor. Nostaljik bir dekoru olan ve ister kahvaltı isterseniz de tatlı-kahve molası için ideal bir mekân olan Fırın Vourla; keyifli mekânlar listesinde bizce ilk sıralarda yer alacak kadar güzel.
Yörük Aile Bahçesi/Demircili Köyü
Urla’ya gittiğinizde kahvaltı için tercih edebileceğiniz mekânlardan birisi olan Yörük Aile Bahçesi; özellik yaz aylarında, ağaçlıklı bahçesinde sunduğu serpme köy kahvaltısı ile keyifli bir ortam sunuyor.
İrmik Hanım Patisserie/Sanat Sokağı
Burası güzel bir kahve molası vermek için tercih edebileceğiniz mekânlardan birisidir. Urla Sanat Sokağı’nda Fransız pastanesi tadındaki bu şirin pastane; özellikle acıbadem kurabiyesi ve dondurması ile ünlüdür.
Lief Urla/Merkez
Burası İstanbul’da sıkça karşımıza çıkan çiçekçi-cafe konseptini Urla’ya taşımış bir işletme. Pastel tonlar ve beyazların hâkim olduğu bu güzel kafe; kahve ve tatlı molası için tercih edilebilecek en güzel yerlerden birisidir.
Ortaya Dükkân/Merkez
Urla’nın merkezindeki yer alan ve eskiden kervansaray olarak kullanılan taş binada hizmet vermeye başlayan Ortaya Dükkân, doğal ve yöresel ürünleri bulabileceğiniz ve satın alabileceğiniz bir organik dükkân, aynı zamanda da meze dükkânı.
Succuk Abi/Urla İskele
Urla’nın en meşhur sokak lezzetlerinden birisi olan ve minibüsten dönme dükkânında sucuk ekmek, köfte ekmek ve kavurma ekmek satan Succuk Abi; seviyorsanız mutlaka denemeniz gereken mekânlardan birisidir.
Seyhan Et/Merkez
Eğer Urla’da steak house konseptli bir et mekânı arıyorsanız merkezde yer alan Seyhan Et tam size göre.
Filos Coffee & Wine/Sanat Sokağı
Eğer güzel bir şarap gecesi yapmak istiyorsanız Urla Sanat Sokağı’nda bulunan bu şaraphaneyi şiddetle öneririz. Burada aynı zamanda film gösterileri ve müzik dinletileri de yapılıyor. Şarap menüsü oldukça zengin ve yanına küçük alıştırmalıklar da sunuyor.
Taş Bar/Urla İskele
Burası şair Yorgo Seferis’in doğduğu evin restore edilerek yeniden hizmete açılması sonucunda hem otel hem de bar olarak hizmet veren bir mekân olarak karşımıza çıkıyor.
Şafak lokantası, Asma Yaprağı, ve Tarla yöresel lezzetleri tadabileceğiniz şirin alternatifleri.
Urla’ya Nasıl Gidilir?
Eğer özel aracınız ile seyahat ediyorsanız İzmir’den Urla araba ile yaklaşık 50 kmlik bir mesafede yer alıyor ve bu da ortalama 45 dakikalık bir yok demek. Çeşme otobanını takip ederek Urla tabelalarını izlemeniz gerekir.
Eğer özel araç ile seyahat etmiyorsanız ve toplu taşıma kullanarak Urla’ya seyahat edecekseniz; İzmir’den Urla’ya geçmeniz için Üçkuyular Fahrettin Altay otobüs durağından kalkan 725 numaralı ESHOT otobüsünü kullanabilirsiniz. Diğer seçeneğiniz ise yine aynı duraktan kalkan beyaz renkli Urla dolmuşlarını tercih ederek Urla’ya ulaşabilirsiniz.
Urla’nın Tarihi
Urla İlçesi’nin geçmişi oldukça eskidir. Bunun izini sürmek için öncelikle Urla isminin nereden geldiğine bakalım. Urla isminin nereden geldiği ile ilgili iki rivayet bulunmakta; ilki isminin Yunancada sazlık-bataklık anlamına gelen Vurla kelimesinden geldiği yönünde. Diğer bir rivayet ise Urla isminin Osmanlı’nın beşinci padişahı I. Mehmet’in (Mehmet Çelebi) komutanlarından İbrahim Bey’in sefere çıkarken kendisine ‘uğur ola’ demesinden kaynaklandığını ve isminin zamanla Urla olduğu yönünde.
Urla İlçesi’nin tarihine bakacak olursak; buradaki ilk yerleşimin İyonlar tarafından kurulduğu biliniyor. Antik çağdaki adı Klozomenai olan ve Dor ve Aka göçleri sonucunda bölgeye yerleşen İyonlar tarafından kurulan Urla İlçesi; tarih boyunca Pers, Yunan, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı egemenliğine girerek günümüze kadar gelmiş.
Özellikle Büyük İskender döneminde Batı Anadolu’nun bilim ve kültür merkezi haline gelen Urla İlçesi; ünlü Türk Denizci Çaka Bey’in önderliğinde, 1080’li yıllarda ulaşan Türkler ile birlikte Türk hâkimiyetine girmiş.
1390’da Osmanlı İmparatorluğu’nun kuşattığı ve egemenliği altına aldığı Urla İlçesi, 18 Mayıs 1919’da Yunan işgaline uğramış. Yunan işgalinden kurtuluşu ise 12 Eylül 1922 tarihinde olmuş.
Görüldüğü gibi geçmişi oldukça eski zamanlara kadar dayanan ve tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Urla ilçesi; kültürel miras açısından da oldukça zengin. Özellikle Antik dönem ve Bizans döneminden günümüze kalan tarihi kalıntılar; Osmanlı Dönemi’nden günümüze kadar gelen tarihi yapılar ile birleşerek ilçede birçok farklı kültürün bir araya gelmesinin yansıması.
Nerede Kalınır?
Od Urla, Liman evi, Pintura, Kekliktepe Bağevi, Manej Urla, Alaçatı Gaia, Mitera 1905, Saklı Taş Konak gömül rahatlığı ile tercih edebileceğiniz oteller. Ben Od Urla’da kalmıştım. Muhteşem bir doğa ve hizmet 🙂